Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/15 Esas 2022/320 Karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Dava TMK 713/2 maddesine dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı dava olarak nitelendirilip, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, iş bu değerlendirme hatalı olmuştur. Dava dilekçesi ve aşamadaki beyanlar dikkate alındığında davacıların kadastro öncesi nedenlere dayanmadığı açıktır. Kaldı ki davacılar dava dilekçelerinde tapunun hükmünü yitirdiğinden bahsetmekle, kadastro sonrası bir nedene dayandıkları anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacılar dava dilekçelerinde açıkça hangi nedene dayandıklarını beyan etmemiş iseler de, maddi olayları açıklamak taraflara nitelendirme ise hakime aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 37 parsel sayılı 13.903,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı, irsen intikal, pay devri ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, beyanlar hanesinde taşınmazın üzerindeki kargir evin ... ve ...'a ait olduğu şerh verilmek suretiyle davalı ..., davacı ... ve dava dışı paydaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan kargir evin tamamının kendi adına kaydedilmesi amacıyla beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olarak dava açmıştır....
Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tespit tutanak asılları ve ekleri, kadastro paftası, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanak suretleri getirtilerek taşınmaz başında tespit bilirkişisi ve mahalli bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmış olup, taşınmazın sınırları ve tespit öncesi zilyetlik durumu belirlenmiş, tanıklara muhdesatın kim tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığı sorularak kadastro tespitinden önce oluşturulup oluşturulmadığı araştırılmış, ayrıca fen ve inşaat bilirkişilerine rapor tanzim ettirilmiştir....
Mahkemece, çekişmeli parselin kadastro tespit tutanak asılları ve ekleri, kadastro paftası, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanak suretleri getirtilerek taşınmaz başında tespit bilirkişisi ve mahalli bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmış olup, taşınmazın sınırları ve tespit öncesi zilyetlik durumu belirlenmiş, tanıklara muhdesatın kim tarafından ve hangi tarihte yaptırıldığı sorularak kadastro tespitinden önce oluşturulup oluşturulmadığı araştırılmış, ayrıca fen ve inşaat bilirkişilerine rapor tanzim ettirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 140 ada 46 parsel sayılı 1432,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı ..., yasal süresi içinde irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır....
olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, taşınmaz üzerindeki ev ve seraların kendilerine ait olduğunun tespitine, 202 ada 2 sayılı parselin kullanan kişinin Mehmet oğlu 1985 doğumlu ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 142 ada 19 sayılı parselin kullanan kişinin ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 142 ada 42 ve 190 ada 1 sayılı parselleri kullanan kişinin ............ olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 246 ada 5 sayılı parselin kullanan kişinin ... olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğunun tespitine, 142 ada 22 sayılı parselin kullanan kişinin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 123 ada 10 parsel sayılı 519,06 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, zilyetlik şartlarının oluşmaması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı evin davacı ... adına muhtesat olarak tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; kadastro tespiti sonrası açılan dava neticesi 15.09.1992 tarihinde hükmen Hazine adına tescil edilen ve davalılar lehine zilyetlik şerhi verilen taşınmazın zilyetliğini 1978 yılında davalıların murisinden devralındığı iddiasına dayalı taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve yargılamanın iadesi için Kanun'da öngörülen hak düşürücü sürenin olmasına, dava konusu taşınmazın hükmen tesciline dair dosyamız davacısı ile davalılardan ...'ın davacı oldukları ... Kadastro Mahkemesinin 11.04.1991 tarihli ve 1989/1098 Esas, 1991/252 Karar sayılı kararın temyiz incelemesi sonucu Yargıtay 7....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir....
Dava, taşınmaz kaydındaki muhtesata ilişkin belirtmenin terkini ve sonradan yapılan binanın davacıya ait olduğunun tespiti ile beyanlar sütununda gösterilmesi isteğine ilişkindir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda “muhdesat” kavramından bir arazi üzerindeki arz malikinden başkasına veya bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı sadece şahsi bir haktır. Bu hakkın hukuki mahiyeti ve nasıl kullanılacağı ise TMK’nun 722, 724. ve 729. maddelerinde açıklanmıştır. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olanak sağlamaktadır....