e karşı alacak davası açarak bu davayı kazandığını ve dava sonucunda dava dışı ...'a 8.231,29 TL ödemek zorunda kaldıklarını belirterek, uğradıkları zararın karşılığı olmak üzere 8.231,29 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında ise; kendisinin kimseye araç satmadığını, sadece araç satımında aracılık ettiğini, davanın reddini istediğini belirtmiştir. Mahkemece; tüm dosya kapsamı itibari ile davalının araç alımına satımına aracılık ettiği, esas satıcının yani ruhsat sahibinin ceza evinde olduğu, davalının bu işten bir kazanç elde etmediği, zenginleşen kişinin araç maliki olan kişi olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, geçersiz (harici) sözleşme gereğince ödenen araç bedelin tahsili istemine ilişkindir....
Tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nin 706, 6098 sayılı TBK'nin 237, 818 sayılı BK'nin 213, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nin 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı TBK'nin 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır.” şeklinde açıklanmıştır. Bu sebeple resmi memur önünde yapılmayan harici satış senetlerine değer verilemez ve buna dayalı olarak iptal ve tescil isteğinde bulunulamaz. Bu durumda, harici satış sözleşmelerinin akdedildiği tarihte tapuda kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazlar için düzenlenen harici satış sözleşmelerinin haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği açıktır....
Uyuşmazlık; davacı ile davalıların murisi arasında düzenlenen 15.02.1989 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince davalılar murisine ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi doğrultusunda dava tarihindeki alım gücüne tekabül eden şimdilik 10.000 TL'nin tahsili istemine ilişkindir....
Köyü çalışma alanında bulunan ve tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 10.03.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 221.36 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın dava dışı 157 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ile birleştirilerek davacı adına tesciline, aynı bilirkişi raporunda (B), (C) ve (D) harfleri ile gösterilen bölümlere yönelik davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... ile ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....
Her iki raporda (A) ile gösterilen taşınmaz bölümü farklı olduğu halde, Mahkemece raporlar arasındaki bu çelişki giderilmediği gibi, taşınmazın tescil harici bırakılma nedeni ve davacı yararına taşınmaz üzerinde imar-ihya nedeniyle kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yöntemince araştırılmamış ve ayrıca imar-ihya ve zilyetlik olgusunun değerlendirmesi bakımından eksik ve yetersiz ziraat bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz....
ile çekirdek alım satımına dayalı hukuki alacak olduğunu ve diğer müşteki ...'a da borç verdiği savunması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından; sanığın vergi mükellefi olması halinde gerekirse hakkında vergi incelemesi yaptırılması, sanığın tefecilik yapıp yapmadığına dair ayrıntılı ve gizli kolluk marifetiyle araştırma yaptırılması, sanığa atılı her iki faizle para verme eylemi yönünden ... ...'nın tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak bilgi ve görgüsüne başvurulmasından sonra sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yetersiz gerekçe ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Müşteki ...'...
Mahkemece taşınmaz bölümlerinin tescil harici bırakılma nedeni Kadastro Müdürlüğünden sorulmamış, fen bilirkişisinin 21.11.2013 tarihli haritasında gösterilen (B), (C), (D) ve (E) harfleri ile gösterilen bölümlerin kadim yol olup olmadığı net biçimde açıklığa kavuşturulmamış, çekişmeli taşınmaz bölümlerini gösterir hava fotoğrafları getirtilerek resmi nitelikteki bu belgede yol bulunup bulunmadığı araştırılmamış, ziraat bilirkişi raporunda 213 ada 1 parsele komşu olan çekişmeli tespit harici alanlar yönünden değerlendirme yapmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez. O halde, taşınmaz bölümlerinin tespit harici bırakılma nedeni Kadastro Müdürlüğü'nden sorulmalı, dava konusu taşınmaz bölümlerine ilişkin, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ...'...
konulduğunu öğrendiğini, satıcının 55.000,00- TL'yi taşınmaz satımına engel unsur oluştuktan sonra ön peşinat olarak aldığını, müvekkilinin Samsun İcra Dairesi'nin 2020/61845 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını takibin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve davalılar üzerindeki taşınır ve taşınmaz malların 3. kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
nın ve gerekse bu gayrimenkullerden hisse alacak veya lehine hibe edilecek özel veya tüzel kişilerin zimmetlerini ibra ve iskatı hak eylediği beyan ve kabul ederim" diyerek taşınmaz satış bedelini aldığını kabul ettiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, davacı, davaya konu taşınmazı, harici sözleşmeyle, davalıdan satın aldığını, satış bedelini de ödediğini iddia etmiş, davasına dayanak yaptığı vekaletname ve ibranameyle, davaya konu taşımazı, harici sözleşmeyle davalıdan satın aldığını ve satış parasını da ödediğini ispat etmiştir. Tapulu taşınmazların haricen satışı geçersizdir. (TMK m.706, TBK'nın 237 ve Tapu Kanununun 26.maddeleri) Geçersiz sözleşmeler ise taraflar için hak ve borç doğurmazlar. Taraflar sadece ve ancak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler. Buna göre, davacı ile davalı arasında davaya konu taşınmazın devrine ilişkin satım sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersizdir....
Davacı ..., adına kayıtlı bulunan 113 ada 47 parsel sayılı taşınmazın doğu ve güney kısmında bulunan taşınmaz bölümü her ne kadar haritasında yol olarak gösterilmiş ise de bu bölümün kendisine ait olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açmış, daha sonra duruşmadaki beyanında adı geçen yolun kadim yol olduğunu, kendisine ait bir kısım ağaçların tescil harici alanda kaldığını ileri sürmüş, ancak Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının dava konusu ettiği yerin neresi olduğu belirlenmemiştir....