olarak en fazla % 18 oranında faiz istenebileceği, takip tarihinden sonra işleyecek faiz oranının da % 18'i aşamayacağı, alacağın likit olması nedeniyle davalıdan % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2020/574 Esas KARAR NO : 2021/443 DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 23/11/2020 KARAR TARİHİ : 29/06/2021 Mahkememize açılan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ... Hazır Beton San. Ve Tic. A.ş. 'nin, ... Mühendislik İnşaat Makina Tesisat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’den; aralarındaki ticari ilişki gereği, fazlaya dair her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; mal satımı ve teslimi nedeniyle düzenlenen ve karşılığı ödenmeyen faturalar nedeniyle, fer’ileri hariç 29.496,46-TL. fatura anapara alacağı bulunmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2018/10399 esas sayılı dosyasında davalıların 1307870229-7830331 nolu ticari krediden kaynaklı 1.186.532,60 TL asıl alacak, 19.538,84 işlemiş faiz, 976,95 TL BSMV toplamı 1.207.048,39 TL ile 5400***1055 nolu kredi kartından kaynaklanan 48.750,48 TL asıl alacak 618,02 işlemiş faiz, 30,90 TL BSMV toplamı 49.399,40 TL ile 130-6294705 nolu tek hesaptan kaynaklanan 1.017,60 TL asıl alacak 8,97 işlemiş faiz, 0,45 TL BSMV toplamı 1.027,02 TL ki toplam 1.257.474,81 TL'ye yönelik itirazların iptali ile takibin ticari kredilerden kaynaklı asıl alacak tutarı 1.186.532,60 TL'ye takip tarihinden itibaren işletilecek %48 faiz oranı, ticari kredi kartından kaynaklı asıl alacak tutarı 48.750,48 TL'ye takip tarihinden itibaren işletilecek %30,24 faiz oranı, ticari kredili mevduat hesabından kaynaklanan aslı alacak tutarı 1.017,60 TL'ye takip tarihinden itibaren işletilecek %24,24 faiz oranı ile takibin devamına, Teminat mektubunun takip tarihinden sonra iade edildiği ve depo talebime...
Davalı vekili, davanın kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, davanın HMK 107. maddesinde tanımlanan belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceğini, bakiye hesap alacağının hesaplanabilir nitelikte olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının taraflar arasındaki sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla yaptığı icra takiplerinde, yasal faiz isteminde bulunmuş olmakla, faiz bakımından seçim hakkını kullanmış bulunduğundan, artık yasal faiz istedikten ve buna göre verilen kararların kesinleşmesinden sonra daha yüksek olan avans faizi oranları ile ödenmiş olan yasal faiz arasındaki oran farkına göre oluşan faiz alacağı isteminde bulunmasının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....
Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının kısmen iptali ile; -KMH dan kaynaklanan 53.668,76- TL asıl alacak, 521,48- TL işlemiş faiz,26,07- TL BSMV olmak üzere 54.216,31 TL üzerinden devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren %31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5' oranında BSMV yürütülmesine, - Ticari Kredi kartı borcu nedeni ile 66.154,39 -TL asıl alacak, 1.344,04 -TL işlemiş faiz, 67,20- TL BSMV olmak üzere 67.949,63- TL üzerinden devamına ,asıl alacağa takip tarihinden itibaren %31,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5' oranında BSMV yürütülmesine, -taksitli ticari kredisinden kaynaklanan 106.416,14_TLasıl alacak, 3.465-TL işlemiş faiz ve 173,25 -TL BSMV,1.314,02- TL ihtarname masrafı olmak üzere 111.368,41 TL üzerinden devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren %46,80 oranında temerrüt faizi ve faizin %5' oranında BSMV yürütülmek suretiyle tahsili için takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, gayrinakdi çek depo talebinin reddine, kabulüne karar verilen...
Mahkemece, yapılan yargılamaya göre, davacı borçlu tarafından başlatılan icra takibine konu edilen asıl alacaklar yönünden bir itirazın bulunmadığı, uyuşmazlığın uygulanan faiz oranları ile ilgili olduğu, davaya konu uyuşmazlığın menfi tespit davası ile çözüme kavuşturulamayacağı, davacının salt faize yapmış olduğu itirazının menfi tespit davası olarak görülemeyeceği, bu hususun İcra Mahkemesince tartışılarak karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmesinden kaynaklanan takip alacağı nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir....
Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile borçlu şirketin ortaklığından ayrıldığını ve bu şirketin borçlarından dolayı kefil sıfatıyla atmış olduğu imzaları çektiğini davalı bankaya bildirmiş ise de davacının kefaletten rücu ettiği tarih olan 03/10/2019 tarihinde daha önce kullandırılmış olan kredilerin sıfırlanmamış olması nedeniyle davacının kefil olduğu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan 10 yıl süreyle sorumlu olması karşısında davacının 2 adet kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu olacağı ve ancak davalı bankanın TBK m.592/1 hükmüne aykırı olarak kefil aleyhine olacak şekilde rehinleri feketmiş olması nedeniyle davacının kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçtan sorumluluğunu ağır kusuru ile ağırlaştırmış olması nedeniyle kefalet borcunun sona erebileceği tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı ele alındığında bilirkişi raporu ile davalı banka ile üçüncü kişi ... Ltd Şti arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerinin incelenmesi neticesinde ......
sözleşmelerinin hukuken yok hükmünde olması nedeniyle davacı tarafın faiz oranının fazlasının reddedilmesi gerektiğini, müvekkili davalının temerrüte düşürülmemesi ile borcun ve vadesinin bulunmamasına bağlı olarak işlemiş faiz talep edilemeyeceğini, borcun muaccel olup olmadığı, ürünlerin SGK tarafından ödenmeme sebebinin davacıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, eğer borç varsa faiz oranı ve faizin başlangıç tarihi gibi tüm hususların yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini bildirmiş davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı, keşide edilen kat ihtarnamesinde belirtilen faiz miktarının çok yüksek olması nedeniyle ihtarnameye itiraz edilmesi üzerine davacı banka tarafından faiz miktarının yasal sınırlara çekilerek kendisinden protokol imzalanmasının talep edildiğini, davacı tarafından söz konusu protokolün imzalandığının bildirildiğini, özellikle akdi faiz miktarının fazla gösterilerek anaparaya eklenmesi için hesabın bilinçli olarak geç kat edildiğini, davacı banka alacağının yargılama sonucu ortaya çıkacağından davacının likit olmayan alacak için %40 tazminat talep edemeyeceğini, davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu ileri sürerek, davanın ve davacının %40 tazminat talebinin reddine karar verilmesini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, davalının 25.03.2007 günlü genel kurul kararı uyarınca ödemesi gereken aidat ve faiz borcunu ödememesi nedeniyle hakkında Antalya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2008/7166 sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalının haksız itirazıyla faiz borcuna ilişkin takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin aidat borçlarını ödediğini ve kooperatif tarafından kendisine borç kalmadığına dair makbuz verildiğini, bu makbuzun verilmesiyle faiz borçlarının da ödenmiş sayılacağını, 28.05.2006 günlü genel kurul toplantısında gecikme faizi hakkında karar alınmadığını, ayrıca kooperatif ile arsa sahipleri arasındaki geç konut tesliminden kaynaklanan zararlarına ilişkin Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesindeki davanın kooperatif lehine bozulduğu için bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....