verilip verilmediği, hizmetin veriliş şekli, faturalara konu hizmetin veriliş biçimi, sadece faturanın ibrazının yeterli olmayıp, müvekkilince hizmetin ve faturaların/dayanak belgelerinde teslim alındığını alacaklının ispat etmesi gerektiğini, fatura verenin ayrıca hizmeti verdiğini de ispat etmesi gerektiğini, bu bağlamda davacının müvekkili adına fatura düzenlemek suretiyle alacaklı olduğu iddiasının müvekkili açısından herhangi bir bağlayıcının olmadığını, bu hususta emsal Yargıtay içtihatlarının olduğunu beyanla, haksız davanın reddine, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Kişiler ve gerekse resmi kurumlar tarafından, hizmetin ifası sırasında ve/veya hizmetin ifası dolayısıyla vuku bulacak her türlü zarar ve ziyana karşı açılacak her türlü tazminat ve rücu davalarının da tek muhatabı olduğunu peşinen kabul ve taahhüt eder.” Hükmüne yer verildiğini, davacı şirketin sözleşme hükümleri kapsamında rücu hakkının bulunup bulunmadığı yönündeki takdirinin mahkemeye ait olduğunun bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafın davalı ile arasında imzalandığını ileri sürdüğü sözleşmede davalı araç sahibi ...'...
Bir başka anlatımla, kamu idareleri, yürüttükleri hizmetin işleyişini sürekli kontrol etmek ve gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. Bu yükümlülüğün tam ve gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle doğan zararların, hizmeti yürütmekle yükümlü bulunan idare tarafından tazmini gerekmektedir. İdare, yasalarla kendisine görev olarak verilen kamu hizmetlerinin ifasında önce gerekli teşkilatı kurmak; bu teşkilatın ayni, şahsi ve mali imkan ve araçlarını hizmete hazır tutmak, hizmetin ifası sırasında hizmetin zamanında ve gereği gibi işlemesini devamlı olarak gözetmek ve hizmetin işleyişini kontrol etmek zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, ticari paket sigorta poliçesiyle sigortalı işyerinde şebeke borusunun patlaması ile sızan suyun verdiği zararın müvekkilince karşılandığının, ödenen tazminatın rücuan tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK'nın 1301. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir....
Mahkemece, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davacının davalıya verdiği hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedellerinin çekilen ihtarnameye rağmen ödenmediği, hizmetin alınmadığı, iddiası bulunmadığı, sözleşme hükümlerine göre davacının tazminat isteme hakkınında bulunduğu, davalının 2.4.2001 tarihinde temerrüde düştüğü, alacağın sözleşmeden kaynaklanan likit nitelikte bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 16.2.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, koşulları oluşmadığından manevi tazminat talebi reddedilmiştir.177.00 YTL maddi tazminat talebi ise, Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’nin görevli olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.4077 sayılı yasanın 22.maddesine göre 2008 tarihinde, 822.02 YTL’ye kadar olan davalar için Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurulması zorunludur. Bu miktar üzerindeki talepler için Tüketici 2009/334-6221 Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurmak ihtiyari olup zorunluluk yoktur. Davacının talebi 2.000.00 YTL manevi, 177.00 YTL maddi tazminattır. Öyle olunca davacının talepleri maddi ve manevi tazminat olarak bölünüp maddi tazminat talebi için öncelikle Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurulması gerektiği gerekçesiyle davanın reddi doğru değildir. Mahkemece maddi tazminata ilişkin talebin esası incelenerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar vermesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
bu hususta ifayı gösterir herhangi bir belge de sunamadığını, karşı taraf her ne kadar dava ve takip değerinin %20'si oranında tazminat talep etmişse de, karşı tarafın hizmetin verildiği ve faturaların teslim edildiği hususunu ispat edemediği işbu alacak çekişmeli olduğundan tazminat talebinin kabulü mümkün olmadığını tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki dava, şirkete mahkeme kararıyla atanan kayyım aleyine tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece adli bir hizmetin ifası sırasında verilen zarar nedeniyle tazminat davacı olarak nitelendirilmiştir. Yargıtay Kanunu14/2-a maddelerine göre yargıtay Daireleri arasındaki işbölümüne yerel mahkemenin nitelendirilmesine esas alınacağının öngürülmesine göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 17.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini veya tüketiciden kaynaklanan nedenlerle yerine getiremediğini kanıtlamalıdır. Toplanan delillerden davalının montaja ilişkin yükümlülüğünü yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Kaldıki klimanın montajının tüketici tarafından yetkili servis dışında bir kişiye yaptırılması halinde dahi, maldaki ayıbın yetkili olmayan servisin hatlı montaj ve işleminden kaynaklanmaması halinde satıcının tüketiciye karşı yasada doğan yükümlülükleri devam eder. Bu bağlamda satıcı ücretsiz onarım yapmakla yükümlüdür....
Eser sözleşmesinden kaynaklanan ihtilaflarda, satım akdinde uygulanan BK'nın 215. maddesinin tatbiki mümkün değildir. BK'nın 126/son maddesi hükmünce de yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş, bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç 5 yıllık zamanaşımına tabi olacaktır. Buna göre yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmediği ve ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı iş meydana getirmiş olduğu haller madde kapsamı dışında bırakıldığından bu gibi durumlarda BK'nın 125. maddesinde yer alan 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir....