Sosyal güvenlik hukukunun hem kamu hukuku, hem de özel hukuk alanında kalan özellikleri dikkate alındığında, özellikle hizmet tespiti davalarında kendiliğinden araştırma ilkesinin ağır bastığı görülür. Gerçekten hizmet tespiti davaları, taraflarca hazırlama ilkesi kapsamı dışında olup, kendiliğinden araştırma ilkesi söz konusudur. Sigortalılık başlangıç tarihi ve hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi icabettiği Yargıtay’ın yerleşmiş içtihadı gereği olduğundan, kamu düzenini ilgilendiren hizmet tespiti davalarında, hakimin özel bir duyarlılık göstererek delilleri kendiliğinden toplaması ve sonucuna göre karar vermesi gerekir. Kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı bu davalarda ispat yükü, bir tarafa yüklenemez. ...
Dava, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 86/9. maddesi uyarınca açılan hizmet tespiti davasıdır. 5510 sayılı Kanunu'nun 01/10/2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 7. maddesinde, “…bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, bu Kanun ile mülga 2926 sayılı, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun Geçici 20'nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık sürelerinin tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir” yönünde düzenleme bulunmaktadır. Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....
GEREKÇE: Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 5510 sayılı Kanun'un 86. maddesinde düzenlenen hizmet tespiti davasında ispat yönteminin ne şekilde olması gerektiğine dair herhangi bir açıklama bulunmadığından, kamu düzenine ilişkin bu tür davalarda taraflar her türlü delile dayanabileceği gibi mahkemece kendiliğinden araştırma ilkesine göre delil toplanabilir ve inceleme yapılabilir....
Bölge Adliye Mahkemesi ...Hukuk Dairesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve fer’i müdahil vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi ......
Hizmet tespiti davasının kısmen kabulüne karar verildiğinden temyiz eden davalı SGK yararına da maktu vekalet ücreti olarak 1.000.00.- TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesindeki 1086 sayılı Kanun'un temyize dair hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme karşısında, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasına “Kısmen reddedilen hizmet tespiti davası yönünden, hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, vekil ile temsil edilen davalı SGK yararına 1.000.00....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilamı sonrası davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi Dosya kapsamı incelendiğinde, 1997-2007 yılları arası hizmet tespiti istemli işbu davanın 02.10.2012 tarihinde açıldığı, davacının, söz konusu okulda yaz tatillerinde fiili çalışmadığını, 2007 yılının ilk birkaç ayına kadar çalıştıktan sonra ... Anadolu Lisesi’nde çalışmaya başladığını, bildirimlerinin ise ... şirketi tarafından yapıldığını ne var ki, ... temizlik şirketinde hiç çalışmadığını beyan ettiği, hizmet döküm cetvelinden davacının 01.10.2007 tarihinden itibaren ... Temizlik İnş. Güv. Nak. Tic. Ltd. Şti.'...
Davacının dava dilekçesinde 1.5.2007 tarihinden sonra davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği şeklindeki beyanı karşısında, davacının sadece bildirilmeyen kısımları talep ettiğinin anlaşıldığı, Mahkemece de hizmet tespiti yönünden talep gibi bildirilmeyen sürelere hükmettiği, yani hizmet tespiti davasının tamamen kabul edildiği sabit olmasına rağmen hizmet tespiti yönünden davanın kısmen reddine denilerek davalı Kurum lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davalı Kurum lehine takdir edilen vekalet ücreti ile ilgili bent çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının "Davalı kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Av. As. Üc....
Davacının dava dilekçesinde 1.5.2007 tarihinden sonra davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği şeklindeki beyanı karşısında, davacının sadece bildirilmeyen kısımları talep ettiğinin anlaşıldığı, Mahkemece de hizmet tespiti yönünden talep gibi bildirilmeyen sürelere hükmettiği, yani hizmet tespiti davasının tamamen kabul edildiği sabit olmasına rağmen hizmet tespiti yönünden davanın kısmen reddine denilerek davalı Kurum lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davalı Kurum lehine takdir edilen vekalet ücreti ile ilgili bent çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının "Davalı kurum kendisini vekille temsil ettirdiğinden, Av. As. Üc....
Davacının dava dilekçesinde 1.5.2007 tarihinden sonra davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği şeklindeki beyanı karşısında, davacının sadece bildirilmeyen kısımları talep ettiğinin anlaşıldığı, Mahkemece de hizmet tespiti yönünden talep gibi bildirilmeyen sürelere hükmettiği, yani hizmet tespiti davasının tamamen kabul edildiği sabit olmasına rağmen hizmet tespiti yönünden davanın kısmen reddine denilerek davalı Kurum lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davalı Kurum lehine takdir edilen vekalet ücreti ile ilgili bent çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır....
Davacının dava dilekçesinde 1.5.2007 tarihinden sonra davalı işyerinde geçen bir kısım çalışmalarının Kuruma bildirildiği şeklindeki beyanı karşısında, davacının sadece bildirilmeyen kısımları talep ettiğinin anlaşıldığı, Mahkemece de hizmet tespiti yönünden talep gibi bildirilmeyen sürelere hükmettiği, yani hizmet tespiti davasının tamamen kabul edildiği sabit olmasına rağmen hizmet tespiti yönünden davanın kısmen reddine denilerek davalı Kurum lehine, davacı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, davalı Kurum lehine takdir edilen vekalet ücreti ile ilgili bent çıkarılmak suretiyle düzeltilerek onanmalıdır....