WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu halde dava konusu olayda olduğu üzere, genel hükümler kapsamında açılan davanın talep gereği olayda hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk hali de olmadığı tespit edilirse sosyal riskten incelenmesi hukuka uygundur. Ancak tazminatın hesaplanması noktasında; idare mahkemelerince sosyal riske dayanılması halinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve aktüerya hesabı ile idarenin tam kusurlu kabul edilerek maddi tazminatların hesaplandığı görülmüştür. Bu durumda terör olaylarında, sosyal riske dayalı olarak incelenen dosyalarda, tazminat hesabının hizmet kusuru hukuki gerekçesinin hesaplama yöntemiyle karşılanması hali ortaya çıkmaktadır. Sosyal risk ilkesinin idarenin herhangi bir kusuru bulunmayan, davacınında toplumun bir ferdi olarak zararlarının karşılandığı dosyalarda uygulanmasına rağmen tazminatın hizmet kusuru hesaplama yöntemiyle karşılanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu açıktır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, hizmet kusuru nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Öte yandan efor kaybı nedeniyle hesaplanacak olan tazminat miktarından %50 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir....

        hizmet kusuru işlediği, davacı tarafından kazaya yol açan yabancı uyruklu şahıs nezdinde adli takibe geçme olanağı bulunmaması, her ne kadar ortaya çıkan zarar ile hizmet kusuru arasındaki illiyet bağını izafi hale getirmekte ise de, adı geçenin, karşı tarafın mali sorumluluk sigortası olması halinde 2918 sayılı Yasanın 99.maddesi uyarınca tespit tutanağının sigorta kuruluşuna ibrazı ile çok kısa bir süre içerisinde zararını tazmin olanağı bulunması, idarelerin hizmet kusuru ile zararın karşı tarafça tazmin edilmemesi nedeniyle davacı mamelekindeki meydana gelen azalma arasında, dolaylı bir illiyet bağı bulunduğunu ortaya koyduğu, bu durum karşısında davalı idarelerin, davacının başka bir yolla telafisi imkanı kalmayan ve karşı tarafın kusur oranı ile sınırlı olan maddi zararını Anayasanın 125.maddesi hükmü gereği ve müşterek olarak tazmin yükümlülüğü bulunduğu sonucuna varılmış olup, anılan kazadaki kusur oranlarının kaza tespit...

          Zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağının kurulabildiği hallerde sosyal risk ilkesinin uygulanmasına olanak bulunmadığından, idare hukuku kuralları çerçevesinde öncelikle hizmet kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkesine göre zararın tazmin edilip edilemiyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir. Olayda zararın güvenlik kuvvetlerince mevzi güvenliği amacıyla döşenen mayına basılması sonucu davacıların çocuğunun sakat kalması nedeniyle meydana geldiği, kamu hizmetinin yürütülmesi sırasında oluştuğu, zarar ile idari eylem arasında nedensellik bağı bulunduğu açık olduğundan, açılan tam yargı davasında sosyal risk ilkesine dayanılarak hüküm kurulmasına olanak bulunmamaktadır. Dosya incelendiğinde, idarenin hizmet kusuru saptanamamakla birlikte, yürütülen güvenlik hizmeti sırasında kusuru bulunmayan davacıların uğradığı özel ve olağandışı zararın kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince tazmini gerekmektedir....

            Davalı ..., hizmet kusuru nedeniyle açılan davada görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğunu bildirerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece hizmet kusuru nedeniyle açılan davalarda görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iş makinesinin davacıya ait kabloya zarar vermesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davalı ... ile dava dışı Mak-Yol arasındaki sözleşme nedeniyle yapılan çalışma sırasında olayın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davalı ... bu sözleşme gereğince dava edilmiştir. Dava dışı Mak-Yol ve taşeronlarının belediye adına yaptıkları çalışmalarda meydana gelen zarar, hizmet kusuruna değil, haksız fiil ve sözleşmeye dayanılarak istenilmiştir. Bu nitelikteki bir davanın ise adli yargı yerinde incelenip sonuçlanması gerekmektedir....

              Davalı ... vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davada, meydana geldiği iddia olunan hasarla ilgili olarak müvekkili idareye kusur izafe edilmek suretiyle uğranılan zararın tazmini talep edilmekte olduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi meydana gelen hasarda müvekkili idarenin kusuru söz konusu ise bu ancak bir hizmet kusuru olabileceğini, uyuşmazlık mahkemesinin örnek kararı sunulmuş olup, işbu kararı nedeniyle huzurdaki davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, müvekkili idare ......

                İdare kural olarak, yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve/veya işlemlerden doğan zararlar, idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilmektedir. Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir....

                  İdare Mahkemesince; dosyadaki bilgi, belge ve raporlar birlikte ele alındığında, meydana gelen olayın davalı kurumun tıbbi cihazlarının bakım-onarım, kalibrasyon ve tamir iş ve işlemlerinden sorumlu birimlerinin kusurundan kaynaklandığı, bu durumda, hizmetin sunumunda kullanılan araç ve gereçleri hizmete uygun olarak hazır bulundurmadığı görülen idarenin, davacıların maddi ve manevi zararlarından hizmet kusuru nedeniyle hukuksal sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerektiği, davacı Beyhan yönünden, kişisel tercihi sonucu gelir elde ettiği işini bırakması nedeniyle davalı idarenin hizmet kusuru ile gelir azalışı arasında doğrudan bir nedensellik bağı bulunmadığı, davalı idarenin bu nedenle uğranılan gelir kayıpları karşılığı maddi zarardan hukuksal olarak sorumlu tutulamayacağı, yine olayın oluşu, baba ...'...

                    Mahkemenin 2008/19-74 sayılı birleştirilen dosyasında; davacı ... vekili, davalı ... aleyhine açtığı davada; davalı tarafın kusuru nedeniyle meydana gelen kazada müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı tarafın 6/8 oranında kusurluğu olduğunu, tespit raporuna göre 4.140 TL hasar, 1.500 Tl değer kaybı olmak üzere 6.640 TL zarar olduğunu belirterek tespit masraflarıyla birlikte 6.958 TL'nın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiş; asıl dosyaya davalılar ... ve ... vekili, verdiği cevap dilekçesinde kusuru, tazminat miktarını kabul etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, kusuru, hasarı kabul etmediğini, müvekkili aleyhinde hizmet kusuruna dayanılarak adli yargıda dava açılamayacağını savunmuştur. Davalı ... Sigorta A.Ş vekili, sigortalının kusuru oranında gerçek zarardan poliçe limitiyle sınırlı olarak sorumluluklarının bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabulü ile 862,50 TL tazminatın davalılar ..., ..., ......

                      UYAP Entegrasyonu