Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan açıklamalar kapsamında somut olayın tetkikinde; taraflar arasında yapılan harici satış sözleşmesinin resmi şekil şartına uyulmaksızın adi yazılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle geçersiz olduğu, bu durumda tarafların geçersiz sözleşmeye dayanarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ancak verdiklerini geri isteyebilecekleri, ancak Yüksek Mahkemenin yerleşik içtihatları uyarınca, sebepsiz zenginleşemeye dayalı alacak isteminde bulunulabilmesi için alacaklının taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sona erdirilmiş ve davacının taşınmazdan tahliye edilmiş olmasının gerektiği, taşınmazı kullanılmaya devam ettiği sürece davalının sebepsiz zenginleştiğinden, davacının da sebepsiz şekilde fakirleştiğinden söz edilemeyeceği, somut olayda da davacının çekişmeli taşınmaz üzerindeki zilyetliğinin sona erdirilmediği gibi özellikle davacının cevaba cevap dilekçesinin 2 numaralı bendindeki beyanından, taşınmazın zilyetliğinin halen davacıda olduğunun anlaşıldığı, dolayısıyla sebepsiz zenginleşmeye...

    Her iki raporda (A) ile gösterilen taşınmaz bölümü farklı olduğu halde, Mahkemece raporlar arasındaki bu çelişki giderilmediği gibi, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ve davacı yararına taşınmaz üzerinde imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış ve ayrıca imar-ihya ve zilyetlik olgusunun değerlendirmesi bakımından eksik ve yetersiz ziraat bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....

      Davacı ..., adına kayıtlı bulunan 113 ada 47 parsel sayılı taşınmazın doğu ve güney kısmında bulunan taşınmaz bölümü her ne kadar haritasında yol olarak gösterilmiş ise de bu bölümün kendisine ait olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açmış, daha sonra duruşmadaki beyanında adı geçen yolun kadim yol olduğunu, kendisine ait bir kısım ağaçların tescil harici alanda kaldığını ileri sürmüş, ancak Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının dava konusu ettiği yerin neresi olduğu belirlenmemiştir....

        Beldesi 1463 Ada 5 Parselde kain taşınmaz üzerinde bulunan B blok 4 nolu bağımsız bölümün satışına dair harici satış sözleşmesinin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 10.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          konulduğunu öğrendiğini, satıcının 55.000,00- TL'yi taşınmaz satımına engel unsur oluştuktan sonra ön peşinat olarak aldığını, müvekkilinin Samsun İcra Dairesi'nin 2020/61845 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını takibin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davalılar üzerindeki taşınır ve taşınmaz malların 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

          Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandıkları, kime ait oldukları, kimden kime nasıl intikal ettikleri, taşınmaz bölümlerinin imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, edilmiş iseler imar-ihyanın ne zaman başlayıp hangi tarihte tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin ne suretle oluştuğu ve varsa dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı ve varsa kamulaştırma haritası yöntemince uygulanmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmaz bölümlerinin evveliyatlarını, toprak yapılarını ve niteliklerini, zirai...

            Mahkemece; sözleşme uyarınca davacının araç fatura bedelinden sorumlu olduğu ve tazminat şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; asıl alacak miktarı 28.544,20 TL'lik kısma yapılan itirazın iptaline, takibin 28.544,20 TL asıl alacak, 299,71 TL faiz ve 61,03 TL ihtarname masrafı üzerinden devamına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, harici araç satımına dayalı bedele yönelik takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; taraflar arasındaki 02/04/2004 tarihli sözleşmeyle davalı adına çekilen banka kredilerinin tüm taksit ödemelerinin davacı tarafından yapılacağı,taksitlerin bitiminden sonra aracın ruhsatının davacıya verileceğinin kararlaştırıldığı belirlenmektedir....

              nın ve gerekse bu gayrimenkullerden hisse alacak veya lehine hibe edilecek özel veya tüzel kişilerin zimmetlerini ibra ve iskatı hak eylediği beyan ve kabul ederim" diyerek taşınmaz satış bedelini aldığını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, davacı, davaya konu taşınmazı, harici sözleşmeyle, davalıdan satın aldığını, satış bedelini de ödediğini iddia etmiş, davasına dayanak yaptığı vekaletname ve ibranameyle, davaya konu taşımazı, harici sözleşmeyle davalıdan satın aldığını ve satış parasını da ödediğini ispat etmiştir. Tapulu taşınmazların haricen satışı geçersizdir. (TMK m.706, TBK'nın 237 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri) Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. Buna göre, davacı ile davalı arasında davaya konu taşınmazın devrine ilişkin satım sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....

                Gölü Çevre Düzeni Planında diğer tarım alanında kaldığı belirtildiği halde, imar planının hangi tarihte onaylandığı araştırılmadığı gibi, dava konusu taşınmaz bölümlerinin neden tescil harici bırakıldığı belirlenmemiştir....

                  Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yuka- rıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut olayda, davacı ile davalı arasında yapılan 30.01.2007 tarihli harici sözleşmenin 10. maddesine göre davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı ve davalının bu sözleşme nedeniyle kendisine düşen daireleri sattığı anlaşılmaktadır. Davacının, davalı tarafından müteahhit sıfatıyla inşa edilen inşaattan bir adet konutu satın almak için 30.01.2017 tarihli harici sözleşmeyi düzenledikleri ihtilafsızdır. Davalı bu sözleşme ile yapacağı konutlardan bir adedini davacıya satmayı taahhüt etmiştir. Davalının konut inşa ederek bu konutları alıcılarına sattığı da dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu