WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Oysa ki, dava tutanak düzenlenmeyip kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz hakkında TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil istemi ile açılmış olduğuna ve tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemenin hak düşürücü sürenin dolduğuna ilişkin gerekçesi yerinde değildir. Öte yandan kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK'nın 713/3. maddesi uyarınca ve ilgili kamu tüzel kişileri yasal hasımdır. Somut olayda; dava tescil harici bırakılan yere yönelik olduğuna göre yanında, taşınmazın bulunduğu ilgili kamu tüzel kişiliğine de husumet yöneltilmesi zorunlu olduğu halde ilgili kamu tüzel kişiliği davada yer almamış, bir başka ifade ile davada taraf teşkili sağlanmamıştır....

    Dava konusu taşınmaz ve komşu parseller, yörede 1959 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık ve çalılık niteliği ile tapulama harici bırakılmış, 2008 yılında Hazinece idari yoldan tapuya tescil edilmiştir. Davacı, zilyetlik iddiasıyla dava açtığına göre, taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığının belirlenmesi zorunludur. Taşınmaz taşlık ve çalılık olarak tapulama harici bırakıldığına göre, öncesinin orman olup olmadığının araştırılması gerekir. Ne var ki, bu yönde bir araştırma yapılmamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali İle Tescil Ve Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı dava dilekçesinde, tarafların murisi adına kayıtlı olan 354 parsel sayılı taşınmazın davacının annesi ve kardeşinden harici satışla alındığını belirterek tapunun iptali ile davacı adına tescilini, olmazsa ödenen bedelin davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, harici satışın geçersiz olduğunu, satış senedindeki taşınmazın neresi olduğunun belli olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı vekili; davalı T4 ile aralarındaki takas sözleşmesi uyarınca harici anlaşmaya dayalı Avsallar, 2479 parseldeki B blok 9 nolu dairenin davalı T3'ye tapuda devri ile davalı Asiye'nin tahsis edilen taşınmazda bedelsiz oturmasını sağlamak suretiyle davacının edimini yerine getirmiş olmasına rağmen sözleşmede kararlaştırılan taşınmaz hissesinin davacıya devredilmeyerek sözleşmeye aykırı davranıldığını, davalıların sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek taşınmaz bedeli ve kira bedeline karşılık şimdilik 10.000,00 TL belirsiz alacak isteminde bulunmuş, yargılama sırasında talep artırım talepli dilekçesi ile devredilen taşınmazın değerinin 315.000,00 TL olduğunun tespit edilmesi karşısında dava değerini 305.000,00 TL tutarında artırdıklarını beyanla 315.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir....

        Dava konusu taşınmazın evveliyatı ve kullanım durumlarını tespit amacıyla hava fotoğraflarından yararlanılmamış, 4721 sayılı TMK'nın 713/4 maddesi gereğince yasal ilanlar yapılmamış, taşınmazın tespit harici bırakılma nedeni sorulmamış, doğusunda bulunan komşu parsel tutanak ve dayanak kayıtları getirtilmemiş, davacı adına senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez....

          Dava konusu taşınmaz harici satışın gerçekleştiği iddia edilen tarihlerde tapuya kayıtlı olduğuna göre adi yazılı şekilde yapılmış olan satış sözleşmesi geçersizdir....

          Mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmaz devrini öngördüğü için resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme gereğince herkesin aldığını sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iade etmekle mükellef olduğu, geçersiz sözleşmenin ifasının istenemeyeceği gerekçesiyle asıl davanın reddine, birleşen karşı davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/19073-2011/2266 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Taraflar arasında taşınmaz satımına ilişkin olarak 12.7.2006 tarihli harici sözleşme düzenlendiği, sözleşme kapsamında satıcı konumunda olan davacı-karşı davalının daireyi teslim ettiği, alıcı konumunda olan davalı-karşı davacının da daire bedeli olarak 135.000TL ödeme yaptığı ve 16.10.2009...

            Davacı aynı anda tescil ve ...... talebinde bulunmamış; çekişmeli taşınmazı davalı ......den satın aldığını iddia ettiğinden, tescil talebinin kabul olunmaması halinde davalı ......ye ödediğini iddia ettiği taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ...... olarak iadesini talep etmiştir. Bu şekilde ileri sürülen seçimlik talebin birbiri ile çeliştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece ...... talebi yönünden de işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirecekleri deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Kabule göre de; tescil davası yönünden Hazine lehine, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası yönünden ise davalı ...... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır. ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

              Davacı aynı anda tescil ve ...... talebinde bulunmamış; çekişmeli taşınmazı davalı ...den satın aldığını iddia ettiğinden, tescil talebinin kabul olunmaması halinde davalı ...ye ödediğini iddia ettiği taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ...... olarak iadesini talep etmiştir. Bu şekilde ileri sürülen seçimlik talebin birbiri ile çeliştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca mahkemece ...... talebi yönünden de işin esasına girilerek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bildirecekleri deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir. Kabule göre de; tescil davası yönünden Hazine lehine, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası yönünden ise davalı ... lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır. ” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir....

                Bölge Adliye Mahkemesince, dava konusu çeklerin taşınmaz satımına ilişkin avans olarak verildiğini ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacının, çeklerin avans olarak verildiğini yazılı belge ile ispat edemediği, davacının, dava dilekçesinde taraflar arasındaki taşınmaz satımına ilişkin sözleşmenin sözlü olduğunu belirttiği, yargılama sırasında sekizinci celsede, taşınmaz satımına ilişkin adi yazılı sözleşme ibraz ettiği, bu durumun iddia ve savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğu, bu hususta davalının açık muvafakatinin de bulunmadığı, davacının sonradan sunduğu satış sözleşmesinde, satış bedeli olarak davalıya çek tanzim edilip verildiğine ilişkin herhangi bir düzenleme de bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu