Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, dava dışı ...’ın 13 no.lu üyeliğini davacının devraldığı ...’e 12.07.2007 tarihinde devrettiği, 12 no.lu üyeliğini 16.07.2007 tarihinde ...’a devrettiği, ... tarafından yapılan hisse devirlerinin sağlıklı olmadığı, 13 no.lu hissesinin bulunmadığı, tek hissesinin 12 no.lu hisse olduğu, ...’in kooperatifin 65 no.lu üyesi olduğu, 11.07.2007 tarihli karar ile ortaklık borcunu ödememesi nedeniyle ihracına karar verildiği, bir kişinin aynı anda kooperatife iki kez üye olamayacağı, yapılan hisse devir sözleşmesinde üyelik numarasının yanlış yazılmış olması önemli kabul edilmese de ...’in hisse devri yapıldığında zaten üye olması sebebiyle yapılan hisse devrinin geçerli olmadığı, geçersiz devre dayanarak hisse devri yapılamayacağı, yine davacıya hisse devri yapılmadan bir gün önce ihracına karar verilidiği, davacının üye olmasını sağlayacak herhangi bir geçerli işlem olmadığı...

    nin kredi borçlarının ifası amacıyla (borcun ifasına yönelik) müvekkilinin bankaya devir ettiğini; Davacı taraf Tapu Sicil Müdürlüğündeki Resmi Senetteki imzasını inkar etmediğini; Dolayısıyla müvekkili bankanın iyiniyetle tapudan devir aldığı dava konusu gayrimenkule ilişkin mülkiyet hakkı TMK. 1020 ve TMK 1023 maddeleri gereğince korunması gerektiğini; 17- Kefalet sözleşmesi TBK 581 ve devamı maddelerde düzenlenen ayrı bir hukuki durum olduğunu; İpotek sözleşmesinin TMK 881 ve devamı maddelerde düzenlendiğini ve ipotek sözleşmesinin resmi şekilde tapu sicil müdürlüğünden yapılmasının zorunlu olduğunu, Yani, kefalet sorumluluğu ile ipotek veren olarak sorumluluk birbirinden tamamen bağımsız iki hukuki durum olduğunu; Birinin iptal olmasının diğerini etkilemeyeceğini; Davacının, kefaletin geçersizliğinden ipoteğin de geçersiz olaracağını hukuka aykırı olarak iddia etmekte olduğunu ve bu haksız iddianın mahkemece halen dinlenmekte olduğunu; 18- Kefalet sözleşmesinin TBK 581 ve devamı maddelerde...

    Taraflar arasında tespit edilen uyuşmazlık noktaları göz önünde bulundurulduğunda, davacının talebinin taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin geçersiz olduğunu ve icra takibi sebebiyle de borçlu olmadığının tespiti olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşme hisseli gayrimenkul satış sözleşmesidir. Bu sözleşme kapsamında davalının aynı zamanda hisse devri de yapacaktır. Dolayısıyla mahkemenin yapması gereken öncelikle uyuşmazlık konusu olmayan sözleşme kapsamında davalının hisse devri yapıp yapmadığını araştırılması, hisse devrinin yapılmış olması halinde dava konusunun gayrimenkulün aynına yönelik de olduğunun kabul edilmesi, bu durumda arabuluculuk dava şartının aranmaması gerektiği, hisse devrinin yapılmamış olması halinde de dava konusunun sözleşmenin feshi olarak değerlendirilerek Tüketici Kanununda düzenlenen istisnalardan olmadığı kabul edilmek suretiyle arabuluculuk dava şartının aranması gerekir....

    nin de üç ayrı şirkete bölündüğünü, raporda müvekkillerinin şirketten alacaklı olup olmadığının değerlendirildiğini, oysa pay değerinin 05.09.2012 tarihli resmi hisse devir sözleşmesinde şirket defter ve kayıtlarında yazılı olan ve olmayan alacak ve borçlar devir olunana ait olmak üzere devir yapıldığını, böylece temliknameye konu olan alacağın şirket defterlerinde yer almadığından bilinçli olarak sözleşmeye dercedildiğini, 05.09.2012 tarihli hisse devir ve sorumluluk sözleşmesinin geçerli olduğunun belirtildiği, sözleşmede ......

      Esas sayılı dosyası ile davanın birleştirilmesini ve ... Noterliği'nin 21.12.2021 tarih ve ... yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi işleminin geçersizliğinin tespiti ve iptalini talep etmiştir....

        Davalı ... vekili, idari yargının görevli olduğunu, husumet itirazları olduğunu, davacının elindeki Tarişbank hisselerinin dava ile illiyet bağı olmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davanın açılma amacının haksız kazanç temini etmeye yönelik olduğu, Danıştay’ın kesinleşen kararları çerçevesinde hisse devir işleminin hukuka uygun bulunduğu, bankanın hisselerinin ...’ye intikaliyle önceki hissedarların hissedarlık sıfatlarının da kanun hükmü gereği sona erdiği, dava konusu hisse senetlerinin bugün itibariyle hiçbir değerinin bulunmadığı, bu nedenle davacı ve dava dışı ... ...’ın hissedarlık sıfatlarının bankanın fona devir tarihi itibariyle sona erdiğini, hisse senedi devir sözleşmesine konu hisselerin tamamının ...’ye ait olduğunu, banka ana sözleşmesinin 8. maddesine göre yönetim kurulu kararı olmadan hisse devri yapılmasının mümkün olmadığını, hisse senedi devir sözleşmesinin müvekkil ......

          -TL. bedelli senedin şahsi alacaktan kaynaklanan senet olduğunu ve 15.10.2012 tarihli ve 19.10.2012 tarihli Ticari İşletme Hisse Devir Ek Sözleşmesinin 3/b maddesinde bahsedilen senetle bir ilgisi olmadığını beyan etmiş ise de 19.10.2012 tarihli Ticari İşletme Hisse Devir Ek Sözleşmesinin 3/b maddesinde bahsedilen senedin bu zamana kadar hiç bir yere ibraz edilmediğini ve davalı tarafın senedi ortaya çıkarmadığını, İstanbul ... İcra Dairesi Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile takibe konulan senedin farklı bir senet ise de 19.10.2012 tarihli Ticari İşletme Hisse Devir Ek Sözleşmesinin 3/b maddesinde bahsedilen senedi davalı tarafın ortaya çıkarması gerektiğini. İstanbul ... İcra Dairesi Müdürlüğünün ......

            nden devir alarak hileli şekilde davadışı Oral Et Entegre Tesisleri A.Ş.'deki hisselerini arttırdığını ancak bu devrin geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkiline ait hisselerin devrinin ve bundan sonraki hisse devri sözleşmelerinin iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur. Dahili davalılar davaya cevap vermemişlerdir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının hissesini dava dışı Başkent Besicilik Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'ne devredip bedelinin % 50'sini aldığı, kalan miktarın tahsili için tahsil yoluna başvurmayıp, bu davayı açtığı, hisse devir sözleşmesinin geçersiz olduğu davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, anonim şirket pay devrinin geçersizliğinin tespitine ilişkin olarak açılmış olup, davacı davada husumeti ...'a yöneltmiştir....

              Bu bilgiler ışığında somut olayın değerlendirilmesi gerekir ise; 16.04.2018 tarihli hisse alım ve satım sözleşmesinde, tarafların hak ve yükümlülüklerinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde düzenlenmiş olmasına rağmen belirtilen sözleşmenin sınırını kanunun emredici hükümlerinin oluşturduğu, sözleşme tarihi itibari ile şirkete daha önce kiralandığı anlaşılan davalıya ait taşınmaza ilişkin 20.05.2008 tarihli kira sözleşmesinin geçerli olduğu hususunun sözleşme hükümlerinden anlaşıldığı, ancak davacı tarafça davalı yanın ihlal ettiğini ileri sürdüğü ve hisse devir sözleşmesinin 8. maddesinde yer alan davalıya ait taşınmazın tahliye edilemeyeceği ile kira artırımı yapılmaksızın kira sözleşmesinin yenileceği yönündeki taahhütlerin, 6098 sayılı TBK’nin 347. maddesinde yer alan 10 yıllık uzama süresine aykırı olmasından ötürü geçersiz olduğu, o halde kanunun emredici hükümlerine aykırı olan sözleşmedeki taahhüt hükümlerinin geçerli olduğundan söz edilemeyeceği cihetle, davacı lehine cezai şarta...

                olan hisselerini davalı T3'na devredildiğinin bildirildiğini, iddia edilen devir işlemlerinin şüpheli olduğunu, sahte imza kullanılarak davalı T3'nun tek pay sahibi haline geldiğini, devir işleminin geçersiz olduğunu belirterek davalı şirkette müvekkiline ait hisselerin devrine ilişkin işlemlerin geçersiz olduğunun tespitine, hisse devrinin iptaline, şirket yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespitine, yönetim kurulu kararının iptaline, müvekkilinin murislerine ait hisselerin devrine ilişkin işlemlerin geçersiz olduğunun tespitine, murislerce yapıldığı iddia olunan hisse devirlerinin iptaline, geçersiz hisse devrini onaylayan şirket yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespitine, yönetim kurulu kararının iptaline, mevcut şirket hisse senetlerinin müvekkiline ait olduğunun tespitine ve hem başlangıçtaki payının hem de miras yoluyla intikal edecek payının müvekkili adına tesciline, müvekkilinin yokluğunda gerçekleşen davalı şirketin tüm genel kurul kararlarının iptaline,...

                  UYAP Entegrasyonu