Alınan iki bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle bu raporlar arasındaki söz konusu çelişkiler giderilmeksizin, bilirkişiler tarafından banka kayıt ve defterleri incelenmeksizin, yine taraflar arasındaki sözleşmenin 45. maddesindeki temerrüt faiz ve oranı kısmındaki faize ilişkin hükümleri ile ilgili bankanın mevzuat gereğince TCMB'ye bildirilen kredi faiz oranları, bankanın o dönem için uyguladığı aynı cins kredilere ilişkin akdi ve temerrüt faiz oranları bankadan getirilmeksizin ve belirlenmeksizin karar verilmesi yerinde değildir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/472 Esas KARAR NO: 2022/780 DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) DAVA TARİHİ: 19/07/2021 KARAR TARİHİ: 03/11/2022 ----- yetkisini kullanan bağımsız------ Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : I.İDDİA : Davacı vekili; dava dilekçesinde, ----maddesine göre Davalı Vekilinin yetki itirazının yerinde olmadığını, Davalı ---- olan borçlarını ödemediklerini---- Müteselsil ------ imzaladığını, Borçlarını ödememeleri nedeniyle ihtamame keşide edildiğini, tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüklerini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, takibe geçildiğini, İtiraz üzerine arabuluculuk sürecinden de sonuç alınamadığını,----- sorumlu bulunmaması nedeniyle icra takibine yapılan itirazın ----- kısmının iptalini talep ettiklerini, faiz oranına yapılan itirazın da yerinde olmadığını, zira---- göre temerrüt faiz oranının uygulanan akdi faiz oranının 2...
Davaya konu mallardaki ayıbın, kullanıma engel olmaması nedeniyle davacı, malları iade etmeden alacağına faiz isteyemez. Mahkemece, dava konu koltuk takımı ve yemek odası takımının davalıya iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi için yeniden yargılama yapılması gerekmeyip hükmün düzeltilerek onanması HMUK'un 438/7 maddesi gereğidir....
Mahkememizce bankacı ve icra iflas hukuk hesap bilirkişisinden aldırılan 09/11/2023 tarihli ek raporda davacı asıl borçlunun ... nolu Yapılandırma Kredisinden Kaynaklanan 367.656,91-TL asıl alacak, 133.382,35-TL işlemiş faiz, 6.669,12-TL BSMV, 7.680,00-TL gayrınakdi alacak olmak üzere toplamda 515.388,38 TL, müteselsilen kefil olan davalı ...'ın ise ... nolu Yapılandırma Kredisinden Kaynaklanan 367.656,91-TL asıl alacak, 133.382,35-TL işlemiş faiz, 6.669,12-TL BSMV olmak üzere toplamda 507.708,38 TL'den sorumlu olduğu belirlenmiş olup hesaplama yapılırken hesap kat tarihinden temerrüt tarihi olan 30/11/2021 tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden takip tarihine kadar da temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yapıldığı gözetilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hemen burada belirtmek gerekir ki emsal nitelikteki Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin ....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili davacının yurt dışında yaşadığını, davalıya yapmış olduğu ödemeleri Euro bozdurarak yaptığını, Bakırköy 6.Tüketici Mahkemesi'nin 2017/176 E.sayılı kesinleşen dosyasında müvekkili davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olmasının bu haklarından feragat ettiği anlamı taşımadığını, müvekkilinin faiz alacağı dışında kur farkından kaynaklanan alacağının da ortaya çıktığını, ek dava açma hakkını kullanıldığını belirterek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, taraflar arasında daha önce karara bağlanan dava dosyası nedeniyle unutulan faiz alacağının ve yapılan yargılama giderlerinin tahsili ile bu dosyada hüküm altına alınan parasal miktarın kur farkı nedeniyle oluşan zararın tahsili isteklerine ilişkindir....
Uyuşmazlık davalı tarafından,---------- sayılı icra dosyasında başlatılan takipte talep edilen işlemiş faiz oranının tarafların murisleri ve davalı taraf arasında kararlaştırılmaması nedeniyle davacıların işletilen faiz miktarınca borçlu olmadıklarının tespitine ilişkin açılmış bir dava iken icra dosyasının infazen kapatılması nedeniyle istirdat davası olarak devam etmesini istemine ilişkindir.Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2016/2106 esas sayılı dosyasında bono alacaklısına ödenen 2.692.872 TL asıl alacak ile 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen %10,5 oranında işlemiş faiz ile komisyon bedeli olmak üzere toplam 2.721.034,96 TL'nin tahsili amacıyla icra takibi başlattığı, takip tarihinden itibaren asıl alacağa %10,5 oranında faiz işletilmesinin talep edildiği, söz konusu icra takibinde takip talebine "24/12/2015 ödeme tarihinden takip tarihine kadar genel kredi ve teminat sözleşmesi hükümlerine göre yıllık %36,36 oranında temerrüt faizi talep hakları bulunduğu, %36,36 oranına göre aradaki faiz farkının ve gider vergisinin ayrıca talep ve dava haklarının saklı olduğu" şerhinin yazıldığı, anılan takip dosyasında 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen %10,5 oranında faiz talep edebilecek olması nedeniyle ve genel kredi sözleşmesi hükümlerine göre %36,36 oranında faiz talep edebileceği iddiasıyla aradaki farktan kaynaklanan %25,86 oranında işlemiş faiz alacağının ve business...
Sayılı dosyasına konu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle aynı icra dosyası ile başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebi hakkında davacı vekilinin kredi kartı alacağı yönünden talep miktarının 17.807,23-TL asıl alacak, 244,54-TL işlemiş faiz, 12,23-TL faizin %5 BSMV si olmak üzere toplam 18.064,00-TL talebi ile tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere; davacının davasının kısmen kabulüne, davalı Müşterek borçlu müteselsil kefil ...'ın ... 8. İcra Müdürlüğü'nün ......
uygulanması gerektiği, diğer zararların faiz kayıplarından kaynaklanmaları nedeniyle faiz uygulanmasına yer olmadığı kanaatine varılarak istinaf kaldırma kararına uygun olarak yeniden hüküm tesis edilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
ın ise şirket yetkilisi olduğu, sözleşme ve kefaletlerin imza tarihindeki mevzuat hükümlerine uygun olarak tesis edildiği, taraflar arasındaki sözleşmede açık hüküm bulunması nedeniyle davalı kefillerden depo tutarlarının talep edilmesinin sözleşmeye uygun olduğu, dava tarihi itibariyle, nakit ve depo tutarı olarak, 661.366,17 TL asıl alacak, 111.262,67 TL işlemiş faiz, 5.563,13 TL BSMV, 6.090,00 TL nakde dönüşen gayri nakit alacak, 5.660,00 TL depo tutarı olmak üzere toplam 789.941,97 TL alacak hesaplandığı, icra takibinin 782.158,31 TL asıl alacak, 16.967,58 TL işlemiş faiz, 848,38 TL BSMV, 1.389,28 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 801.363,49 TL üzerinden yürütülmesi gerektiği, asıl alacağın, taksitli krediler ve rotatif kredilerden kaynaklanan 775.541,99 TL'lik kısmına yıllık %36,74 oranında, 6.616,32 TL'lik kısmına yıllık %33 oranında temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği, icra takip tarihinden sonra dava konusu krediler için tahsilatlar olduğundan, bu tahsilatları öncelikle faiz...