WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hizmet tespiti davalarında 5521 sayılı Yasanın 5. Maddesinde düzenlenen kamu düzenine ilişkin yetki kuralının uygulanmayacağı, bu yetki kuralının sadece işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş aktinden veya İş Kanunundan kaynaklanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarında uygulanacağı ... Hukuk Genel Kurulunun 29.05.2013 tarih, 2012/10-1615 Esas, 2013/777 sayılı kararı ile benimsenmiş olup eldeki hizmet tespiti davasında yetkili mahkeme davalı şirketin ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın ... 3. İş Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21.ve 22. maddeleri gereğince ... 3. İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 02.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyap sisteminden yapılan incelemeden, davacının davalıya ... açtığı hizmet tespiti davasının ... 37...Mahkemesi’nin 2016/609 esas sırasında derdest olduğu anlaşılmaktadır. Hizmet tespiti davasında verilecek karar, eldeki alacak davasını etkileyeceğinden, hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Anılan sebeple, hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılarak, oluşacak sonuca göre davaya devam edilmeli ve esas hakkında bir karar verilmelidir. Yukarıda yazılı sebepten, kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, davacı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin ... tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece davacının çalışmalarının sigortasız olduğu, öncelikle çalışmanın varlığının kanıtlanması için hizmet tespiti davası açılması, hizmetin varlığı kanıtlandıktan sonra alacaklar yönünden araştırma yapılması gerektiği, davacı taraf hizmet tespiti davası açmayacaklarını bildirdiğinden davanın ispatlanamadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı işçi alacak davası açmış olup, HMK.'nun 24/2. maddesi gereğince hiç kimse dava açmaya zorlanamaz. Hizmet tespiti davası sosyal güvenlik hakkını ilgilendirir. Bir kişinin işçi sayılması için mutlak surette SGK'lı çalışması gerekmez. Hizmet tespiti davası açılması zorunlu olmadığından açılan davanın toplanacak delillere göre esastan değerlendirilmesi gerekir....

        Dosya kapsamı incelendiğinde, davacının 16.10.1989-01.01.1990 tarihleri arasında davalı işverenler nezdinde çalıştığından bahisle işbu hizmet tespiti davasının açıldığı, yargılama safhasında talebin 16.10.1989 tarihinde bir günlük sigortalılık tespitine hasredildiği, ... dışındaki davalılar yönünden ise talebin atiye bırakıldığı, bölge adliye mahkemesince, usulüne uygun ıslah söz konusu olmadığı için talebin 16.10.1989-01.01.1990 tarihleri arasına ilişkin hizmet tespiti olması ve Kurumun feri müdahil konumunda kalması gerektiğinden, kurum lehine verilen vekalet ücretinin kaldırıldığı anlaşılmış ise de, davacının hizmet tespiti davasındaki talebini daraltarak sigortalılık başlangıcının tespitine çevirebileceği, bu durumun ıslaha tabi olmadığı ve dolayısıyla kurumun davalı sıfatına geçeceği gözetilerek, davanın açılmamış sayılması nedeniyle davalı Kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

          Eldeki dosyada, davacının talebi, davalı işyerinde 01.01.1988-01.....1993 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti ile sigorta başlangıç tarihinin 01.01.1988 olarak tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece talep konusu dönemdeki çalışmaların gerçek bir çalışma olması nedeniyle davanın kabulüne verilmiştir. Ancak davacının hizmet cetveline göre talep konusu dönem içerisinde yer alan 01.....1989-31.....1989 tarihleri arasında geçen dava dışı işyerinden 30 gün bildirim olması nedeniyle bu sürenin dışlanarak 01.01.1988-01.....1993 tarihleri arasında hizmet akdiyle çalıştığına karar verilmesi gerekirken mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, istemin aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            Hizmet tespiti davalarında 5521 sayılı Yasanın 5. Maddesinde düzenlenen kamu düzenine ilişkin yetki kuralının uygulanmayacağı, bu yetki kuralının sadece işçi sayılan kimselerle işveren veya işverenm vekilleri arasında iş aktinden veya İş Kanundan kaynalanan alacak ve hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarında uygulanacağının Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.05.2013 tarih, 2012/10-1615 Esas, 2013/777 sayılı kararı ile benimsenmiş olup, eldeki hizmet tespiti davasında yetkili mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesidir. Bu durumda, uyuşmazlığın İstanbul 21.İş Mahkemesinde görülüp çözümlenmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21.ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 21.İş Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Ancak, hizmet tespiti davalarında işverene husumet yöneltilmesi zorunlu iken sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti davalarında işverenin hasım gösterilmesi zorunlu değildir. Buna rağmen, işverenin davalı olarak gösterildiği durumlarda artık taraf sıfatı oluştuğundan hakkında hizmet tespiti davalarında olduğu gibi hüküm kurulması gerekmektedir. Bu itibarla temyize konu davada, ilk derece mahkemesince, işverenler hakkında yazılı şekilde davanın reddine dair karar verilmesi hatalıdır. Ne var ki, bu konuların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.....

                İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2019/174 2021/271 DAVA KONUSU : Hizmet ve Prime Esas Kazancın Tespiti KARAR : Taraflar arasındaki hizmet tespiti ve prime esas kazancın tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece verilen karara karşı davalı vekili ve feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü....

                maddesi ile asıl işveren ile alt işveren arasındaki ekonomik ve mali yönden sorumluluk hukukunun sınırlarının belirlendiği, maddede geçen “bu kanunun işverene yüklediği ödevler tanımlamasının asıl işverene, alt işverenin taraf olduğu hizmet sözleşmeleri nedeniyle açılacak hizmet tespiti davalarında” pasif husumet ehliyetini amaçlamadığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde ifadesini bulan hizmet tespiti davaları kural olarak bu ödevi yerine getirmeyen işverene karşı açılmalıdır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacıya ait hizmet cetvelinde 01/01/2006-31/12/2006 tarihleri arasında ABS Yazılım Eğitim Bilgisayar Medikal İnş.Mer.Day Tük Gıda San Tic. Ltd.Şti tarafından, 12/01/2007-31/12/2007 tarihleri arasında Akgün Bilgisayar Prog Ve Hiz San Tic. Ltd Şti. tarafından davacı adına hizmet bildiriminde bulunulduğu, davalı idare ile ABS Yazılım ..Ltd. Şti. arasında 01/01/2006-31/12/2006 döneminde, Akgün Bilgisayar Prog Ve Hiz San Tic. Ltd....

                  Somut olayda, ücret bordroları göz önünde bulundurularak hazırlanan bilirkişi raporunda 2007/03. ayı için ücret bordrosunda 28 gün çalışma kaydının yer aldığı, Kurum’a davalı ... işyeri tarafından 2 günlük hizmet bildirimi yapıldığı anlaşılmakla 2007/03. ayı için Kurum’a 26 gün eksik hizmet bildirimi yapıldığının tespiti gerekir iken bu ay için tam hizmet bildirimi yapılmış gibi gösterilmesi ve yine 2008/05. ayı için ücret bordrosunda 30 günlük çalışma kaydının yer aldığı, Kurum’a davalı ... işyeri tarafından 11 günlük hizmet bildirimi yapıldığı anlaşılmakla 2008/05. ayı için Kurum’a 19 gün eksik hizmet bildirimi yapıldığının tespiti gerekir iken bu ay için de tam hizmet bildirimi yapılmış gibi gösterilmesi, mevcut hali ile toplam 4260 gün olarak hesap edilmesi gereken eksik hizmet gün sayısının toplam 3562 gün olarak gösterilmesi hatalı olmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu