WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de davacının dava konusu döneme ilişkin tescillerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir. 4- UYAP entegrasyon sisteminden yapılan incelemede de davacının hizmet cetvelinde halen davalı işyerindeki 22.10.2014 tarihi ve sonraki tescillerinin bulunduğu tespit edilmiştir....

davalılar ile ilgisi tespit edilemediğinden; Davacının kabul edilen yukardaki hizmet süresi içinde hizmet döküm cetvelinde görünen işyerlerinin kime/hangi işverene/hangi şirkete ait olduğunu gösteren SGK işyeri belgelerinin, bu işverenin/şirketin bu işyerinin varsa dayanağı olan hizmet alım, taşeronluk, ihale ve benzeri sözleşmelerinin, bu işyerlerinin/işverenlerin davalılar TÜBİTAK, Gök-Fen Şirketi ve Marmara Teknokent A.Ş. ile varsa ilgilerini gösteren belgelerin SGK’ndan celbedilmesi, Ardından, yukarda açıklandığı şekilde SGK’ndan bildirilen işyerlerinin dayanağı olan hizmet alım sözleşmesi, taşeronluk, ihale ve benzeri çalışmalarına dayanak belgelerin 2008, 2009, 2010, 2011, 2012, 2013 yılları bakımından, Marmara Teknokent A.Ş.den, TÜBİTAK’tan, davalı Gök-Fen Şirketi’nden ve davacıdan sorularak celbedilmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne GERİ ÇEVİRİLMESİNE, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, “1-Davacının 01.01.2007 tarihinden önceki hizmet tespit taleplerinin hak düşürücü süre yönünden reddine, 2-Davacının davalılardan ... iş yerinde hizmet akdi asgari ücret karşılığı 01.01.2007 tarihinden 11.01.2010 tarihine kadar çalıştığı ve ... ya bildirilmesi gereken prim gün sayısının 1069 gün olduğunun tespitine, 3-Davacının 12.01.2010-02.12.2010 dönemine ilişkin hizmet tespit taleplerinin hukuki yarar yokluğundan 02.12.2010-12.04.2011 dönemine ilişkin tespit taleplerinin ise ispatlanamadığından reddine, 4-Davacının ... aleyhine açtığı davanın husumet yönünden reddine” karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir....

      ye ait ... sicil sayılı işyerinde 09.07.1992-30.09.2008 tarihleri arasında geçen toplam 5574 günlük fiili çalışma süresinin, 506 sayılı Yasa'nın Ek 5/II maddesi kapsamında itibari hizmet süresinden yararlanmayı gerektirir koşullarda geçtiği ve 506 sayılı Yasa'nın ek-5. maddesi uyarınca %25 oranına göre belirlenen 1393 günün, itibari hizmet süresi olarak salt sigortalılık süresine eklenmesi gereğinin tespitine, Koşulları gerçekleşmeyen yaşlılık aylığına ilişkin istemin reddine,...” karar vermiştir. IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Temyiz kanun yoluna başvuran davacı vekili, tespit edilen itibari hizmet süresinin de dikkate alınarak yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, itibari hizmet süresinin tespiti kararının kesinleşmesi gerektiğine ilişkin gerekçenin usul ve yasaya aykırı olduğu ve bozulmasına karar verilmesini istemiştir....

        G E R E K Ç E : Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa'nın 86. maddesinde, aylık prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak, alacakları ilam ile ispatlamaları halinde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Anılan madde gereğince çalışmaların sigortalı hizmet olarak değerlendirilebilmesi için çalışmaların 5510 sayılı Yasa'nın 4/1- a maddesi anlamında hizmet sözleşmesine dayalı olarak geçmesi gerekmektedir....

        ın 01.10.2008 tarihinden itibaren hizmet akdiyle çalıştığına ilişkin tespit içeren 12.06.2009 tarihinde yoklama memuru tarafından düzenlenen işyeri durum tespit tutanağı dayanak alınarak; 5434 sayılı Kanun kapsamında 1990 yılından beri emekli aylığı alan davacı adına vergi dairesinde kaydı olan çay ocağının, 01.10.2008 tarihinden itibaren işyeri olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Kanunun; 2. maddesinde, Hizmet akdinin, Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini ifade ettiği tanımlanarak; 4-a maddesinde, hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların sigortalı sayılacağı belirtildikten sonra; 5. maddesinde, hangi kişiler hakkında bazı sigorta kollarının uygulanmayacağı; 6. maddesinde, kimlerin bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayacakları açıklanmış; 11. maddesinde, sigortalı sayılanların maddi olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerler işyeri olarak;...

          İş Mahkemesi'nin 2016/502 esas ve 2016/588 karar sayılı dava dosyasında açtığı hizmet tespit davasında, davacının 15.08.2000- 26.03.2010 tarihleri arasında Gençler Gıda T5 nezdinde, 27.03.2010- 30.03.2012 tarihleri arasında T3 nezdinde çalıştığının tespitine karar verildiği ve kararın Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2016/15618 esas 2016/13009 Karar sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleştiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili, davacının tespit edilen tüm çalışma süresinden sorumlu olmadığına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, anılan hizmet tespit davasında davalı şirketler arasında organik bağ bulunduğu belirlendiğinden ve ilgili karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğinden, davalı T3'nin dava konusu işçilik alacaklarından sorumlu tutulmasında isabetsizlik yoktur....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hizmet tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) geçici 3.üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanun'unun (1086 sayılı Kanun) 428 inci, 438 inci maddesinin yedi, sekiz, dukuzuncu fıkraları ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 2. Dava, 506 sayılı Kanun'un 79/10 uncu ve 5510 sayılı Kanun’un m. 86/9 uncu maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”...

            Bu yetki; 1) Trafik düzensizliğini yaratanları uyarma, 2) Trafik suçu işleyenlerin araç plakalarını trafik zabıtasına bildirme, gerekli hallerde duruma müdahale edilmesini isteme, 3) Müdahalenin mümkün olamayacağının anlaşılması halinde durumu bir tutanakla tespit ederek trafik zabıtasına iletme, hallerine münhasır olmak üzere kullanılır." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda genel hizmet polisinin müdahalesinin mümkün olmayacağı herhangi bir durum bulunmadığı gözetilmeksizin, anılan karara yönelik kabahatli tarafından yapılan başvurunun Hakimliğince "...genel hizmet polis memurunun yönetmeliğe göre tutanak tutmadığı sabit olmakla, talimat ve yönetmeliğe aykırı olarak tanzim olunan trafik kural ihlali tespit tutanağının hukuka aykırı olduğu..." gerekçesiyle kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği...

              Bu tutanaklar kurum merkezinde tarafların katılımı ile tek tutanak haline getirilir. b) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kurumlardan ve sendikalardan gelen müşterek imzalı listeler üzerinden yapılacak tespit; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, kurumlarda çalışan toplam kamu görevlisi sayısı ile sendikalar itibarıyla üyelik kesintisi yapılan üye sayılarını dikkate alarak her yıl 15 mayıs tarihi itibarıyla hizmet kollarındaki bütün kamu görevlileri sayısı ile hizmet kolundaki sendikaların üye sayılarını tespit eder. Buna göre her hizmet kolundaki yetkili kamu görevlileri sendikaları ile konfederasyonların toplam üye sayısını belirler ve sonuçları her yıl temmuz ayının ilk haftasında Resmî Gazetede yayımlar.” denilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu