Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, takip kapsamında icra müdürlüğünce yapılan borç hesabının hatalı olduğuna yönelik şikayet davasıdır. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; icra takip dosyasında hesap tablosu (kapak hesabı) yapılması icra müdürünün görev alanına girmekte olduğundan buradan talep edilmelidir. İcra müdürlüğünce yapılacak dosya hesabının doğru olmadığına yönelik iddialar ise İİK'nun 16. maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülmelidir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2021 NUMARASI : 2020/260 ESAS 2021/74 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Mersin 4....

ne karşı ilamlı takip başlatıldığını, takibin kesinleşmesine müteakip 07/07/2020 günü borçlu bankanın Kızılay Şubesine hacze gidildiğini, borçlu banka tarafından dosya kapak hesabı bedelinin icra müdürlüğü hesabına depo edildiğini, ancak Ankara 23 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/171 Esas sayılı dosyasında İİK'nın 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden sözkonusu bedelin taraflarına ödenmediğini, bunun üzerine; haczedilen paranın hem alacaklının hem de borçlunun menfaatine olduğundan dolayı nemalandırılmasının istenildiğini, Ankara 22 İcra Müdürlüğünün 13/07/2020 tarihli ve 2020/3781 Esas sayılı nemalandırma talebinin reddi karar verilmesi üzerine huzurdaki memur işlemini şikayet ile icra müdürlüğünün bahsi geçen kararının iptalinin istenildiğini, Ankara 8 İcra Hukuk Mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davanın reddine karar verildiğini, icra mahkemelerinin dar yetkili yargı yerleri olduğunu, doğan ihtilaflarda 4721 sayılı...

Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde icra emri yanında dosya hesabının da şikayet konusu yapıldığı dikkate alındığında, dosya hesabına ilişkin bilirkişi raporu alınmadan, sadece 24.02.2015 tarihli icra emrinin ilama uygunluğu incelenerek ve icra emrindeki alacak kalemleri tek tek düzeltilmeden bilirkişi raporunun kararın eki sayılması yönündeki hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. Hükmün yukarıda izah edilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 19/09/2018 tarihli, 2018/3310 Esas - 2018/8369 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi. ........

    Dava İİK.nun 16,17,18 ve 152. maddeleri uyarınca açılmış memur muamelesini şikayet davasıdır. Zira İİK.nun 16.maddesine göre kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. İİK.nun 17.maddesine göre ise şikayet icra mahkemesince kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir . Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur. Somut olayda rehin açığı belgesinin esasına yönelik bir iddia bulunmayıp icra müdürlüğünce yapılan faiz hesabına yönelik şikayet söz konusu olduğundan iş bu davaya bakma görevi icra hukuk mahkemesine ait olduğundan dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi isabetsiz görülmüş olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK'nun 353/1- a(3) maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin 09/08/2018 tarihli tedbir kararına istinaden %15 oranındaki teminat olarak icra dosyasına yatırılmış olduğu, yatırılan paranın nakdi teminat olduğundan 18/10/2018 tarihinde anılan paradan cezaevi harcı ile tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, şikayetin bu yönüyle kabulünün gerektiği, borçlu tarafça 29/11/2018 tarihinde 184.351,01- TL paranın icra veznesine yatırıldığı ve aynı tarihli borçlu vekiline ait dilekçe ile kapak hesabına göre borcun müdürlük hesabına yatırılmış olduğunun bildirilerek hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, alacaklı vekilinin 08/07/2019 tarihli dilekçesi ile yatırılan bu paranın borçluya iadesine muvafakat edildiğinin bildirildiği, paranın icra veznesine yatırılarak icra dairesi vasıtasıyla alacağın tahsil edildiği, bu surette meblağın haricen tahsil anlamına gelmeyeceği ve bu surette %9.1 tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya uygun olduğu gibi kapak hesabına göre borcun yatırıldığının 29/11/2018 tarihli borçlu vekiline...

    aksi taktirde hakkınızda cebri icra işlemlerine devam olunacağının bilinmesi hususu tarafımızdan ihtaren tebliğ olunur." şeklinde müzekkerenin tebliğ edildiği, bunun üzerine dosya kapak hesabına dahil edilen tahsil harcının müvekkili Vakıflar Bankasından alınmaması gerektiği yönünde taraflarınca talepte bulunulduğu, ancak taleplerinin reddedildiği, icra müdürlüğünün iş bu kararının usul ve yasaya aykırı olduğundan, iptaline karar verilmesini, müvekkili bankanın 696 sayılı KHK gereği tahsil harcından muafiyetine karar verilmesini talep etmiştir....

    İtiraz alacağın esas miktarına ilişkin olmayıp yalnız sıraya dahil ise şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılır. Görüldüğü üzere icra iflas kanunu 142. Maddesine göre sıra cetveline karşı alacaklılar tarafından yalnız kendi sırasına dair itiraz edilirse bu itiraz şikayet yoluyla icra mahkemesine yapılır. İtiraz sadece sıraya dair değil, aynı zamanda başka bir alacaklının alacağının esas ve miktarına yönelik yapılır ise ilgisine göre genel mahkemelerde dava açılmaktadır. Bu yasal düzenlemelerden anlaşılacağı üzere sıra cetveline itiraz davalarını açma hakkı sadece alacaklılara tanınmış haktır. Borçlunun sıra cetveline itiraz davası açma hakkı bulunmamaktadır. Maddi vakıaların bildirilmesi taraflara ait olup HMK 33....

      A.Ş’nin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu yönünde karar verilmiş olduğunu, şikayet eden İsbak tarafından istinafa konu edildiğini, dosyanın halen istinaf aşamasında olduğunu, istinaf mahkemesi tarafından verilmiş olan bir karar olmadığı için teminatın iadesinin hukuka aykırı olup şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin şikayet eden tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinden gerçekleştirilen yargılama sonucunda; TBK'nun 166....

      Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacı tarafından takipten sonra banka havalesiyle davalı hesabına yatan 15.000 YTL ödemenin , takibe konu alacak için yapıldığı, haricen yapılan tahsilatın bildirilmesi yükümlülüğü takip alacaklısı olan davalıya ait olduğu ve bu hususu bildirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının icra takibinden dolayı 15.000 YTL borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının aleyhindeki icra takibi nedeniyle davalı alacaklının banka hesabına kısmi ödemede bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davalı yapılan ödemeyi inkar etmemiş, bu ödemenin takip dosyasında yapılacak kapak hesabında gözetileceğini, bu nedenle dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunmuştur. Davanın temelini oluşturan icra takip dosyasında asıl alacak yanında, alacağın fer’ileri, icra takip masrafları ve vekalet ücreti de istenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu