Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro çalışmalarında dava konusu taşınmaz 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu ve 2/B parseli sınırları içinde bulunduğu, 3402 sayılı Yasada değişiklik yapan 5831 sayılı Yasanın ek 4 . maddesine göre ... ve ... 'ın kullanımında olduğu, taşınmaz kadastro tutanağının edinme sebebi bölümü ile beyanlar hanesine yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir. Dava ister taşınmazın mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itraz davası olsun, isterse 2/B madde uygulması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davalarda husumeti kadastro tutanağındaki tespit malikleri ile birlikte tutanağın beyanlar hanesinde isimleri ... bulunan kişi ya da kişlilere yöneltilerek açılması zorunludur....

    Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir....

    Gerçekten, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2.maddesine göre taşınmaz mal üzerinde maliki olanından bir başkasına veya paylı mülkiyete tabi ise paydaşlardan sadece birine ait muhtesat bulunması halinde muhtesat sahibinin, muhtesatın ne olduğunun (cinsinin), iktisap sebebinin tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi olanağı vardır. Ancak bu hükmün mahkemenin de gerekçesinde gösterdiği gibi Kadastro Kanununun 33.maddesinde sayılan ve bu kanunun uygulanması olanağının bulunmadığı hallerde uygulanacak maddeler arasında gösterilmemiştir. Mahkemenin beyanlar sütununa yazım isteminin reddi açıklanan nedenlerle yerindedir. Davacının muhtesatın kendisine ait olduğunun tespiti isteminin de reddi ise yerinde görülmemiştir. Şöyle ki; Tespit davası genel olarak "Bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığının tespitine dair olan davadır." şeklinde tanımlanabilir. Tespit davalarına ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunumuzda genel bir düzenleme bulunmamaktadır....

      Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır. Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu tür bir hakkın zemin üzerindeki binanın veya ağaçların yok olması gibi bazı nedenlerle ortadan kalkacağı kuşkusuzdur. Diğer taraftan, Türk Medeni Kanununun 1012. maddesi hükmü gereğince de, kaydın terkini kütükte hak sahibi görünen bütün ilgililerin rızasına bağlı olarak yapılabilir. Türk Medeni Kanununun 1026. maddesi uyarınca terkin işlemi yapacak merci ise ilgili tapu sicil müdürlüğüdür....

        Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkin olup, aynı Kanunun 12/3. maddesi gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Kural olarak, muhdesatın tespiti davaları, tapulu taşınmazlarda kamulaştırma ve ortaklığın giderilmesi davalarına hasren verilen süre içinde ya da muhdesat sahibinin talebi nedeni ile açılır, istisnai olarak; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereğince, kadastro sırasında, öncesi tapulu yada tapusuz bir taşınmaz üzerinde kalıcı nitelikte muhdesat var ise ve tespit malikinden başka kişiye ait ise bu takdirde tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek üzere muhdesatın kime ait olduğu şerh edilir. Kadastro tespit öncesi nedene dayanılan davalarda, davacının tapuda paydaş olması zorunlu olmadığı gibi, açılmış bir kamulaştırma veya ortaklığın giderilmesi davasının bulunması da gerekmez....

          Medeni Kanunda sözü edilen özel yasa hükümleri ve Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesindeki düzenlemeden anlaşılan mevzuat hükümleri incelendiğinde, beyanlar sütununda nelerin yer alacağı aşağıdaki şekilde saptanmıştır. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 13/c maddesi uyarınca, taşınmazın tahdit ve tespiti yapılırken malikin ölü olduğu anlaşılır ve mirasçıları belirlenemezse, malik adına tespit yapılır ve malikin ölü olduğu beyanlar sütununda belirtilir. Yine aynı yasanın 19/II. Maddesine göre, taşınmaz mal üzerinde paydaşlardan birisine veya üçüncü kişiye ait muhtesat var ise bu hususta beyanlar sütununa yazılır. 41. madde uyarınca yapılan düzeltmelerde beyanlar sütununda gösterilecek bir diğer husustur. 21 Mart 1995 tarihli Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenileme Yönetmeliğin 11. maddesine göre yenilemeye tabi olacak taşınmazların beyanlar sütununa yenilemeye tabi olduğu yazılır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 203 ada 17 ve 21 parsel sayılı 18317.22 ve 13530.63 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, toprak tevzi sonucu oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesinde ... mirasçılarının işgalinde olduğu belirtilmiş, 233 ada 29 parsel sayılı 35199.97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz aynı nedenle davalı Hazine adına tespit edilmiş, beyanlar hanesinde ... ve ... işgalinde olduğu belirtilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 203 ada 17 ve 21 sayılı parsellerin, davacı ... ise aynı nedene dayanarak 203 ada 21 ve 233 ada 29 sayılı parsellerin adına tescili istemi ile dava açmışlardır....

              Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi hükmüne göre, kütüğün beyanlar sütununa ancak mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar yazılabilir. Az yukarıda, buna imkan veren Türk Medeni Kanunu’nun ilgili maddeleriyle özel kanunlar belirtilmiştir. Gerek metni yukarıda yazılan Türk Medeni Kanunu'nun 1012. ve gerekse Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddelerinden görülmektedir ki, mevzuatın yazılmasına izin vermediği bir belirtmenin kütüğün beyanlar sütununda gösterilebilme imkanı yoktur. Tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyan” imkanı veren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/11. maddesi "sahibi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına" imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir”....

                GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Şanlıurfa İli, Ceylanpınar İlçesi, Ensar Mahallesinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi ve 4706 sayılı Kanunun geçici 18. maddesi kapsamında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 249 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yapılan kadastro tespitinde kadastro tutanağının beyanlar hanesinde kullanıcı ve muhdesat sahibi olarak isminin belirtilmemiş olması sebebiyle 249 ada 4 parsel numaralı taşınmazın üzerinde bulunan 2 katlı betonerme ev ve avlusunun 23.04. 2015 tarihinden öncesinde mevcut olduğunu öne sürerek tapu kütüğünün beyanlar hanesinde davacının kullanıcı ve üzerindeki muhtesatın sahibi olarak tespit ve tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından T4 aleyhine açılan kadastro tespine itiraz davasının reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

                Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir....

                UYAP Entegrasyonu