K A R A R Davacı, davalıdan harici sözleşme ile daire satın alıp 6500 E. Karşılığı 11.600.00 YTL kaparo verdiği, bakiye bedeli ödemek için kredi almak üzere dava dışı bankaya müracaat ettiğini, ekspertiz raporu hazırlandığını, ancak davalının ferağ vermeye yanaşmadığını ileri sürerek davalıya ödediği 11.600.00 YTL kaparo bedeli ile 11.600.00 YTL cezai şart 1.000.00 YTL kira kaybı ekspertize ödediği 350.00 YTL ve 2000 YTL de manevi tazminat olmak üzere toplam 26.550.00 YTL’nın tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın harici taşınmaz satışı nedeniyle taşınmaz bedelinin sebepsiz zenginleşme esasına göre tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 29/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki davada simsarlık ücretine ilişkin bir talep ve mahsup savunması bulunmadığı değerlendirilerek, tüm ödemenin harici satım bedeline ilişkin olduğu değerlendirilmiştir. Davacı tarafından sunulan makbuzlardan, satım bedeli olarak 278.650 TL ödendiği açıktır. Satıcı ile alıcı arasında düzenlenen sulh protokolünde, satış bedeli olan 420.000 TL'den, 213.400 TL peşinat ödendiği, %10 kaparo bedeli olan 16.800 TL'nin mahsubu sonrası bakiye miktarın davacıya ödeneceği belirlenmiştir. Davalı, kaparo olarak alınan bedellerin cari hesaptaki mahsuplaşma ve benzeri yollarla satıcıya aktarıldığını savunmasına rağmen, satıcı bu miktarları aldığını kabul etmemiş ve 213.400 TL tahsil edilmiş gibi işlem yapmıştır. Dosyaya sunulan makbuzlardan davacının 27.12.2016 tarihinde 31.500 TL, 16.01.2017 tarihinde 18.750 TL ve üst tarafından 2017/8/1 ibaresi olan makbuzla 15.000 TL tahsilat yaptığı görülmüştür. Yapılan toplam tahsilat 65.250 TL'dir....
Davalılar, 25.01.2013 tarihinde ev satın almak için dava konusu taşınmazın bulunduğu siteye gittiklerini, burada birkaç ev baktıktan sonra site görevlisi dava dışı ... aracılığı ile davacıların mirasbırakanı ... ile görüştüklerini, dava konusu taşınmazın 88.000 TL bedelle satışı konusunda telefonda anlaştıklarını, kaparo isteği üzerine dava dışı site görevlisine 800 İsviçre Frangı kaparo verdiklerini ve bu paranın ...’e havale edildiğini, tapu işlemleri için buluştuklarında ...’in işleri olması nedeniyle vekalet vermek istediğini, taşınmazın hiçbir borcu olmadığını söylediğini, ...’e tapu devrinden önce 11.875 TL daha verdiklerini, alım öncesi çıkan elektrik, emlak ve aidat borçlarını ödediklerini, devir esnasında taşınmaz üzerinde “0” TL bedelli haciz şerhini gördüklerini, ancak borcun ödendiğini düşündüklerini, devirden sonra yapılan incelemede ...’in icra dosyasına 50.000 Euro borçlu olduğunu öğrendiklerini, alacaklı vekiline 67.000 TL ödeyip haczin fekkine ilişkin yazı alıp haczi kaldırdıklarını...
KARAR Davacılar, dava konusu taşınmazın alımı hususunda öncelikle davalılardan .. ve ... ile aracılık sözleşmesi imzaladıklarını ve 20.000 TL Kaparo verdiklerini, bu davalıların da arsa sahibi olan diğer davalıların murisi ile Kaparo ve ön satış sözleşmesi olarak iki ayrı sözleşeme imzaladığını ve bunun için ... hesabına 100.000 TL daha gönderildiğini ancak daha sonra mülkiyetin ihtilaflı olup ifanın imkansız hale gelmesine karşın verdikleri paraların iade olmadığını ileri sürerek, Kaparo olarak Davlılar ... ve ... de kalan 15.000 TL nin bu davalılardan, 105.000 TL nin ise bu davalılar ile birlikte arsa sahibinin mirası reddetmeyen diğer davalı mirasçılarından faizi ile müteselsilen tahsilini istemişlerdir. Davalılardan ..., kendi hesabına gönderilen paralardan yalnızca 5000 TL sinin kendisinde proje parası olarak kaldığını ve iade edebileceğini, ancak gönderilen diğer paraladan 70.000 TL sini ölmeden murise, 11500 TL sinin ...'e, 20000 TL sini ise emlakçı olan...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, ... isimli internet sitesinde araç satışı için ilan verdiği, katılanın da internetteki ilanı görüp burada belirtilen cep telefonu vasıtasıyla sanıkla irtibat kurduğu, daha sonra katılan ile sanığın pazarlık yaparak suça konu aracın 26.000 TL bedelle satılması konusunda anlaştıkları, akabinde sanığın katılandan kaparo istediği, katılanın da 13.8.2008 tarihinde değişik saatlerde olmak üzere toplam 2000 TL parayı sanığın posta çeki hesabına yatırdığı, ancak sanığın söz konusu aracı katılana devretmek için getireceğini söylediği halde belirtmiş olduğu tarihte getirip vermediği, bilahare almış olduğu kaparo niteliğindeki parayı da iade etmediği, bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunması karşısında; eylemin suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 158/1-f maddesinde öngörülen...
Davacı, davalı ile 2 milyon adet şırınganın satışı için anlaştıklarını, davalının 1.000-Euro kaparo ödemesi yaptığını, ilgili mallara ilişkin düzenlenen faturanın iade edildiğini, malların teslim alınmasına ilişkin ihtarname çekildiğini fakat davalının talebi reddettiğini, malların depoda beklemekte olduğunu, malların teslim alınarak, mal bedelinin ödenmesine ilişkin aynen ifa talep ettiklerini belirtmiştir....
Davalı ...’in sözleşme tarihi itibarı ile kooperatifi temsile yetkili olan şahıslardan olup, davalı tarafça ibraz edilen sözleşmede temsile yetkili iki imzanın bulunduğu, harici sözleşmede satıcının Kooperatif olup ...’in Kooperatif adına hareket ettiğinin açıkça yazılmış olduğu, imza kısmında dahi kooperatif adına şerhinin bulunduğu, esasen satımı kooperatifin kabul etmiş olduğu anlaşılmaktadır. Haricen yapılan taşınmaz satış sözleşmesi mahkemenin de kabulünde olduğu gibi geçersizdir ve herkes verdiğini geri isteme hakkına sahiptir. Hal böyle olunca kooperatifi temsilen imza atan davalı ...’in sözleşmeden şahsen sorumlu tutulmasına imkan yoktur. Mahkemece ... yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
KARAR Davacı, davalı ile yaptıkları 23.6.2005 tarihli harici sözleşme ile davalının dairesinin satışı konusunda anlaştıklarını ve davalıya 7000 Dolar kaparo verdiğini,ancak davalının daireyi 3. şahsa satıp teslim ettiğini,aldığı kaporayı da iade etmediğini yapılan takibe de haksız itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra-inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, itirazın iptali ile takibin devamına, davalıya %40 inkar tazminatı yüklenmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalı aleyhine yaptığı icra takibinde 7000 Dolar asıl alacak, 122.50 Dolar işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.122.50 Dolar”ın tahsilini istemiştir....
K A R A R Davacı, davalıdan 30.08.2007 tarihli harici sözleşme ile 24 parselde kayıtlı 6 katlı binayı satın aldığını, 12.000 TL kaparo bedeli dışında 38.000 TL ödeme yaptığını ancak tapu devrinin verilmemesi üzerine davalının 38.000 TL satış bedelini iade etmesine rağmen 12.000 TL kapora bedelini ödemediğini ileri sürerek 12.000 TL nin tahsili için başlattğı icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek İtirazın iptaline % 40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....