İlçesi Korubükü Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişileri ...tarafından düzenlenen 31.03.2015 tarihli raporda (A) harfi ile gösterilen 9.359,68 metrekare, (B) harfi ile gösterilen 5.901,03 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 7.905,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14, 17 ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir....
Mahkemece, davanın reddine, davalı tarafın tazminat talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dava konusu uyuşmazlık, harici ve geçersiz satış sözleşmesinden kaynaklanan ve davacı tarafından ödenen kapora bedelinin sebepsiz zenginleşme esaslarına göre tahsili talebine ilişkindir. Taşınmazların satışına ilişkin resmi şekilde sözleşme yapılmadıkça TMK. 706.ve TBK'nun 237., Tapu Kanununun 26.ve Noterlik Kanunu'nun 60.maddeleri gereğince harici satış sözleşmesi hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmelerde herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Somut olayda; taraflar arasındaki satış sözleşmesi başlıklı tarihsiz belgede,......
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile eksik ve ayıplı işler için 12.641,76 TL nin 10.000,00 TL si dava bakiyesi ıslah tarihinden itibaren faizi ile tahsiline cezai şart isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden doğan geç teslim ve ayıp iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. MK.705, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince taşınmaz satışının geçerliliği resmi şekilde yapılmış olma şartına bağlıdır. Bu şart sağlanmaksızın yapılan bir sözleşmenin, sonrasında taşınmazın harici sözleşmede alıcı olan kişiye devri gerçekleşmiş ise artık geçerlilik kazanacağı yerleşmiş içtihatlarla sabittir....
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tescili ve kadimden beri yol olarak kullanılan bölümün ise paftasında gösterilmesi istemine ilişkindir. 131 ada 10 parsel maliki olan davacılar, 29.11.2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda, çekişmeli 132 ada 7 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan (B) harfi ile işaretli bölüm ile, tespit harici alanda kalan (C) harfi ile işaretli bölümün kendilerine ait taşınmaza dahil olduğu, çekişmeli 132 ada 7 parsel sayılı taşınmaz içinde kalan (A) harfi ile işaretli bölümün ise kadimden beri yol olup paftasında gösterilmesi gerektiği iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece, davacıların davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca Hazine ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır....
Mahkemece, fen bilirkişisi raporunda (B) harfiyle gösterilen taşınmaz bölümünün tespit harici bırakıldığı tarihten itibaren davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır....
(BK'nun 213.) maddesi ve Tapu Kanunu'nun 26. maddesi gereğince resmi şekilde yapılmayan taşınmaz satımına ilişkin sözleşmelerin geçersiz olduğuna, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı vekili ve davalı vekilinin geçersiz satışa konu olan bedelin tahsiline ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; .//.....
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 25/06/2020 tarih 564- 586 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2020 tarihinden itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince; ".Aşağıda yazılı davalar gibi şahsi haklara dayalı ve taşınmaz mallarla ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar: a) Satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve el atmanın önlenmesi davaları, b) Yükleniciden haricen satın alınan bağımsız bölüme ilişkin olup, 30.09.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına dayalı tapu iptali ve tescil davaları, c) Tahsis kararlarına dayalı el atmanın önlenmesi ve tapu iptali ve tescil davaları, d) İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları (05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı), " ile ilgili uyuşmazlıklara 14....
Borçlar Kanununun 213., 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı bir taşınmaz satışının hüküm ve sonuç meydana getirmesi için sözleşmenin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu ise de 30.09.1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının sonuç bölümünde vurgulandığı üzere tapuda kayıtlı bir taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla birlikte Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması halinde olayın özelliğine...
Borçlar Kanununun 213., 2644 sayılı Tapu Kanununun 26.maddeleri hükümleri gereğince tapuda kayıtlı bir taşınmaz satışının hüküm ve sonuç meydana getirmesi için sözleşmenin resmi biçim koşuluna uyularak yapılması zorunlu ise de 30.09.1988 tarihli ve 2/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının sonuç bölümünde vurgulandığı üzere tapuda kayıtlı bir taşınmaz mülkiyetini devir borcu doğuran ve ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davasının kural olarak kabul edilemeyeceği, bununla birlikte Kat Mülkiyeti Kanununa tabi olmak üzere yapımına başlanan taşınmazdan bağımsız bölüm satımına ilişkin geçerli bir sözleşme olmadan tarafların bağımsız bölüm satımında anlaşarak alıcının tüm borçlarını eda etmesi ve satıcının da bağımsız bölümü teslim ederek alıcının onu malik gibi kullanmasına rağmen, satıcının tapuda mülkiyetin devrine yanaşmaması halinde olayın özelliğine...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Günü : 10.6.2004 Sayısı : 270-650 İstanbul Asliye 10.Ticaret Mahkemesinden verilen, tarafları, tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 22.7.2005 gün, 6907-7885 sayılı, 19.Hukuk Dairesinin 27.1.2006 gün 7838-559 sayılı 13.Hukuk Dairesinin 20.2.2006 gün 1418-2144 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, menkul kıymet satımına dayalı alacak isteğine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz incelenmesi görevi 11.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: 11.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 27.4.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....