Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Görülüyor ki, 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 19/II. maddesine dayanılarak taşınmaz mal üzerinde muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada istenebilir. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine sığınılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez. Muhdesat tespitinin tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılmasına ilişkin istemin kabulü de açıklanan nedenlerle doğru değildir. Karar bütün bu nedenlerle bozulmalıdır....

    Ancak, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma, zilyetliği ve muhdesata ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, devlet ormanı olarak Hazine adına tesciline karar verilen çekişmeli parsellerin, kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “6831 SAYILI YASANIN 6831 SAYILI YASANIN 2/B MAD. GEREĞİNCE ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARTILMIŞ OLUP” şerhi ile 331 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI HASANOĞLU ...’YA AİTTİR”, 140 ada 333 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ...’E AİTTİR”, 140 ada 334 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 335 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ......

      Ancak, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma, zilyetliği ve muhdesata ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, devlet ormanı olarak Hazine adına tesciline karar verilen çekişmeli parsellerin, kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “6831 SAYILI YASANIN 6831 SAYILI YASANIN 2/B MAD. GEREĞİNCE ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARTILMIŞ OLUP” şerhi ile 336 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ...’A AİTTİR”, 140 ada 337 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 338 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 339 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ......

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişme konusu 160 ada 12 sayılı parselin tespit gibi tesciline ve taşınmaz üzerinde fen bilirkişi raporunda gösterilen evin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereğince davacı ... tarafından yapıldığının tutanağın beyanlar hanesinde muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan üç adet 50 yaşlarındaki zeytin ağacının muhtesat olarak davalı adına beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Sözü edilen yasa hükmü şöyledir: EK MADDE 4- "6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı 05.06.1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." Bu madde hükmüne göre yapılacak kadastro sırasında da davacının itiraz ve dava hakkını kullanması mümkündür....

              Tazminat isteğine dayanak 1424 ve 1425 sayılı parseller, sırasıyla 6.800,00 m² ve 7.700,00 m² yüzölçümleriyle ve tarla vasfıyla davacı adına kayıtlı olup, her iki parselin de beyanlar hanesinde 12/07/2005 tarih ve 4634 yevmiye numarasıyla konulan “Bu parselin bir kısmı kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalmaktadır” şeklinde ve şerhin Malik/Lehdar bölümüne ... yazılmış şerh bulunmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya bakma görevinin idare mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut olayda, 1424 ve 1425 sayılı parsellerin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan orman şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar niteliktedir....

                Tazminat isteğine dayanak 1308 sayılı parsel, tapuda 15.100,00 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla davacı adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde 12/07/2005 tarih ve 4634 yevmiye numarasıyla konulan “Bu parselin bir kısmı kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kalmaktadır” şeklinde ve şerhin Malik/Lehdar bölümüne ... yazılmış şerh bulunmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya bakma görevinin idare mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut olayda, 1308 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar niteliktedir....

                  İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin 17.04.2008 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (A) ile gösterlien 65 m2 bölümünün orman sınırları içinde olduğu belirlenip, her ne kadar kadastro tesbitinden dava tarihine kadar 10 yıldan fazla süre geçmişse de, dava genel arazi kadastro tesbitinden sonra yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedenine dayalı olup, kadastro tesbitinden önceki nedene dayanılmadığından, 23.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12/3 Maddesine eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.” hükmü ile aynın yasanın 3. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 8....

                    Dosya kapsamında, dava konusu taşınmazın eski yıllarda ve kadastro tespit günü itibariyle, zemininin ekonomik amaca uygun tarım arazisi veya köy yerleşik alanına bitişik olması nedeniyle, tarımsal ziraate de konu edilen ev ve bahçesi olarak kullanıldığına, bu kapsamda davacı lehine 3402 sayılı yasanın 14. ve 17. maddelerinde aranan imar ihya ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği koşullarının oluştuğuna dair yeterli delil bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın reddi ile, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde gösterilen şerh ile birlikte kadastro tespiti gibi davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, davalı lehine gösterilen muhtesat şerhinin iptali istemi ile davalı Hazine tarafından açılmış bir dava veya bu konuda Hazine'nin dosyaya bir müdahale talebi de bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu