DAVA TARİHİ : 30.09.2014 KARAR : Kısmen kabul Taraflar arasındaki hizmet tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın açıldığı İlk Derece Mahkemesince yapılan inceleme neticesinde, hizmet tespiti ile birlikte açılan işçilik alacakları davasında verilen karar (kapatılan) 22. Hukuk Dairesince bozulmuştur. Bozma üzerine 25.01.2017 tarihli celsede hizmet tespiti istemi yönünden davanın tefrik edildiği, Mahkemece de bu dosya üzerinden yapılan yargılama neticesinde yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir....
Somut olayda, davacının hizmet tespiti istemine ilişkin olarak ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 10.02.2014 tarihli 2009/722 esas 2014/98 karar sayılı karar, Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 27.02.2015 tarihli 2014/26852 esas 2015/1198 karar sayılı ilamı ile araştırmaya yönelik eksiklikler sebebiyle bozulmuştur. Mahkemece hizmet tespiti davasının bozma sonrası yapılacak yargılaması neticesinde verilecek karar, bu davanın sonucunu da etkileyeceğinden ve her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşıldığından, söz konusu dava sonuçlanıp kesinleşene kadar mahkemece bekletici mesele yapılmalı, hizmet tespiti davası kesinleştikten sonra bir değerlendirmeye tabi tutularak davacının istemiyle ilgili sonuca gidilmelidir Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 07.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in Murisi Ö...Ş...Özel ...Dershanesinde geçen hizmet sürelerinin tespiti ile davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın, hizmet tespiti yönünden kısmen kabulüne, ölüm aylığı tahsisi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sigortalı tarafından açılan hizmet tespiti davasında her türlü delille kanıtlanabilen çalışma olgusunun usulünce belirlenmesinden sonra, bu çalışmanın sigortalı çalışma olup olmadığı; ardından da ücret olgusu ve çalışılan zaman üzerinde durulmalıdır. Sosyal güvenlik hukukunun hem kamu hukuku, hem de özel hukuk alanında kalan özellikleri dikkate alındığında, özellikle hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesinin ağır bastığı görülür. Gerçekten hizmet tespiti davaları, taraflarca hazırlama ilkesi kapsamı dışında olup, kendiliğinden araştırma ilkesi söz konusudur. Sigortalılık başlangıç tarihi ve hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icabettiği Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadı gereği olduğundan, kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davalarında, hâkimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir....
Sigortalı tarafından açılan hizmet tespiti davasında her türlü delille kanıtlanabilen çalışma olgusunun usulünce belirlenmesinden sonra bu çalışmanın sigortalı çalışma olup olmadığı ve çalışılan zaman üzerinde durulmalıdır. 14. Sosyal güvenlik hukukunun hem kamu hukuku hem de özel hukuk alanında kalan özellikleri dikkate alındığında, özellikle hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesinin ağır bastığı görülür. Gerçekten hizmet tespiti davaları, taraflarca hazırlama ilkesi kapsamı dışında olup kendiliğinden araştırma ilkesi söz konusudur. 15. Sigortalılık başlangıç tarihi ve hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin gerektiği Yargıtayın yerleşmiş içtihadı gereği olduğundan kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davalarında hâkimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir....
GEREKÇE: Dava hizmet ve prime esas kazancın tespiti istemine ilişkindir. Davacı hizmet tespiti ile birlikte prime esas kazancın tespitini talep etmektedir. Belli bir dönemdeki çalışmaların tespiti istemini içeren hizmet tespiti davası, özünde prime esas kazançların, prim ödeme gün sayılarının tespitini talebini içerir. Mahkemenin hizmet tespitine ilişkin ilamı ise işverenin Kuruma vermediği bildirgeler yerine geçecek belge niteliğindedir. Bu nedenle mahkeme dava sonunda vereceği kararda tespit edilen dönem için aylar itibariyle prim ödeme gün sayıları ile o dönemdeki günlük ücreti de belirtecektir. Bu itibarla hizmet tespiti davası ile birlikte açılan prime esas kazanç tespiti talebinde davanın niteliği gereği çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli serbestlik söz konusu değildir....
Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında olumlu hizmet tespiti davaları ve kararlarının niteliği değerlendirildiğinde; hizmet tespiti davalarında aslında geçmişte var olan ancak kayıtlara girmemiş hizmetlerin tespiti istenmektedir. Yargılama sonunda verilen tespit kararı ile çalıştırılanların işe alınmalarıyla kendiliğinden doğan ve gerçekte var olan hizmet akdi ilişkisinin varlığının tespitine karar verilmekte, yeni bir hukuksal durum yaratılmamaktadır. Öte yandan, tespitine karar verilen süreler hizmetin geçtiği yıla maledilerek, Kurum kayıtlarına yine hizmetin ait olduğu yıl itibariyle geçecektir. Verilecek tespit hükmü ile varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır....
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2.Dairece, davacının hizmet cetveli incelendiğinde; davacının, davalı işyerinden 09.07.2007-03.08.2015 tarihleri arasında hizmetinin bildirildiği, davacının 2008 yılı Aralık ayından 2010 yılı Nisan ayına kadar prim gün sayısının eksik gün kodu (ücretsiz/aylıksız izin) kullanılarak ayda 15'er gün, bu süre dışında tüm çalışma dönemi bakımından ayda 30’ar gün olarak bildirildiği, yani sadece 2008 yılı 12. ay ile 2010 yılı 4 aylar arası eksik bildirilen 254 günü bulunduğu, dava dilekçesinde ve ön inceleme aşamasında hizmet tespiti istemi yönünden uyuşmazlığın, “ 2007 yılı 12. ayı ile 2009 yılı 4. ayı arasında davacının her ay 30 gün çalıştığının tespiti” şeklinde belirtilmiş olması nedeniyle, öncelikle davacıya talebi açıklattırılarak, hangi dönem için hizmet tespiti talep ettiği açıkça sorulup belirlendikten sonra karar verilmesi gerekirken, davacının bu konuda...
"İçtihat Metni"Mahkemesi : İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacı, davalı ...'un kat maliki olduğu, ... tarihleri arasında kapıcı olarak çalıştığının tespiti istemiş, Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davalı ... aleyhine açılan davanın husumetten reddine,... blok yönünden 1.9.2006-27.6.2007 tarihleri arası 297 gün çalıştığının tesptine karar verilmiştir. Dava 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır....
Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....