Belediyesi Başkanlığı yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. TTK'nun 18.maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları belirtilmiş, aynı yasanın 12/II.maddesinde su, gaz, elektrik, dağıtım, telefon, radyo ile haberleşme ve yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hükme bağlanmıştır. Somut olayda, aracın logar kapağına çarpması sonucu hasar gördüğü belirtilmiş ancak logar kapağının kime ait olduğu tespit edilmemiştir....
Davacı Hazineye izafeten .....Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/05/2003 gününde verilen dilekçe ile 2330 sayılı Yasadan kaynaklanan rücuen tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, 2330 sayılı Kanundan kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
nin kapağı koyarken açıklık bıraktığını, T3 de cadde üzerinde kaldırımda kazaya neden olacak kapak ile taş arasındaki aralığı kapatmamasından dolayı kusurlu olduğunu belirterek 50.000TL manevi tazminat, 100TL tedavi ve bakım gideri ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100TL maddi tazminat olmak üzere toplam 50.200TL'nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....
Manevi tazminat, kişinin mal varlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmekte ise de; tam yargı davalarının özelliği gereği takdir edilecek manevi tazminat miktarının, manevi tatmin sağlayacak, olayın oluş şekli ve niteliğine uygun miktarda olması gerekmektedir. İdare Mahkemesi kararının, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının incelenmesi; İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/1159 Esas KARAR NO : 2021/661 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 21/10/2016 KARAR TARİHİ: 20/05/2021 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasındaki cari hesaba davalı ticari ilişki çerçevesinde talep edilen hizmet gereklerine uygun olarak eksiksiz, bir şekilde ifa edildiğini, fatura tanzimi ve irsaliye karşılığında davacı şirket tarafından ifa edilen söz konusu hizmetin karlılığı ve ürün bedellerinin bugüne kadar davacı şirkete ödenmediğini, davacı şirketin görsel tasarım ve uygulama alanında hizmet verdiğini, söz konusu hizmetin taraflar arasında kurulan akdi çerçevede sevk irsaliyelerinde belirtilen nitelikte vc nicelikte eksiksiz olarak sunulmasına rağmen faturalardan bedellerinden kaynaklanan toplam ----- alacağın ödenmemesi üzerine davalı...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından: Dava, taraflar arasında imzalanan Reklam Sözleşmesi doğrultusunda, davacı şirket tarafından davalı şirkete ifa edilen hizmet karşılığı düzenlenen 10 adet toplam 1.163,70 TL tutarlı faturalardan kaynaklanan alacağının tahsiline ilişkin davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.Satışın yapılıp malın/hizmetin teslim edildiğini ve satışın veresiye yapıldığını davacının ispatlaması gerekir. Bir başka anlatımla bir alacak davasında mal/hizmet sattığını/fa ettiğini iddia eden taraf karşı tarafın kabulünde değilse ispat külfeti öncelikle bu iddiayı öne sürendedir. İspatın konusu ise hizmetin ifa edilmesidir. Hizmetin ifa edildiği ispat edilememiş ise davalı borçlunun herhangi bir ispat külfeti altında olduğu söylenemez....
Bu durumda; yukarıda ifade edilen eksikliğin karşılanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınması suretiyle maddi tazminat tutarının hak ederek tahliye olunacak tarihin kıstas alınarak yeniden hesaplanması gerekirken, eksik incelemeye dayalı temyize konu kararın maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine, 2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyize konu manevi tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin kısmının ONANMASINA oy çokluğuyla, maddi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne ilişkin kısmının BOZULMASINA esasta oy birliği, gerekçede oy çokluğuyla, 3....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, yani davacının fuar tanıtım hizmetini davalıya verip vermediği, bu hizmetin ayıplı olup olmadığı ile davalının sözleşme bedelini davacıya ödeyip ödemediği hususlarındadır. Bunun tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, dosyada mevcut rapora göre davacının kendi ticari defterlerine göre icra takibinde talep edilen kadar davalıdan alacaklı olduğu belirlenmiştir. Davalı hizmetin verildiğini inkar etmemiş, hizmetin eksik ve ayıplı olduğu definde bulunmuştur. Ancak davalı gerek cevap dilekçesi gerekse bu hususta daha sonra verilen kesin süreye rağmen davadan önce bu hususta davacıya keşide edilen bir ihtarname, ihbar veya yazışma sunamamıştır. Yapılan kısmi ödemelerde de buna ilişkin bir ihtirazı kayıta da yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle davalının ayıp veya eksik hizmet iddiası mahkememizce dinlenebilir bulunmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, Tüketiciyi Koruma Kanunundan kaynaklanan(hizmetin ayıplı olmasından) alacağa ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.02.2022 gününde oy çokluğuyla karar verildi. - MUHALEFET ŞERHİ - Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle başlatılan itirazın iptali ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, sunmuş olduğu hizmet bedelinin tahsilini talep etmiş, mahkemece hizmetin sunulduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen kararın dairemizce bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak verilen ikinci karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında arama motoru optimizasyonu, kurulumu ve uygulaması anlaşması bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, hizmetin verilip verilmediği ve verildi ise ayıplı olup olmadığı hususlarındadır....