Mahkeme tarafından yapılacak iş, davacının hizmet dökümünde görünen ve hizmet tespit davası ile belirlenen hizmet süresinin toplamına göre karar vermektir. 4-Yıllık izin ücretine esas hizmet süresi bakımından, yıllık izin ücreti olarak hükmedilen net miktar, yukardaki paragrafta açıklanan şekilde hesaplanan hizmet süresine göre 11 yıl üzerinden hesaplanmış olup, hesaba esas hizmet süresine bilirkişi raporunda hizmet tespit davasında kabul edilmeyen 2000, 2001, 2002 yıllarına ait bir kısım SGK'na bildirilmeyen süreler de eklenmiştir. Hizmet tespit davası dilekçesinde 9/10/1997-13/12/1999 tarihleri arasındaki sürelerin tespitinin talep edildiği de gözetildiğinde, bu durum, hem talep aşımı olup HMK.'nun 26. maddesine aykırılık teşkil etmekte, hem de davacının ispatlanamamış hizmet süresini içermekte olup, hatalıdır. Mahkeme tarafından yapılacak iş, davacının hizmet dökümünde görünen ve hizmet tespit davası ile belirlenen hizmet süresinin toplamına göre karar vermektir....
Yapılacak iş, hak düşürücü süre geçtiğinden reddine karar verilen süreler yönünden de işin esasına girilip, beyanı alınan bordro tanığının nizalı dönemin tamamında çalışması bulunmadığından, komşu işyeri tanığı olarak dinlenen tanığın hizmet cetveli ve hizmet bildirilen işyeri kayıtları alınarak, nizalı dönemde çalışması olup olmadığı tespit edilmeli, bunların tanıklığıyla yetinilmediği taktirde, ... ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri -çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının askerlik yaptığı süreler de tespit edilerek davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı...
Dosya kapsamına göre hizmet tespit davasının sonucu davacının altı ay kıdem süresi olup olmadığını etkileyeceğinden tespit davası bekletici mesele yapılarak neticesine göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Davacı, Kurum sigorta yoklama memurlarınca 13.4.2007 tarihli tespit tutanağıyla 5 işçinin işyerinde devamlı çalıştığı iddiasıyla işe giriş bildirgeleri ile prim ve hizmet belgelerinin istendiğini ve itirazlarının Kurum ünitesince reddedildiğini belirtip aykırı Kurum işleminin iptalini istemiştir. Mahkemece, hizmet sözleşmesinin unsurları oluşmadığından davalı kurum tarafından 13.4.2007 tarihinde düzenlenen tespit tutanağında kayıtlı ..., ..., ... haklarındaki işe giriş bildirgeleri ile ek aylık prim ve hizmet belgeleri istenmesi hakkındaki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir....
Dairemizin 15.05.2014 tarihli 2013/10863 esas ve 2014/12938 karar sayılı bozma ilamına mahkemece; davalı tarafın bu belgenin aslını mahkemeye sunmadığını, tarih ve miktar içermediğini, hukuki delil niteliğini taşımadığından ibra sözleşmesine itibar edilemeyeceğini ve bu belgenin dikkate alınmayacağını, davacının ayrıca hizmet tespit davası açtığı ve kesinleştiğini, ücretininde hizmet tespit davasında temyiz konusu olduğunu, hizmet tespit davasında davacının çalıştığı ... Kurumu hizmetlerinin aylık sigorta primine esas olan ücretinin de tespiti yapılarak hüküm oluşturulduğunu, hizmet tespit davasındaki hükmün alacak davası içinde kesin delil niteliği taşıyacağını belirterek bu gerekçelerle bozma ilamına direnilmiştir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hizmet tespit davasının bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun bekletici sorun başlığı altında düzenlenen 165. maddesinin 1. fıkrasına göre, "Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir "denilmektedir. Somut olayda, davacı 01/01/1997 ile 15/11/2003 tarihleri arasında sigortasız olarak çalıştırıldığını ileri sürerek, hizmet tespiti ile işçilik alacaklarını talep etmiştir. Mahkemece, tefrik edilen hizmet tespit davası Yargıtay 21. Hukuk Dairesince 2016/12148 Esas – 2018/3731 Karar sayılı ilam ile bozulmuş olup, kesinleşmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Yukarıda mahkemesi, tarihi, esas ve karar numarası yazılı kararın temyiz incelemesi sırasında tetkikine ihtiyaç duyulduğundan, hizmet döküm cetvelinde 2007-2009 yılları arası davacı için sigortalı hizmet bildirimi yapmış olan işyerlerinin isimlerinin ... sorularak tespit edildikten sonra bu işverenler ile davalı ... arasında hizmet alım ilişkisi bulunup bulunmadığının davalı belediyeden sorulması, hizmet alım ilişkisi varsa buna ilişkin hizmet alım sözleşmeleri ve eki niteliğindeki teknik şartname örneğinin eklenerek gönderilmesi için dosyasının mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz itirazlarının bu noksanlık giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine 11.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davalı işyerince davacı adına 24.03.2003-25.02.2008 tarihleri arasında Kurum'a yapılmış kısmî hizmet bildirimleri var iken reddolunan hizmet sürelerinin ispatlanması halinde bildirimi yapılan hizmet süreleri ile birlikte tespit edilen bu hizmet süreleri arasında da kesintisiz çalışmanın varlığının kabulünün gerekeceği göz ardı edilerek 21.06.2001-23.03.2003 tarihleri arası hizmet tespiti isteminin Mahkemece hak düşürücü süre nedeniyle reddi doğru olmamıştır. Öte yandan davacının sağlık raporu ile belgelenen istirahatli olduğu günlerin eksik gün değerlendirmesinde dikkate alınmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Tespit davasında sadece tespit hükmü verilebilir ve tespit hükmü kesin hüküm ve kesin delil teşkil eder. 23. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir; diğer bir anlatım ile, davalının varlığını inkar ettiği ilişkinin var olduğu veya yokluğunu inkar ettiği hukuki ilişkinin yok olduğu kesin olarak hükme bağlanır. 24. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin bulunması gerekir. 25. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda (1086 sayılı Kanun) tespit davası açıkça düzenlenmemiş; bu dava türü içtihatlarla kabul edilmiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesi ile tespit davaları açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca bazı özel kanun hükümlerinde de tespit davasına açıkça yer verilmiştir. 26....
Diğer bir anlatımla,bir kimsenin sigortalı sayılması için hizmet akdine göre çalışması yeterli olup, ücretin ödenme biçimi sonuca etkili değildir. Diğer yandan, 506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır. Bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasa'nın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir....