Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce verilen hükmün eksik inceleme nedeniyle ilk derece mahkemesine geri gönderildiğini, ilk derece mahkemesinin yaptığı yargılamada eksik incelenen hususu yine incelemeden hüküm kurduğunu, kurulan hükme göre KMK m. 20 hükmü uyarınca maliklerin yapılan giderlere eşit oranda katılmaları gerektiğinin belirtildiğini, böyle olmayan işletme projesinin İİK m. 68'de sayılan belgelerden sayılmayacağına karar verildiğini, ancak madde metninin açıkça aksini söylediğini, KMK 20. maddesinin yedek düzenleyici bir hukuk kuralı olduğunu, bu sebeple giderlere katılım ile ilgili birinci fıkranın "aralarında başka türlü anlaşma olmadıkça" hükmünü amir olduğunu, işletme projesini düzenleyen KMK m. 37/1 de açıkça işletme projesi hazırlama önceliğini kat malikleri kuruluna verdiğini, bu iki madde hükmünden kat malikleri kurulunun giderlere katılımı serbestçe belirleyebileceğini, Kat malikleri kurulu kararının kanuna yahut kamu düzenine aykırı olması halinde KMK...
na hangi dairelerin verileceği ve en önemlisi davalı-karşı davacı-birleştirilen dosyada davacı firmaya kaç adet ve hangi dairelerin verileceği hususunun belirlenmesi gerektiği, bu noktada bağımsız bölümlerin rayiç fiyatları, sözleşmedeki paylaşım oranları, kat ve cephe durumu, yüz ölçümü, hakkaniyet ve dürüstlük kuralları, olayın özellikleri ve şartları, davalı-karşı davacı firmaya kalan 950,88 m² bağımsız bölüm brüt alanı dikkate alındığında davalı-karşı davacı-birleştirilen dosyada davacı şirkete düşecek daire sayısının 8 adet 2+1 ve 2 adet 3+1 olacağı; bu dairelerin 1. kat ... nolu bağımsız bölüm, 2. kat ... nolu bağımsız bölüm, 2. kat ... nolu bağımsız bölüm, 3. kat ... nolu bağımsız bölüm, 3. kat ... nolu bağımsız bölüm, 4. kat ... nolu bağımsız bölüm, 5. kat ... nolu bağımsız bölüm, 6. kat ... nolu bağımsız bölüm, 7. kat ... nolu bağımsız bölüm ve 7. kat ......
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 1220 ada 7 parselde kayıtlı 4. kat 10 nolu meskenin kat irtifakına ayrılan 6/54 arsa payına isabet eden 60/540 hissesi davacı adına kayıtlı iken 25.12.2002 tarihinde satış yolu ile davalı ...’a devredildiği, 10 nolu meskenin tamamının tapu kaydında davalı adına tescilli olduğu, ancak dosyada yer alan bilirkişi raporuna göre de, dava konusu taşınmazın 4.katında bulunan 10 nolu dairenin tek kat üzerinde, 424 m² kullanım alanlı ve 3 cepheli olduğu, söz konusu dairenin daha sonra 310 ve 114 m²'lik iki daireye bölündüğü, fiili kullanımda iki ayrı dairenin bulunduğu, davacının 310 m²'lik olan daireyi, davalının ise 114 m²'lik daireyi kullandığı, bilirkişi raporunun sonuç kısmında, davalının oturduğu 114 m²'lik dairenin ayrı bir bağımsız bölüm olmaması nedeni ile davanın kabulu halinde 6/54 arsa payında kat irtifakının tamamen terkin edilip yeniden tesis edilmeden davacı vekilinin talebi gibi arsa paylarında ayırma (1/54 gibi) yapmak mümkün...
Davacı taraf istinaf dilekçesinde taşınmazın yarı hissesi üzerinde kat mülkiyetinin devam ettiğine ilişkin kabulün doğru olmadığını, Trabzon 2 nci Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/504- 2014/285 E-K sayılı kararının infaz edildiğini, taşınmazın üzerinde kat mülkiyeti kurulu olmadığını bildirmiş ise de, dava konusu 209 ada 76 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki anayapının 2, 4, 6, 8, 9, 10 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerinde kat mülkiyetinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bu yöne ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. Nitekim davacı vekili 2004/504 esas sayılı davada sunduğu ıslah dilekçesinde, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti mevcut olduğundan yeni kat mülkiyeti kurulması taleplerinin olmadığını, kamulaştırma sonrası oluşan yeni duruma göre kat mülkiyeti kaydının düzeltilmesi gerektiğini belirtmiştir....
yerine 96,56 m² olarak yapıldığına dair talep ve iddiası bulunduğunu, 103.65 m² olan daire alanlarının 96.56 m² ye düşmesi nedeniyle, davacı tarafın, dava dilekçesinde bir talebi bulunmadığını, taraflar arasında yapılan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinde daire alanlarının ne kadar olacağı hususunda bir anlaşma ve taahhüt de bulunmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Yapı Kooperatifine satılarak 20/06/2003 tarihinde kooperatif adına tescil edildiğini, kooperatif tarafından 30 adet bağımsız bölümden oluşan site inşasının yapılarak konutların ortaklara teslim edildiğini, teslimden sonra kat irtifakı tesis edildiğini, 03/01/2020 tarihinde de kat mülkiyetine geçiş yapılarak tapuların kat maliklerine dağıtıldığını, ancak kooperatif tarafından genel kurul olmaksızın ve ortaklardan habersiz bir şekilde bağımsız bölümlerin maliklere tesliminden sonra 09/03/2016 tarihinde tadilat başvurusunda bulunulduğunu ve projenin onaylandığını, genel kurul kararı olmaksızın ve maliklerin muvafakati bulunmaksızın yapılan esaslı proje tadilatının batıl olduğunu, kat mülkiyeti bulunan sitede Kat Mülkiyeti Kanununa uygun şekilde site yönetiminin oluşturularak karar alınması ve siteye dair alınan kararlar hakkında Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle karar nisaplarının sağlanması gerekirken Kooperatifler Kanunu uygulanarak karar nisaplarının sağlandığını, kooperatif...
Kat mülkiyetine geçişte ayrıca yönetim plânı istenmez. Bir arsa üzerinde kat irtifakları ancak sözleşmede veya dilekçede her kat irtifakının ilgili bulunduğu bağımsız bölüme tahsisi istenen arsa payı, arsanın kayıtlı olduğu kütüğün (Beyanlar) hanesinde belirtilmek suretiyle kurulur ve yapının, verilen projeye göre tamamlanmasından sonra kat mülkiyetine konu olacak bağımsız bölümlerinin numarası ve bu bölümlere bağlı eklentiler kütüğün beyanlar hanesinde belirtilir. Yapının tamamlanmasından sonra kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesi, kat irtifakının tesciline ait resmi senede ve 12 nci maddede yazılı belgelere dayalı olarak, yetkili idarece yapı kullanma izin belgesinin verildiği tarihten itibaren altmış gün içinde ilgili tapu idaresine gönderilmesi üzerine resen yapılır.” şeklindedir....
Ancak; 1-634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin 2. fıkrasında, kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yaptıramayacağı hükme bağlanmış olup, buradan hareketle dava konusu ortak alana yapılan otopark yeri olarak kullanılan ve hükümde eski hale getirilmesine karar verilen 26,47 m² otopark ve 64,41 m² oturma alanı imalatlarının kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızasıyla her zaman yaptırması mümkündür....
Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine uygun olarak, üzerinde kat mülkiyeti kurulmasına elverişli yapı bulunan ortak taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilmesi için üzerindeki yapının mimari projesine uygun biçimde tamamlanmış ya da projesi olmamakla birlikte fiili durumuna göre çizdirilmiş imara ve fenne uygunluğu ilgili makamca onaylanmış projesinin olması, bağımsız bölümlerinin başlı başına kullanmaya elverişli bulunması (m.1), yapının tümünün kargir olması (m. 50/2) ve her paydaşa en az bir bağımsız bölüm düşmesi, ayrıca 12. maddede yazılı belgelerin (belediyeden onaylı proje, yapı kullanma belgesi ve yönetim planı) tamamlattırılması gerekmektedir. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda Kanunun 10. maddesinin son fıkrası hükmü gereğince taşınmazda kat mülkiyetine geçilebilecek ve açılan davada ortaklığın bu yöntemle giderilmesine karar verilebilecektir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; kat mülkiyetli anataşınmazda 12 bağımsız bölüm bulunduğu, malik sayısının ise 11 olduğu, anataşınmazın kat malikleri kurulunca 12.101997 günü yapılan toplantıda anataşınmazın bahçesinin otopark haline dönüştürülmesinin kararlaştırıldığı, bu kararın davacı M.. Y.. de dahil olmak üzere 11 bağımsız bölümü temsilen 7 kişi tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri tüm kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yasanın bu buyurucu hükmü dikkate alınarak anataşınmazın bahçesinin otoparka dönüştürülmesine ilişkin alınan kararda beşte dört çoğunluk bulunmamakta ise de anılan kararda davacı M.. Y..'...