Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ayrıca idare kayıtlarından da teyit edilir. b) İşçinin bu personel alımına dayalı hizmet sözleşmesi kapsamında o işyerinde 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışıp çalışmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından kontrol edilir. Ancak altisveren.gov.tr internet sayfasında yer almayan hizmet alım ihalelerinin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ile diğer hizmet alımlarının birlikte yapıldığı hizmet alım ihalelerinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığı hususu idarelerce değerlendirilir. Bu durumda, 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışan işçi listesi, altisveren.gov.tr internet sayfasına işyeri sicil numarası girilmek suretiyle kontrol edilir. İşçinin bu tarih itibarıyla bu işyerinde çalıştığının tespit edilmesi halinde hizmet alımı suretiyle personel çalıştırılması tanımına uygun istihdam edilip edilmediği değerlendirilerek karar verilir....

    Ayrıca idare kayıtlarından da teyit edilir. b) İşçinin bu personel alımına dayalı hizmet sözleşmesi kapsamında o işyerinde 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışıp çalışmadığı hususu Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarından kontrol edilir. Ancak altisveren.gov.tr internet sayfasında yer almayan hizmet alım ihalelerinin, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ile diğer hizmet alımlarının birlikte yapıldığı hizmet alım ihalelerinin personel çalıştırılmasına dayalı olup olmadığı hususu idarelerce değerlendirilir. Bu durumda, 4/12/2017 tarihi itibarıyla çalışan işçi listesi, altisveren.gov.tr internet sayfasına işyeri sicil numarası girilmek suretiyle kontrol edilir. İşçinin bu tarih itibarıyla bu işyerinde çalıştığının tespit edilmesi halinde hizmet alımı suretiyle personel çalıştırılması tanımına uygun istihdam edilip edilmediği değerlendirilerek karar verilir....

      Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet süresi ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarının hesaplanması noktasında toplanmaktadır. Dosya içeriğine göre,davacının hizmet süresi 15 yıl 9 ay 10 gün olarak tespit edilerek işçilik alacakları hesaplanmıştır. Davacının davalı şirkette çalıştığı ve 01.06.1993-31.08.2002 tarihleri arasında sigortasının şirket sahibi Süleyman Hamurcu tarafından yatırıldığı anlaşılmaktadır. Ancak davacının 20.12.2002-30.06.2009 tarihleri arasında çalışıp çalışmadığının tespiti dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Davacının çalışma süresi ihtilaflıdır. Davalı yan davacının 31.08.2002 tarihinde emekliye ayrıldıktan sonra çalışmadığını savunmuştur. Yine davacının müracaatı üzerine iş müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda da işçinin çalışma olgusunun kesin olarak tespit edilemediği,hizmet tespiti davası açması gerektiği tespit edilmiştir....

        tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın geçici 7/1. maddesi hükmünde “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı, 08.06.1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20'nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” düzenlemesinin yer alması ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) kuralı karşısında davanın yasal dayanağının 506 sayılı Kanunun 79/10 maddesi olduğu kabul edilmelidir....

          Davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla öncelikle davacının talebine konu çalışmalarının, taşıma işinde davacının sürekli çalıştırılıp çalıştırılmadığı, piyasa hamallığı ve çağrıldıkça gelen hamal olduğu iddia edilen davacının geçimini gerçekten bu şekilde sağlayıp sağlamadığı tespit edilerek davalı tarafça davacının serbest piyasa hamalı olduğu ve hizmet akdi ile çalışmasının bulunmadığının öne sürülmesi karşısında, davacının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışıp çalışmadığı bu yönde piyasa hamallarının bağlı bulunduğu ...Odası veya Yük Taşıyıcıları Odası vs. gibi bir oda veya dernek varsa davacının kaydı olup olmadığı sorulmalı, bilahare tarafları bilir, tarafsız başkaca kamu tanıkları tespit edilip, dinlenmeyen bordro tanıklarından resen seçilecek tanıklar dinlenmeli, taraflar arasında hizmet akdinin unsurlarının mevcut olup olmadığı tespit edilmek suretiyle, davacının serbest piyasa hamalı şeklinde...

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket ve fer’i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Davacının, davalı ......

              Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir. İnceleme konusu davada mahkemece, davacının talep edilen çalışma döneminde işverenin veya işverenlerin kim/kimler olduğu tespit edilmeli, ...’ın işveren olup olmadığı araştırılmalı, işveren sıfatının bulunması halinde HMK’nın 124. maddesi gereğince davaya dahili mümkün olup, usulüne uygun bir biçimde husumet yöneltilmesi için davacıya mehil verilerek, işverenin davaya iştiraki sağlanmalı, davaya dahil edilen işverenin gösterdiği deliller toplanmalı ve elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır....

                İş Mahkemesinin 2018/174 Esas 2019/163 Karar sayılı kararı ile tespit edilen fiili hizmet zammı süresi olan 3 yıl 9 ay 17 günlük fiili hizmet süresinin hem yaş koşulunu hem sigortalılık başlangıcını geri götürecek şekilde uygulanmasına ve emeklilik tarihinin 08.08.2019 olduğunun tespitine şeklinde verilen kararı gereği SGM'ye emeklilik aylığı bağlanması talebiyle başvurulan 23.08.2019 tarihini takip eden 01.09.2019 tarihinden itibaren emeklilik aylığının bağlanmasına ve birikmiş aylıklarının ödenmesi talebiyle açılan davada mahkemece fiili hizmet süresi olan 3 yıl 9 ay 25 günün davacının ilk işe giriş tarihi olan 15.09.1991 tarihinden düşürülerek, ilk işe giriş tarihinin 22.11.1987 kabul edildiği ve buna göre davacının 25 yıl hizmet süresinin olduğunun kabul edildiği gibi yaşında 50 yaş olduğunu kabul ettiği ve bu yaş şartının dolduğu 25.05.2023 tarihinden de fiili hizmet süresinin düşürülmesi davacının 01.09.2019 dan itibaren emeklilik aylığına hak kazandığı tespit edilmiş ise de gerekçe...

                Fıkrasında; “Aylık prim ve hizmet belgesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tesbit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sönundan başlayarak beş yıl içerisinde İş Mahkemesi’ne başvurarak, alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır” hükmü 01/10/2008 sonrası gerçekleşen çalışmalar yönünden hizmet tesbit davalarının ana dayanağını oluşturmaktadır. Taraflar arasında davacının davalı yanında gerçekleşen hizmet süresi yönünden uyuşmazlık bulunmaktadır. 506 sayılı yasa mevzuatı ile yerleşen ve Yargıtay kararları ile esasları belirlenen hizmet tespiti davalarında, 5510 sayılı yasa mevzuatı da benzer hükümler içermektedir. Yerel mahkemece davacının çalışmasının hizmet akdinde dayanıp dayanmadığı ile ilgili olarak çok sayıda tanık dinlenmiştir....

                Gerçekten çalışmanın geçtiği iddia edilen davalı iş yerinin Kanun kapsamına alınabilecek nitelikte ve faal olduğu 11.02.1994 tarihinden önce de faal ve kapsama alınabilecek nitelikte olup olmadığını vergi kaydı, oda kaydı, elektrik, su faturaları ile araştırmadan, davalı işyerinin taşeronluğunu yaptığı tespit edilen ve eksik gün hizmet bildiriminin hesaplanmasında dikkate alınan işyerlerinin bordrolu çalışanlarını tespit ederek bu çalışanların beyanlarına müracaat etmeden yazılı şekilde sonuca gidilmiş olması hatalıdır. Öte yandan, davacının davalı işyerinin taşeronluğunu yaptığı tespit edilen işyerlerinde fiilî çalışması olup hangi dönem içerisinde, hangi taşeron firma nezdinde eksik gün hizmet bildirimlerinin tespit edildiği hususu açıkça ortaya konulmamıştır. Kurulan hüküm bu hali ile infaza elverişli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu