WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup İş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür." İş kazası tespiti davaları bir nevi hizmet tespiti niteliği taşır....

GEREKÇE : Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin alt işverenler tarafından düzenlenmiş olması durumunda, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir....

Somut olayda; Mahkemece, davacının eksik ödenen prim alacaklarına dair ücret tespiti davası tefrik edilerek tazminat talepleri doğrultusunda yargılamaya devam edilmiş, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulü ile davalı ... Başkanlığı yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Ancak davanın hizmet tespiti davası yönünden ... Başkanlığı'na yöneltildiği açıktır. O halde Mahkemece tefrik ara kararında davalı ... Başkanlığının davalı sıfatının tefrik edilen hizmet tespiti davası üzerinden devam etmesi ve somut dosya yönünden davalı sıfatının kaldırılması gerektiği belirtilerek gerekli usuli işlemler yapılıp yargılamaya devam edilmesi gerekirken somut dava yönünden davalı ... Başkanlığı hakkında davanın husumetten reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    Dosya kapsamından davacının davalı işveren ile ... aleyhine açtığı hizmet tespit davasının görülüp sonuçlandığı, bu davada, davacının emeklilik sonrasına ilişkin hizmet tespiti ve ücret tespiti talebinin bulunduğu, ücretinin net 1567,00 TL artı 200,00 TL yol ücretinden oluştuğunu iddia ettiği, yapılan yargılama sonunda mahkemece hizmet tespiti talebinin kabul edilmekle birlikte ücret tespitine yönelik talebin reddedildiği, kararın tarafların temyizi üzerine Yargıtay 21. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı işveren ücretin kayıtlardaki gibi olduğunu savunmuş ise de yine davalı işveren tarafından davacının iddia edilen hizmet süresince çalışmadığı da savunulmuştur. ... kaydı olmayan ve çalışması sırasında bordro düzenlenmeyen davacının, kayıtlardaki ücretle çalıştığının savunulması mümkün değildir. Davalı işveren kesinleşen karara göre davacının çalışmalarını ...’ya bildirmemiş ve hakkında kayıt tutmamıştır....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı ... Başkanlığı vekili ile davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur....

        Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....

        Hizmet tespiti davaların niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği için yargılamasının özel bir duyarlılık ve itina ile yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihatlarındandır. İşçilik alacağı davasına gelince; bu tür davalar 4857 sayılı Yasa'dan kaynaklanmakta olup, işçilik alacağına esas alınacak hizmet saptandıktan sonra talep edilen işçilik alacağının hesaplanması gerekir. Bu açıklamalardan, hizmet tespiti ve işçilik alacakları davaları için izlenecek yöntem ve esas alınacak kıstaslar tamamen birbirinden farklıdır. Bu noktada her iki davanın tefrik edilmesi yargılamanın sağlıklı yürütülmesi için gereklidir. Ayrı ayrı açılıp görülmeleri gerekli bu tür davaların birlikte görülmeleri bu nedenle doğru görülmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2007/21-69 Esas ve 2007/55 Karar sayılı ve 07.02.2007 tarihli kararı da bu yöndedir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti ve sigorta primine esas kazanç tutarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma ilâmı sonrası davanın kabulüne karar verilmiştir....

            K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, Dava, davacının davalı işyerinde 1.1.2002-1.9.2002 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile 1.1.2002-30.6.2006 tarihleri arasına ilişkin işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece hizmet tespiti davasının kısmen kabulü ile, 5.5.2002-1.9.2002 tarihleri arasında çalıştığının tespiti ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar hukuka uygun olmakla birlikte; hizmet tespiti ve alacak davasının birlikte açıldığı ve davalı SGK'nın yalnızca hizmet tespiti davalarında yasal hasım olduğu hususları gözardı edilerek, kabul edilen işçilik alacakları yönünden davacı vekili lehine hükmedilen vekalet ücretinden davalı işveren yanında davalı SGK'nın da sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

              Feri müdahil Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın zamanaşımı/hakdüşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde görüleceği üzere iş bu davanın açılmasında hukuki yararı bulunmadığı, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, davacıya ait işe giriş bildirgeleri incelendiğinde görüleceği üzere davacının ilgili tarih aralıklarında işe giriş bildirgesine rastlanmadığı, davacının 5510 Sayılı Kanunun 4/1- a maddesine göre tescil ve çalışma kaydına rastlanmamış olup bu durumun hizmet döküm cetvelinden açıkça anlaşıldığı, davanın bir hizmet tespiti davası olduğu, 11/09/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6552 Sayılı Kanun ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7 nci maddesine fıkra eklendiği, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edildiği, ihbar üzerine davaya davalı yanında ferî müdahil olarak katılan...

              UYAP Entegrasyonu