WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararıyla; dava konusu olayda, personel seçimi ve yetiştirilmesi konusunda gerekli yükümlülükleri yerine getirmeyen davalı idarenin hizmet kusuru işlediği, bu olay nedeniyle davacının uğradığı zararın davalı idarece karşılanması gerektiği, maddi tazminat istemi yönünden, Adli Tıp Kurumunca belirlenen %32.3 maluliyet oranı dikkate alınarak maluliyet zararının tespiti amacıyla alınan ve hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporunda, davacının zararının 371.027,46 TL olduğu görüşüne yer verildiği, manevi tazminat istemi yönünden ise; olayın vuku buluş şekli, meydana gelen olayın, davacının bundan sonraki yaşamı üzerindeki neticeleri ve bu nedenle duyulan elem ve ızdırabın karşılığı olarak manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ......

    Bu halde dava konusu olayda olduğu üzere, genel hükümler kapsamında açılan davanın talep gereği olayda hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk hali de olmadığı tespit edilirse sosyal riskten incelenmesi hukuka uygundur. Ancak maddi tazminatın hesaplanması noktasında; idare mahkemelerince genel hükümler sosyal riske dayanılması halinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve aktüerya hesabı ile idarenin tam kusurlu kabul edilerek maddi tazminatların hesaplandığı görülmüştür. Bu durumda terör olaylarında, sosyal riske dayalı olarak incelenen dosyalarda, tazminat hesabının hizmet kusuru hukuki gerekçesinin hesaplama yöntemiyle karşılanması hali ortaya çıkmaktadır. Sosyal risk ilkesinin idarenin herhangi bir kusuru bulunmayan, davacınında toplumun bir ferdi olarak zararlarının karşılandığı dosyalarda uygulanmasına rağmen tazminatın hizmet kusuru hesaplama yöntemiyle karşılanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu açıktır....

      TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI : Davacılar tarafından, bilirkişi raporunda çocuklarının hayatını akciğer enfeksiyonu nedeniyle kaybettiğinin belirtildiği, mekonyumlu doğum nedeniyle akciğer enfeksiyonunun geliştiği ve tedavi uygulanmadan taburcu edilmelerinin hizmet kusuru olduğu, ayrıca kusursuz sorumluluk ilkesinin de mevcut olduğu ve illiyet bağının varlığının da açık olduğu, bu nedenle maddi tazminatın reddi yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarının ise çok düşük olduğu; davalı idare tarafından, bilirkişi raporu uyarınca hizmet kusuru ve illiyet bağı bulunmadığından tazmin şartlarının oluşmadığı ve bu nedenle manevi tazminata hükmedilemeyeceği, hükmedilen manevi tazminata idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceği ileri sürülmektedir. TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Davacılar ve davalı idare tarafından, karşılıklı temyiz istemlerinin reddi gerektiği savunulmaktadır....

        ilişkin maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat istemi bakımından; davacının olay nedeniyle duymuş olduğu acı ve üzüntü ile orantılı olarak takdiren 25.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....

          Tam yargı davalarında, öncelikle zarara yol açtığı öne sürülen idari işlem veya eylemin hukuka uygunluğunun denetlenmesi esas alındığından, olayın oluşumu ve zararın niteliği irdelenip, idarenin hizmet kusuru olup olmadığının araştırılması, hizmet kusuru yoksa kusursuz sorumluluk ilkelerinin uygulanıp uygulanmayacağının incelenmesi, tazminata hükmedilirken de her halde sorumluluk sebebinin açıkça belirtilmesi gerekmektedir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya boşluk olarak tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşmekte ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açmaktadır. Bu bağlamda hizmet kusuru, özel hukuktaki anlamından uzaklaşarak nesnelleşen, anonim bir niteliğe sahip, bağımsız karakteri olan bir kusurdur....

            DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi kararının; olayda hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk sebepleri bulunmadığı, davacıların uğradığı zararların sosyal risk ilkesi gereğince genel hükümlere göre karşılanması gerektiği gerekçesiyle, davacı anne ve babanın manevi tazminat istemlerine ilişkin kısmının onanması, hesap raporunda müteveffanın çocuğunun destekten yoksun kalma tazminatı hesabında varsayım dışı tutulması nedeniyle anne ve babanın maddi tazminat istemlerine ilişkin kısmının bozulması, davacı kardeş lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının yüksek olması sebebiyle bu kısım yönünden de bozulması gerektiği düşünülmektedir....

              Bu halde dava konusu olayda olduğu üzere, genel hükümler kapsamında açılan davanın talep gereği olayda hizmet kusuru, kusursuz sorumluluk hali de olmadığı tespit edilirse sosyal riskten incelenmesi hukuka uygundur. İdare Mahkemesi kararında maddi tazminata ilişkin hesaplamanın 5233 sayılı Kanun kapsamında yapıldığı ifade edilse de bilirkişi raporunda idarenin kusurlu olduğundan hareketle davacının maddi tazminat talebi hakkında hesaplama yapılmıştır. Bu durumda terör olaylarında, sosyal riske dayalı olarak incelenen dosyalarda, tazminat hesabının hizmet kusuru hukuki gerekçesinin hesaplama yöntemiyle karşılanması hali ortaya çıkmaktadır. Sosyal risk ilkesinin idarenin herhangi bir kusuru bulunmayan, davacınında toplumun bir ferdi olarak zararlarının karşılandığı dosyalarda uygulanmasına rağmen tazminatın hizmet kusuru hesaplama yöntemiyle karşılanmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu açıktır....

                (X) KARŞI OY: Davacılar tarafından, 10/10/2015 tarihinde Ankara Garında meydana gelen patlamalar nedeniyle maddi tazminat istemli dava açılmıştır. Daire kararında; her ne kadar olayda idarenin hizmet kusuru ve kusursuz sorumluluk hallerinden birinin bulunmadığı gerekçesine yer verilmişse de, sosyal risk ilkesinin kusursuz sorumluluğun hallerinden biri olduğu ayrık görüşüyle ve temyize konu maddi tazminat talebinin sosyal risk ilkesinin yasalaşmış hali olan 5233 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği görüşüyle Daire kararı gerekçesine belirtilen yönden katılmıyorum. (XX) KARŞI OY : 10 Ekim 2015 günü Ankara Garında düzenlenen miting öncesinde terör saldırısı sonucu yakınları vefat eden davacılar tarafından uğradıkları zararların tazmini amacıyla maddi tazminat davası açılmış bulunmaktadır....

                  Dava konusu olayın bir terör olayı olduğu açık olmasına rağmen, bu terör olayında idarenin hizmet kusuru/ kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Dairemizin konuyla ilgili yerleşik içtihadı da; terör eylemi sonucu bir zararın ortaya çıkması durumunda, öncelikle söz konusu olayın meydana gelmesinde idarelere atfı kabil bir hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk hallerinin bulunup bulunmadığının araştırılması, idarenin gerek hizmet kusuru gerekse kusursuz sorumluluk hallerinin olayda bulunmaması durumunda 5233 sayılı Kanun kapsamında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak karar verileceği yönündedir. Bu nedenle öncelikle idarenin / idarelerin olay öncesi genel güvenlik hizmetlerine ilişkin kusuru / kusursuz sorumluluğunun tespiti için olay öncesinde olaya ilişkin ihbar veya istihbari bilgi ve belge olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

                    5233 sayılı Kanun'un uygulanacağı ve Kanun'un 9. maddesi ile Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin, ''Yaralanma, engelli hale gelme ve ölüm hallerinde yapılacak ödemeler'' başlıklı 21. maddesinde anılan hallerde maddi zararların nasıl hesaplanıp karşılanacağının özel olarak düzenlendiği, bu düzenlemeyle, idarenin hizmet kusuru ya da kusursuz sorumluluğu bulunmayan terör olaylarında ödenebilecek maddi tazminat tutarının gösterildiği, genel hükümlere dayalı maddi tazminat isteminde bulunulmuş olsa dahi maddi tazminat hesabında 5233 sayılı Kanun'un uygulanması gerektiği açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu