Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....
K A R A R Dava,hizmet tespiti ile işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Hükmün Dairemizce 6.9.2012 gün ve 2012/17083 Esas ve 2012/13856 Karar sayılı ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların tefriki için bozulduğu,Mahkemece davaların tefrikine ilişkin Dairemiz bozma ilamına karşı direnilerek davanın hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin talepler yönünden kısmen kabulüne karar verildiği verilen kararın davacı ve davalı işveren tarafından temyiz edilmeksizin yalnızca davalı sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla temyiz incelemesinin hizmet tespitine ilişkin yapılarak ve 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2.maddesi gözetilmek suretiyle mahkemenin hizmet tespitine ilişkin direnme hükmünde dayandığı gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır....
K A R A R Dava,hizmet tespiti ile işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Hükmün Dairemizce 7.6.2012 gün ve 2011/4204 Esas ve 2012/10381 Karar sayılı ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların tefriki için bozulduğu,Mahkemece davaların tefrikine ilişkin Dairemiz bozma ilamına karşı direnilerek davanın hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin talepler yönünden kısmen kabulüne karar verildiği verilen kararın davacı ve davalı işveren tarafından temyiz edilmeksizin yalnızca davalı sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla temyiz incelemesinin hizmet tespitine ilişkin yapılarak ve 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2.maddesi gözetilmek suretiyle mahkemenin hizmet tespitine ilişkin direnme hükmünde dayandığı gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır....
K A R A R Dava, hizmet tespiti ile işçilik alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, Hükmün Dairemizce 16.5.2012 gün ve 2012/10703 Esas ve 2012/8332 Karar sayılı ilamı ile hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin davaların tefriki için bozulduğu,Mahkemece davaların tefrikine ilişkin Dairemiz bozma ilamına karşı direnilerek davanın hizmet tespiti ve işçilik alacaklarına ilişkin talepler yönünden kısmen kabulüne karar verildiği verilen kararın davacı ve davalı işveren tarafından temyiz edilmeksizin yalnızca davalı sosyal Güvenlik Kurumu tarafından temyiz edildiği dolayısıyla temyiz incelemesinin hizmet tespitine ilişkin yapılarak ve 05/07/2012 gün ve 6352 sayılı Yasa ile 5521 sayılı Yasaya eklenen geçici 2.maddesi gözetilmek suretiyle mahkemenin hizmet tespitine ilişkin direnme hükmünde dayandığı gerekçeye göre Dairemize ait anılan bozma ilamının ortadan kaldırılması gerektiği anlaşılmıştır....
Davacı, almakta olduğu aylığının itibari hizmet süresi eklenerek ve 4447 Sayılı Yasa göz önüne alınarak yeniden tespiti ile fark alacağının faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava; ...uçuş ekibi bünyesinde hizmet yaptığını beyan eden davacının yaşlılık aylığının itibari hizmet süresi eklenerek ve 4447 Sayılı Yasa değişiklikleri göz önüne alınarak yeniden tespiti ve aradaki fark olan 1.600,00 TL ücret fark alacağının fazlaya dair hakları saklı kalarak yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir....
İlköğretim Okulunda 1992 yılında kaloriferci olarak işe başladığını ve 2011 yılına dek aynı okulda yaz ve kış çalıştırıldığı halde sigortasının yapılmadığını, iş akdinin haksız feshedildiğini ileri sürerek aynı dava dilekçesinde hem hizmet tespiti, hem de işçilik alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece, hüküm ile birlikte hizmet tespiti isteminin tefrikine karar verilmiş ise de, sigorta kaydı bulunmayan davacının hizmet süresinin sağlıklı şekilde belirlenebilmesi açısından, hizmet tespit davasının neticelenerek kesinleşmesi lüzumu bulunduğundan, bu davanın bekletici mesele yapılarak sonucuna göre alacak talepleri hakkında karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin verilen karar hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.06.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından davalı kargo şirketine ait işyerinde işçi olarak çalıştığının iddia ettiği, nizalı dönem içerisinde sicil nolu işyeri tarafından tarihleri arasında, sicil nolu işyeri tarafından ise tarihleri arasında davacı adına hizmet bildiriminde bulunulmuş olduğu, davacının açmış olduğu işçilik alacağı davasında davacının 26/06/1990-02/05/2009 tarihleri arasında net 2.600 TL ücreti ile davalı yanında çalıştığının kabul edildiği, davacı tanık beyanlarının alınmış olduğu anlaşılmıştır. .../... Mahkemece, gerek hizmet tespti gerekse sigorta primine esas kazanç tespiti yönünden eksik araştırma ve inceleme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur....
Bu durumda, 01/10/2008 tarihinden önceki döneme ilişkin hizmet tespiti uyuşmazlıklarında 506 sayılı Kanun, bu tarihten sonraki dönem bakımından ise 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekecektir....
Hukuk Dairesi'nin 2016/9601 esas 2017/9410 karar sayılı kararına göre de ''Bu kanunun işverene yüklediği ödevler” tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tespiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır. Dava açık bir anlatım ile, asıl işveren bazı hizmetleri ihale yoluyla alt işverene yaptırmış ve hizmet akti alt işveren ile kurulmuş ise, bu sürelerin hizmet tespiti davanında asıl işverene mal edilmesi mümkün değildir.''...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava hizmet tespiti talebine ilişkindir. Hizmet tespiti davasının yasal dayanağını oluşturan 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de,davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş içtihadı gereğidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık , davacı ile şirket arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin hizmet akdi mi istisna akdi mi olup olmadığı, hizmet akdinin şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir. 5510 sayılı Kanunun 4'üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre; hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar sigortalı sayılırlar....