WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili; müvekkilinin davalı işveren nezdinde çalıştığını, ancak ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek hizmet tespiti ile ücret ve fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar ayrı ayrı davanın reddini istemişlerdir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak davacının ücret alacağı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir. Gerekçe: Davacının hizmet tespit davası ile birlikte ücret ve fazla çalışma ücreti talebinde bulunduğu görülmektedir. Mahkemece hizmet tespit davası ile alacak davası ayrılarak sonuca bağlanmıştır....

    Açılan hizmet tespit davası, davacının 4857 sayılı İş Kanunu’ndan doğan işe iade davasını doğrudan etkilediğinden ve bu istek için ön sorun oluşturduğundan hizmet tespiti davası sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Eksik inceleme ile açılan hizmet tespit davası bekletici mesele yapılmadan karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.02.2017 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi....

      Somut olayda; itibari hizmet süresinin tespiti ve yaşlılık aylığı bağlanması talebiyle eldeki davanın açıldığı, ilk derece mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın davalılar vekillerinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince itibari hizmet süresinin tespiti yönünden verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu ancak yaşlılık aylığı bağlanması istemi yönünden usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırılıp düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraf vekillerinin kararı temyizi üzerine davalıların temyiz itirazları reddedilerek kararın tespit edilen itibari hizmet süresinin yaşlılık aylığı bağlanması talebinde de değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek davacı lehine bozulduğu, görüldüğü üzere tespit edilen itibari hizmet süresi tespiti yönünden uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. 39....

        Somut olayda, Dairemizin 2010/27410 Esas sayılı bozma ilâmında, varsa davacının hizmet tespiti davasının sonucunun beklenmesi ve belirlenen hizmet süresine göre hüküm kurulması gerektiği açıklanmıştır. Mahkeme tarafından Dairemizin bozma ilâmına uyulduğu açıklanmakla birlikte, hizmet tespit davası ile belirlenen hizmet süresine riayet edilmediği görülmektedir. Şöyle ki; Davacı, hizmet tespit davasında da eldeki dosyada olduğu gibi 02/01/1986-25/05/2005 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ileri sürmüştür. Hizmet tespiti davasında Mahkeme tarafından, davacının ileri sürdüğü tarih aralığında hizmet döküm cetvelinde eksik prim ödemesi görünen günlerin tamamını kapsayacak şekilde karar verilmemiş, hizmet tespiti kararında, açıkça, davacının 2004-2005 yılları arasındaki eksik gün bildirimi yönündeki iddiasını ispatlayamadığından buna yönelik talebin reddedildiği de belirtilmiştir....

          E) Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında görülen hizmet tespit davasının mahkemece incelenip incelenmediği noktasında toplanmaktadır. Somut olayda, davalı vekili temyiz dilekçesinde davacının davalılara karşı ... 9. İş Mahkemesinde hizmet tespit davası açtığını, davanın esasının 2010/210 olduğunu, davanın reddine karar verildiğini ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının hizmet süresi (kıdemi) tanık beyanları nazara alınarak tespit edilmiştir. Mahkemece öncelikle davalı vekilinin beyanında belirttiği gibi taraflar arasında bir hizmet tespit davasının olup olup olmadığı araştırılmalı, böyle bir dava varsa dava dosyası celbedilmeli, davacının hizmet süresi bu dava esas alınarak tespit edilmeli ve davacının talep ettiği alacaklar yeniden hesaplanmalıdır....

            "Çalıştıran" olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen "işvereni" ifade etmektedir, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak ./.. -2- değerlendirilmesine...

              Verilecek tespit hükmü ile varolmayan bir hizmet akdinin kurulması söz konusu olmayıp, varolan ancak kayıtlara geçmemiş bir çalışma ait olduğu yılda kayıtlara usulüne uygun olarak bildirilmiş gibi işlem görecek, kayıtlara geçmemiş süre ile çalışma tarihindeki durum saptanarak hukuksallaştırılacaktır. Zira hizmet akdine dayalı olarak 506 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaların hukuksal sonuçları, çalışmanın geçtiği anda doğmuştur....

                Mahkemece, davacı tarafa hizmet tespiti davası açmak üzere süre verilmesine rağmen hizmet tespit davası açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı taraf temyiz etmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalıya ait işyerinde 20/04/2009-19/06/2009 tarihleri arasında çalışıp çalışmadığı ve hak kazandığı işçilik alacaklarının işverence ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davacıya ait Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarının incelenmesinde, uyuşmazlık konusu dönemde davalılara tarafından veya bir başka işverence çalışma kaydının bildirilmediği görülmektedir. Yerel Mahkemece 21.06.2012 tarihli celsede davacıya hizmet tespit davası açmak hususunda kesin süre verilmiş ve davacı tarafça da hizmet tespit davası açılmayacağı yönünde beyanda bulunulmuştur. Çalışma kaydı Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmemiş olan işçi, işçilik alacaklarının tahsili amacı ile hizmet tespit davası açmaya zorlanamaz....

                  Mahkemece, hizmet tespiti davası mevcut dava dosyasından tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş ancak hizmet tespiti davası kesinleşmeden davanın kısmen kabulüne karar verilerek dava sonlandırılmıştır. Taraflar arasında davacı işçinin hizmet süresinde uyuşmazlık bulunmaktadır. İş yargılamasında çalışma olgusunu ve hizmet süresini, ispat yükü, genel ispat kuralı gereği iddia eden işçiye aittir. İşçi işçilik davası sırasında hizmet süresinin tespiti ile ilgili işçilik alacaklarından bağımsız olarak hizmet tespiti davası açmış olabilir. Bu durumda hizmet süresine bağlı işçilik alacakları davasının sonuçlanması, hizmet tespiti davasının sonucuna bağlıdır. Bu nedenle hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılması gerekir Davacının açmış olduğu hizmet tespitine ilişkin davada verilen karar Yargıtay 21....

                    Mahkemece önce hizmet tespiti davası bekletici mesele yapılmış, sonra kişinin hizmet tespiti davası açmaya zorlanamayacağı gerekçesi ile bekletici mesele yapılmasından vazgeçilerek dosya kapsamına göre hüküm kurulmuştur. Davacı tarafından açılan hizmet tespiti davasında 16/04/2015 tarihinde verilen kararın temyiz edilmesi nedeniyle Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2018/720 esasına kaydedildiği, henüz temyiz incelemesinin yapılmadığı, tespit davasında verilen kararın kesinleşmediği anlaşılmışmıştır. Kural olarak kişi hizmet tespiti davası açmaya zorlanamaz. Ancak açılmış olan bir hizmet tespiti davası olduğundan, hizmet tespitine ilişkin davanın sonucu ücret alacakları isteklerini içerir davayı etkileyeceğinden, tespit davası bekletici mesele yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup sair yönler incelenmeksizin kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu