WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2019 NUMARASI : 2018/819 ESAS, 2019/969 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Bursa 1....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/02/2020 NUMARASI : 2016/465 ESAS - 2020/146 KARAR DAVA KONUSU : SATIŞA KONU ARACIN HUKUKİ AYIPLI OLMASINDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT KARAR : Alanya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) 2016/465 Esas, 2020/146 karar sayılı 04/02/2020 tarihli kararı aleyhine davacı vekili ve davalı Atılgan Gıda... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; Kendisinin Jeep marka bir arazi aracı aradığını ve Harun Atılgan isimli kişiden bulduğunu, Harun Atılgan'ın ise Atılgan Oto Ltd....

Petrol firmasına yapılan ödemelerin borçlu firma cari hesabına borç olarak kaydedildiği, ancak borçlu firmanın cari hesabına borç olarak kaydedilen tutarları alacaklı davacı firmaya ödemediği, davacı firmanın, sözleşme hükümlerinden kaynaklanan haklarını kullanarak borçlu firmadan olan akaryakıt bedellerine ilişkin alacak bedelini 07.03.2017 tarihli 1.İhtar bildirimi ile davalı tarafa bildirildiği, ancak davalı firmanın herhangi bir ödeme yapmayıp, ihtar bildirimine cevap vermediği, bunun üzerine alacaklı davacı firmanın, ekte sunulan 17.03.2017 tarihli 2.İhtar bildirimini yaptığı, fakat 2 kez borçlu firmaya yapılan ihtar bildirimlerine olumlu cevap veya herhangi bir ödeme alınamadığı, söz konusu alacak miktarının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu ...İcra Müdürlüğü'nün ......

    Bilirkişi .... tarafından düzenlenen 22/12/2020 havale tarihli raporda; "Esas İtirazın İptali dosyası yönünden; davacı tarafça davalıya kesilen takip konusu alacak dayanağı hizmet faturasının muhteviyatlarıyla birlikte davacının yasal defterlerinde yer aldığı, ancak; davalının yasal defterlerinde yer almadığı, bu nedenle; davacının davalıya düzenlemiş olduğu icra takibine konu faturanın hizmet faturası şeklinde düzenlenmiş olduğu, iş bu faturaya istinaden teslim şeklinin irdelenemediği ve söz konusu hizmetin verilip verilmediği hususunda dosya münderecatında davacı tarafça hizmetin verildiğine dair herhangi bir kanıtlayıcı bilgi ve belge sunulmadığından kabulünün tamamen Sayın Mahkeme'ye ait olduğu," sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir....

      alacağın -------- oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davasının görevsiz mahkemede ikame edildiğini, davacı tarafın tacir sıfatının araştırılmasının gerektiğini, sadece fatura düzenlenmesinin davalı şirketin borçlu olduğu anlamına gelmeyeceğini, faturada belirtilen malın teslim edilmesi veya hizmetin görülmesi ile ancak hak ve alacak iddiasında bulunulabileceğini, davacı tarafından dosya kapsamında bu iddiasını destekler hiçbir bilgi belgenin sunulmadığını, inkar tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığını, alacağın likit olduğu iddiasının yersiz olduğunu beyanla haksız davanın öncelikle görev yönünden reddine, esasa girilmesi halinde esastan reddine karar verilerek davacı aleyhine ------aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

        GEREKÇE: Dava,açık(cari)hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kural olarak; fatura konusu mal veya hizmetin teslimini ispat külfeti davacı satıcıya ait olup, yasal delillerle desteklenmediği sürece fatura ve davacı defter kayıtları tek başına alacağın varlığını kanıtlamaz. Dolayısıyla davacı, fatura konusu mal veya hizmetin davalıya teslim edildiğini kanıtlamak zorundadır. Eldeki davada davalı, faturalar konusu malların teslim edilmediğini ileri sürmektedir. Bu durumda cari hesap dayanağı faturalarda yazılı malların davalıya teslim edildiğini ispat yükü davacıya aittir....

          Davacının takipten önce davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin herhangi bir kayıt olmadığından takip öncesi işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiş, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....

            Sonuç itibariyle, taraflar arasında 10.11.2018 tarihinde " Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı Sözleşmesi" imzalanmış olduğu, mahkememizce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığına yazılan müzekkere yanıtından da davacı tarafından davalı yana bu hizmetin sunulmuş olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın davaya cevap vermediği gibi defter ve belgelerini de yapılan ihtara rağmen ibraz etmeyip davacıdan aldığı hizmet karşılığında davacıya hak ettiği ücreti ödediğini ıspat edemediği, bu durum karşısında davacının usulüne uygun olarak tutulmuş defterlerinde kayıtlı 16.874,00 TL asıl alacak yönünden alacaklı olduğu görülmüş, bu durum karşısında davacının takipte haklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, takip konusu faturaya dayalı alacak likit (bilinebilir, belirlenebilir) olduğundan ve takip tarihi gözetilerek İİK'nun 67/2 maddesi gereğince hükmolunan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm...

              Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın ticari defterlerinin kanunun emredici hükümlerine uygun tutulduğu, bu nedenle davacı lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafın bir kısım ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmadığı, bir kısım defterlerini ise sunmadığı, davacı tarafın kayıtlarında, düzenlenen faturalardan kaynaklanan kısmi tahsilat düşüldükten sonra 62.651,02 TL alacağın bulunduğu, davalının ticari defterlerinde ise, davacı taraf ile ilgili bir kayıt bulunmadığı, mutabakat formlarındaki imzaların inkâr edilmediği, aksine bir belge de sunulmadığı, buna göre, davacının davalıdan olan alacağının kanıtlanmış olduğu gerekçesiyle, itirazın iptaline, takibin 62.651,02 TL alacak üzerinden devamına, alacak likit olduğundan % 20 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir....

                Davalı, faturanın muhatabına teslim edilmiş olmasının hiçbir öneminin bulunmadığını, davacının faturaya konu hizmetin sunulduğunu kanıtlamasının gerektiğini belirtmiş davanın reddini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK'dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu