Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile yaptıkları harici taşınmaz satım sözleşmesi nedeniyle davalıya ödenen kaparo bedelinin iadesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davanın HMK’nun 150/5. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir....

    Somut olayda; taraflar arasında bila tarihli harici taşınmaz satış protokolünün düzenlendiği, sözleşme uyarınca kararlaştırılan 1.000,00 TL kapora bedelinin davacı alıcı tarafından davalı satıcıya ödendiği, davalının taşınmazın satışından vazgeçtiği anlaşılmaktadır....

    Davacı tarafça dava davalı şirket adına harici taşınmaz satış sözleşmesi gereği dava konusu 30.000 TLnın davalı Mine'nin yönlendirdiği hesaba taşınmaz bilgileri ile kapora olarak ödenmesi karşısında ,telllallık sözleşmesi kapsamındaki alacaktan değil kapora alacağından bahsedilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Bu haliyle, taraflar arasında düzenlenen sözleşme, resmi şekilde düzenlenmiş olmadığından, şekil şartına aykırılık dolayısıyla geçersizdir. Geçersiz sözleşmeye istinaden, taraflar aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade ile mükelleftirler. Davalı şirket adına diğer davalı Mine'nin başka hesaba yönlendirdiği kapora bedelinin davalılar tarafından davacıya iade zorundadır.Bu nedenlerle davalıların sübuta yönelik istinaf itirazları yerinde değildir....

    Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taşınmaz satışı için 15.000,00 TL'nin banka aracılığı ile davalıya gönderildiği, taşınmaz satışının gerçekleştirilmediği ve gönderilen bu bedelin iade edilmediği hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık davacı tarafından davalıya verilen 15.000,00 TL'nin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Taşınmaz satışı resmi şekilde yapılmadığından taraflar arasında geçerli bir sözleşme bulunmamaktadır. O nedenle, geçersiz olan bu sözleşme, geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler....

    Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 18.10.2010 gün ve 283-297 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık harici taşınmaz satışı nedeniyle tapu iptâl ve tescil istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAZMİNAT -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; harici taşınmaz satışı sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı resmi biçim koşuluna bağlanmış olup( Türk Medeni Kanunu 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanununun 26.ncı maddesi) tapulu yerin harici sözleşme ile satışı geçersizdir. Ne var ki, 30.9.1988 tarihli ve 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile buna istisna getirilmiştir....

          MAHKEMECE : Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; birleşen mahkememizin 2022/219 esas sayılı dosyasında harici taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında mahkemece dava konusu senedin tedbiren dava sonuna kadar icra işlemlerine konu edilmemesine karar verdiği, ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği, çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan şey ya da hak, aynı zamanda ihtiyati tedbirin konusunu oluşturacağı, dosyaya davacı tarafça sunulan, harici taşınmaz satış sözleşmesine ilişkin protokol ve ek protokol imzalandığı, harici satış sözleşmesinde belirtilen taşınmazın satışının yapılmadığı, davacı tarafın davaya konu senedi iş bu satış sözleşmesine istinaden verdiğini bildirdiği, davalı tarafın senedin veriliş sebebinin harici taşınmaz satışı olduğunu beyan ettiği, davalı tarafa teslim edilen senedin ciro edilmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve ihtiyati tedbir verilmemesi...

            Davalılar; taşınmazın harici satış sözleşmesi uyarınca kullanıldığını, bir an için sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilse bile ödenen satış parası iade edilmediği sürece ecrimisil istenemeyeceğini, keza satış bedelinin tamamının ödendiğini, öte yandan davalı şirketin taşınmazı kullanmadığını belirterek, davanın esastan ve husumet yönünden reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların ecrimisil isteğine konu taşınmazı harici satış sözleşmesine dayalı olarak kullandıkları, bu nedenle harici satış bedeli iade edilmediği sürece ecrimisil istenemeyeceği, kötüniyet unsurunun da gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

              Kural olarak; tapulu taşınmazların satışı, TMK'nın 706, BK'nin 213 (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 uncu maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez. 10.07.1940 tarihli ve 1939/2 Esas, 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre, tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda, taraflar verdiklerini geri alabilirler. 3. Değerlendirme Somut uyuşmazlıkta talep; harici satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil, manevi tazminat; ikinci kademede maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup tapulu taşınmazın harici satışının hüküm ifade etmemesi durumunda, taraflar verdiklerini geri alabilirler. Yerel mahkemece, dava konusu tapulu taşınmazın harici satışının mümkün olmadığı gözetilmeksizin tapu iptal ve tescil istemi konusunda kabul kararı verilmesi doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu