Ne var ki, 10.07.1940 tarih, 2/77 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararı’nda da belirtildiği üzere “haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf taşınmaz malın kendisine verilmesi için karşı tarafı zorlayamaz.” (6098 s.TBK m 97, mülga 818 s. BK m. 81). 10.04.1940 tarih, 2/77 sayılı YİBK uyarınca taşınmazı haricen satan, satıştan kaynaklanan aldığı parayı iade etmedikçe verdiğini geri isteyemeyeceği, harici satış senedinde gösterilen satış bedeli ile varsa zorunlu ve yararlı giderler üzerinden hapis hakkı tanınarak el atmanın önlenmesine karar verileceği kural olarak kabul edilmektedir. Bunun yanı sıra geçersiz harici satış sözleşmesi nedeniyle yanlar verdiklerini sebepsiz zenginleşme (haksız iktisap) veya mülkiyet (TMK 683.md)) davasıyla geri isteyebilirler....
Oysa ki, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmemiş, tescil harici bırakılmıştır. Tescil harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi sebeplere dayanarak dava açma hakkını sınırlayan bir süre de öngörülmediğine göre mahkemece işin esasına girilip, tarafların bildirdikleri deliller toplanmalı, çekişmeli taşınmazların başında yöntemince keşif yapılmalı, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene iadesine, 26.06.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi yazılı sözleşme ile taşınmaz satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. 2....
Somut olayda, ortaklıktan çıkarılan kooperatif üyesi ile davalı kooperatif arasındaki uyuşmazlık borç-alacak ilişkisinden kaynaklanmakta olup, konut satımına yönelik değildir. Bu durumda, Tüketici Kanunu kapsamında olmayan uyuşmazlığın genel hükümlere göre dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 20.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Karar sayılı ilamında; "Tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmadığı takdirde TMK ... , TBK .... , Tapu Kanunun .... . ve Noterlik Kanunun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersiz olup geçerli bir sözleşme bulunmadığından tarafların sözleşmeye dayalı hak ve borçları da söz konusu olmayacaktır. Ancak bu durumda taraflar, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak karşı tarafa ödedikleri bedeli sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir. Davacı tarafça dava davalı şirket adına harici taşınmaz satış sözleşmesi gereği dava konusu 30.000 TLnın davalı ... 'nin yönlendirdiği hesaba taşınmaz bilgileri ile kapora olarak ödenmesi karşısında, telllallık sözleşmesi kapsamındaki alacaktan değil kapora alacağından bahsedilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bu haliyle, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir....
Köyü çalışma alanında bulunan ve ... sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmaz bölümünün adına tapuda kayıtlı 169 ada 18 parsel sayılı taşınmaza eklenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı tarafın zilyetlik iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı 24.12.2014 tarihli dava dilekçesi ile kendi adına kayıtlı 169 ada 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün ... sırasında tespit harici bırakılan yolda kaldığı iddiasıyla dava açmıştır....
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişinin raporunda (A) ve (B) harfleri ile gösterilen tescil harici taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir....
Ada 5 Parselde kain taşınmaz üzerinde bulunan B blok 4 nolu bağımsız bölümün satışına dair harici sözleşmenin dosya içerisine celbiyle; dosyanın temyiz incelemesine esas olmak üzere Başkanlığımıza gönderilmek üzere mahkemesine çevrilmesine " karar verilmiştir. Mahkemece ... Müdürlüğüne müzekkere yazılarak taraflar arasında imzalanan dava konusu bağımsız bölümün satışına dair harici sözleşmesinin gönderilmesi istenilmiş, tapu müdürlüğünce dava konusu taşınmazın 3. şahsa satışına dair resmi satış senedin Mahkemeye gönderilmesi üzerine dosyanın aynen Başkanlığımıza gönderildiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, temyiz incelemesinin daha fazla uzamasına sebebiyet verilmemesi açısından taraflar arasında imzalanan dava konusu ... İli ... İlçesi ... Beldesi ......
O halde; mahallinde yeniden teknik bilirkişiler, davanın tarafları, mahalli bilirkişi ve tanıklar hazır olduğu halde keşif yapılmalı, aktarılan davanın kapsamı dava dilekçesi ve dosyadaki diğer bilgiler gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, dava konusu olan taşınmaz ve taşınmaz bölümleri fen bilirkişisi tarafından kroki üzerinde gösterilerek, tespit harici yerlerden olup olmadığı saptanmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 01.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Özalp Asliye Hukuk ve Özalp Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak, tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde taşınmazın dava tarihindeki değerinin tahsili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin harici olarak yapılan satışların geçersiz olması nedeniyle dava sebepsiz zenginleşmeye dönüştüğünden ve sözleşmede geçen toplam meblağın dava tarihindeki değerinin Sulh Hukuk Mahkemesi görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; taşınmazın dava tarihi itibarı ile değerinin esas alınacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....