Dolayısıyla, asıl borçlu şirket ile davalı yönünden hesap kat ihtarının 13/03/2019 ve 15/05/2019 tarihinde tebliği nedeniyle (24 saatlik) atıfet süresi dikkate alınarak şirket yönünden 15/03/2019 tarihinde kefil yönünden ise 16/05/2019 tarihinde temerrütün oluştuğu, saptanmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığa onlar yönünden bağlayıcı olan sözleşme hükümleri uygulanacaktır. Genel Kredi Sözleşmesinin 9. maddesinde: Banka tarafından TCMB'ye bildirilen faiz oranının uygulanacağının belirtilmiştir. Bilirkişi, akdi faiz oranının yıllık %27 olduğunu ve temerrüt faiz oranının %33 olması gerektiğini, saptamıştır. Bilirkişi Sn. ....'ın 21/09/2020 tarihli kök ve 25/12/2020 tarihli ek raporu dosyadadır. Davacı bankanın, davalı asıl borçlu şirkete kullandırıldığı tespit edilen ticari kredi kartı ve krediden dolayı yapılan hesaplamada; Davacı Bankanın Kredi Kartından Kaynaklanan Alacak Tutarı için: Davalı Borçlu ... Grup Enerji Nak. Elek. Elektronik İnş. Tur. Gıda İmalat San. Ltd. Şti....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; dövize endeksli kredi hesaplarından kaynaklanan alacak kalemi yönünden 1.848.589,04-TL asıl alacak talep edebileceği, bilirkişi tarafından bu rakam üzerinden her ne kadar daha yüksek oranda işlemiş faiz ve BSMV talep edilebileceği belirtilmiş ise de davacı tarafça icra takip dosyasında ödeme emrinde talep edilen miktarın bilirkişi tarafından belirlenen miktarlardan daha düşük olması nedeniyle taleple bağlılık kuralı gereğince bu alacak kalemi yönünden 292.27,10 TL işlemiş faiz, 14.641,35 TL BSMV olmak üzere 2.156.057,49- TL'ye ilişkin kısma dönük itirazın iptaline, ödeme emrinin 2....
Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin, a)- ....... nolu taksitli krediden kaynaklanan talep için ; 39.202,86 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %34,80 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmadan icra takibinin devamına, b) ...... nolu kredi kartından kaynaklanan talep için ; 30.114,71 TL asıl alacak üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %28,8 faiz oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte tahsilde tekerrür oluşturmadan icra takibinin devamına, c) .........
Davacı yan dava konusu icra takibinde, ticari kredi ve ticari kredi kartı hesaplarından kaynaklanan asıl alacak, işlemiş temerrüt faizi ile BSMV miktarları, masraf kalemi ve takip tarihinden itibaren asıl alacak kalemleri yönünden talep edilen temerrüt faiz oranları ayrı ayrı gösterilmek suretiyle ve fakat harca esas miktarın belirtilmesi açısından tüm alacak kalemleri toplamı olan 476.830,99 TL yazılarak tahsil talebinde bulunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da kredi kartından kaynaklanan borcun ödenerek sona erdiği belirtilerek taksitli ticari krediden kaynaklanan 364.519,20 TL asıl alacak, 7.290,38 TL işlemiş faiz, 364,52 TL BSMV ve 738,83 TL olmak üzere toplam 372.912,93 TL kredi borcu bulunduğu belirtilmiş, mahkemece hükmün 1 nolu bendinde takibin 364.519,20 TL asıl alacak, 7.290,38 TL işlemiş faiz alacakları ile toplam alacağın 372.912,93 TL olduğu şeklinde bilirkişi raporundaki miktarlar ile aynı şekilde yazılmış, ancak toplam alacak miktarı içinde olduğu gerekçede...
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacı tarafından önce yanlış faiz ididasında bulunmuş olup sonra davanının tamamen ıslahı ile 4/a aylığından 4/b aylığına dönüştürme sonrasında toplu ödeme için faiz talebinde bulunulduğu, davacıya 4/b aylığına dönüştürme sonrasında topluca yaşlılık aylığı ödendiği, ancak bu ödeme sırasında geç ödeme nedeniyle faiz uygulaması yapılmadığı, geç ödemenin davalı kusurundan kaynaklandığı, ancak faiz alacağı için davacının yaşlılık aylığının geç ödenmesinden doğan faiz alacağına ilişkin hakkını saklı tutması gerektiği, buna ilişkin ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü, ya da durumun gereğinden bu hakkını kullandığının anlaşılması gerektiğini ispat yükünün davacıya ait olduğu, ifanın kabulü sırasında ya da en geç ifanın ardından hemen bu hakkın kullanılması gerektiği, aksi takdirde asıl borç son bulmakla, faiz alacağının da son bulacağı, somut olayda davacının ilk defa 20/06/2016 tarihinde faiz talebinde bulunduğu, davacı hesabına toplu...
Dava, B.K'nun 105. maddesinden kaynaklanan munzam zarar tazmini istemine ilişkindir. Yasa uyarınca, alacaklının geçmiş günler faiziyle karşılanamayan zararlarını, borçlu kusurlu olmadığını ispat edemedikçe tazmine yükümlüdür. Borcun kaynağı trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, davalı ... mahkeme ilamı ile belirlenen ve kesinleşmiş tazminat tutarını icra takibi sonucunda ödemiştir. Davacı tarafından yasal faiz uygulanması ve tazminatın geç ödenmesi nedeniyle geçmiş günler faizi ile karşılanmayan zararı olduğu ileri sürülmüştür. Uyuşmazlık, davacının geçmiş günler faizinden fazla zararının varlığını somut delillerle ispat etmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır. Alacaklı B.K'nun 103. maddesi uyarınca borcun geç ödenmesinden kaynaklanan geçmiş günler faizini zararın varlığını ve borçlunun kusurunu ispat zorunda kalmaksızın talep edebilir....
Davalı idarenin, cezalı tarhiyatların örtülü kazançtan kaynaklanan kısmı yönünden davanın kabulüne dair Mahkeme kararına yönelik temyiz istemine gelince; Cezalı tarhiyatın örtülü kazanç dağıtımı suretiyle beyan dışı bırakılan faiz gelirinden kaynaklanan kısmı yönünden; dava konusu tarhiyatlara dayanak alınan kurumlar vergisine karşı açılan davada Mahkemelerinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, 2013 yılına ait kurumlar vergisinin örtülü kazanç dağıtımı suretiyle beyan dışı bırakılan faiz gelirinden kaynaklanan kısmının iptal edildiği görüldüğünden, dava konusu vergi ziyaı cezalı geçici vergilerin bu matrah kalemlerinden kaynaklanan kısmında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de, söz konusu kararın Danıştay Dördüncü Dairesinin 15/02/2021 tarih ve E:2016/10419, K:2021/998 sayılı kararıyla, cezalı tarhiyatın örtülü kazanç dağıtımı suretiyle beyan dışı bırakılan faiz gelirinden kaynaklanan matrah kalemi yönünden davanın kabulüne ilişkin kısmı bozulmuş olduğu...
süresinde ödenmemesiyle artık protokolle belirlenen faiz oranları yerine sözleşmede kararlaştırılan faiz oranlarının uygulanması gerektiği sebebiyle hükme esas alınamamış ve yok hükmünde kabul edilmiş; bu nedenle mahkememizce bilirkişi değiştirilmiş, bilirkişi bankacı ------ da rapor ve ek raporlar alınmış olup, mahkememizce ---- tarihli ikinci ek rapor hükme esas alınmak suretiyle karar verilmiştir....
Ayrıntıları dosya arasında ki mevcut bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere 304.474,39-TL iskonto kredisinden kaynaklanan asıl alacak, 124.812,67-TL'de kredi kartlarından kaynaklanan asıl alacak tutarında asıl alacak miktarından ve çek depo tutarından davalı şirketin sorumlu olduğu, davalı gerçek kişilerin ise aynı miktarda ki iskonto kredisinden kaynaklanan alacak ve kredi kartından kaynaklı asıl alacak bakımından sorumlu oldukları ancak çek depo giderinden sorumlu olmadıkları anlaşılmıştır. Bu alacaklara işletilen faiz oranının ise -------- sayılı ilamında da belirtildiği üzere krediye kullandırılan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar olan dönemde de akdi faizin % 50 fazlası oranında temerrüt faizi uygulanması gerekecektir....
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükme yönelik; Davacı vekili; Davanın belirsiz alacak davası olup dava tarihinden faiz yürütülmesi gerektiğini, tüm alacaklar bakımından direnim tarihinden özellikle de fazla çalışma ve UBGT alacakları bakımından yasa gereği izleyen ay başından başlayarak işverence direnime düşürüldüğü tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerektiğini, hakkaniyet indiriminin yüksek uygulandığını, bilirkişi raporuna itirazların mahkemece değerlendirilmediğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; İş sözleşmesinden kaynaklanan kıdem tazminatı ile fazla çalışma talebine ilişkindir....