Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Sigortalı hizmetin tespiti davaları kamu düzenini ilgilendirmekte olup, bu niteliği gereği özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerekmektedir. Bu davaların kanuni dayanağı 506 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin 10 uncu fıkrası olup bu bentte “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak hizmet tespiti isteyebilecekleri” açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın mevcudiyetini etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hak bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır....
İş Mahkemesinin 2020/99 Esas, 2021/433 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulü ile 01.02.2018- 15.03.2019 tarihleri arasındaki hizmetin tespitine karar verildiği, kararın istinaf incelemesi için Dairemize gönderildiği, eldeki dava ile hizmet tespiti davasının incelemesinin Dairemizce aynı gün müzakere edilerek karara bağlandığı, hizmet tespiti davası açısından Dairemizin 2022/330 Esas, 2022/565 Karar sayılı ilamı ile kararın eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olması nedeniyle kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Olayın iş kazası sayılabilmesi için kazazedenin sigortalı olması koşul olup davacının kaza tarihinde sigortalı sayılıp sayılmayacağı hizmet tespiti davasının sonucunda belirli hale gelecektir. Bu itibarla, hizmet tespiti davasının sonucu eldeki iş kazasının tespiti davasının sonucunu da etkileyecektir....
Dosya içeriğine göre, hizmet tespiti davası bu davaya göre öncelik taşıdığından ve sözkonusu tespit davasında verilecek kararın tarafları bağlayıcı özelliği dikkate alındığında davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve mahkemece sonucunun beklenmesine karar verilen ve derdest olduğu anlaşılan hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinin bu aşamada yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğine göre, hizmet tespiti davası bu davaya göre öncelik taşıdığından ve sözkonusu tespit davasında verilecek kararın tarafları bağlayıcı özelliği dikkate alındığında davacı tarafından davalı aleyhine açılan ve mahkemece sonucunun beklenmesine karar verilen ve derdest olduğu anlaşılan hizmet tespiti davasının sonucu beklenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesinin bu aşamada yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre de sigortalı olmak, kamu düzenine ilişkin, kişiye bağlı, vazgeçilemez ve kaçınılamaz hak ve yükümlülük doğuran bir hukuksal statü meydana getirmekte olup; hizmet tespiti davalarında feragat mümkün olmadığı gibi, ıslah yolu ile talebin daraltılması dahi mümkün değildir.Anılan ilkeler kapsamında, hizmet tespiti istemine ilişkin olan davada, davalı işverene husumet düşeceği de gözetilerek, dosya içeriğine ve mevcut delil durumuna göre, davanın kısmen kabulü ile 1 günlük çalışma süresinin tespitine karar verilmesi gerekirken, işveren yönünden husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. b-Öte yandan, 6552 sayılı Kanunun 11.09.2014 günü yürürlüğe giren 64. maddesiyle 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7. maddesine eklenen 4.fıkrada, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kurum'a re'sen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında fer'î müdahil olarak katılan...
Anılan sebeple, hizmet tespiti ile alacak davaları ayrılmalı, eksik yargı harçlarının tamamlatılmasının ardından davaların yargılamalarına ayrı ayrı devam edilmeli, hizmet tespiti davası açısından 7036 sayılı Kanun'un 4/2. maddesi uyarınca dava Sosyal Güvenlik Kurumuna resen ihbar edilmeli, ayrıca hizmet tespiti davasında verilecek karar alacak davasını etkileyeceğinden alacak davası yönünden hizmet tespiti davasının bekletici mesele yapılması gerekliliği de gözden kaçırılmadan sonuca gidilmelidir. Kabule göre ise, alacak davası yönünden 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 3/14. maddesinde "Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir....
Davacı, hizmet süresi ve aylık ücreti ile ilgili davalı ve SGK aleyhine hizmet tespiti davası açmış olup dava derdesttir. Mahkemece davacının talebi ile bağlı kalınarak alacaklara esas hizmet süresinde resmi kayıtlara itibar edilmiştir. Ancak taraflar arasında ücret seviyesi de çekişmeli olup davacının kayıtlardaki ücretten farklı bir ücretle çalıştığına karar verilmiş ise de; hizmet tespiti davası ücret seviyesi ile ilgili de devam ettiğinden verilecek karar eldeki uyuşmazlığın çözümünü doğrudan etkileyecektir. Bu nedenle ücret seviyesi ile ilgili olarak hizmet tespiti davasının kesinleşmesi beklenmeden sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı gerekçe ile BOZULMASINA, bozma sebebine göre bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ya bildirilmediğini ifade etmiş ve müvekkilinin 22.04.2009-13.07.2010 tarihleri arasında davalıya ait iş yerinde çalıştığını iddia ederek hem alacak hem de hizmet tespiti davasını aynı anda açtığı görülmüştür. Mahkemece, 10.02.2011 tarihli celsede davacının hizmet tespiti talebinin dosyadan tefrik edilmesine karar verilerek, davacının hizmet tespiti davasına konu süreler dahil edilerek alacak talepleri konusunda davanın sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. Hizmet tespiti davasının sonucu iş bu tazminat ve alacak davasında hüküm altına alınacak hakların hesap unsurları olan hizmet süresini ve ücreti doğrudan etkileyeceğinden bu davanın bekletici mesele yapılması gerekmektedir. Mahkemece, davacının hizmet tespit davasının neticelenip kesinleşmesi beklenerek tazminat ve işçilik alacakları talebinin buna göre hüküm altına alınması gerekirken, hizmet tespiti davasının kesinleşmesi beklenilmeksizin hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Hizmet Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * sigortalının hizmet tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * 10. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 10. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2008 (pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Hizmet Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm 506 sayılı kanun kapsamında hizmet süresinin tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 21. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 21. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.03.2010 (Pzt.)...