Bilindiği üzere, tapuda kayıtlı taşınmazların harici satışı TMK'nun 706, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 (818 sayılı BK’nun 213.m, 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir hak bahşetmez. TMK'nun 706. maddesinde öngörülen resmi şekil bir ispat şartı olmayıp bir geçerlilik şekil şartıdır. Bu husus 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesinde “Taşınmaz satışının geçerli olabilmesi için resmi şekilde düzenlenmesi şarttır” şeklinde açıklanmıştır. Geçersiz sözleşmeye göre bir bedel ödenmiş ise, Yargıtay'ın 10.07.1940 tarih ve 2/77 Sayılı İBK'na göre, taraflar satışın kanıtlanması durumunda verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca isteyebilirler. Bu sözleşmeler geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz.Herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür....
E 6 blok D. 15 te bulunan taşınmazının satışı konusunda 25 /07/2017 tarihinde emlakçıda Alım Satım Kaparo Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre evin satışı konusunda anlaşılmış olup tarafların iradelerine göre müvekkilinin gayrimenkulü satınaldığını, gayrimenkulün alımı için kredi çekeceğini ve bu süreçte taşınmazda kiracı olarak kalacağını, davalıya kira ödeyeceğini, satışı konusunda sözleşilmiş olan dava konusu taşınmazın bahse konu sözleşmenin 4.maddesi olan ödeme şekli ve kaparo başlıklı maddesinde açıkça görüldüğü üzere 25/11/2017 tarihinde müvekkiline resmi olarak tapu satışının da gerçekleşeceğini, müvekkiliinin davalının akitle sabit vermiş olduğu sözlere güvenerek satışı gerçekleştirilmiş olan taşınmazda 2 km ötede kendisine ait evi olduğu halde kiracı olarak kalmaya başladığını, evin yönetim giderlerini ödediğini, hatta daireye 1.200,00 TL tutarında da tamirat gerçekleştirdiğini, bu süreçte müvekkilinin imza ettikleri sözleşmeye güvenerek kredi başvurusunda bulunduğunu bu...
E 6 blok D. 15 te bulunan taşınmazının satışı konusunda 25 /07/2017 tarihinde emlakçıda Alım Satım Kaparo Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre evin satışı konusunda anlaşılmış olup tarafların iradelerine göre müvekkilinin gayrimenkulü satınaldığını, gayrimenkulün alımı için kredi çekeceğini ve bu süreçte taşınmazda kiracı olarak kalacağını, davalıya kira ödeyeceğini, satışı konusunda sözleşilmiş olan dava konusu taşınmazın bahse konu sözleşmenin 4.maddesi olan ödeme şekli ve kaparo başlıklı maddesinde açıkça görüldüğü üzere 25/11/2017 tarihinde müvekkiline resmi olarak tapu satışının da gerçekleşeceğini, müvekkiliinin davalının akitle sabit vermiş olduğu sözlere güvenerek satışı gerçekleştirilmiş olan taşınmazda 2 km ötede kendisine ait evi olduğu halde kiracı olarak kalmaya başladığını, evin yönetim giderlerini ödediğini, hatta daireye 1.200,00 TL tutarında da tamirat gerçekleştirdiğini, bu süreçte müvekkilinin imza ettikleri sözleşmeye güvenerek kredi başvurusunda bulunduğunu bu...
. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince davalı tarafından müvekkiline satışı kararlaştırılan emtiaya karşılık kaparo olarak toplam 8.600 USD ödeme yapıldığını, davalının malı teslim etmemesi üzerine müvekkilinin bakiyeyi ödemeyerek emtiayı almaktan vazgeçerek ödediği kaparonun tahsili için başlattıkları takibin davalının itirazı ile durduğunu bildirerek itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosya kapsamı itibariyle dava konusu satış sözleşmesinin konusu olan taşınmazın tapusuz taşınmaz olduğu ve zilyetliğinin satışla davacıya verildiği anlaşılmıştır. Tapusuz taşınmazların harici satışı menkul satışı hükmünde olması itibariyle taşınmazın zilyetliğinin de devri halinde harici satış sözleşmeleri geçerlidir. Satış tarihi itibariyle taşınmazın tapusuz olduğu ve davalıya zilyetliğinin satış tarihi itibariyle devrinin yapıldığı tespit edildiğinden tapusuz taşınmazların haricen satışına ilişkin sözleşmenin geçerli olduğu anlaşıldığından davalı sözleşme gereğince edimini yerine getirmiş olduğu gözetilerek, davalının taşınmazın tapusunu davacı adına tescil ettirme yükümlülüğü bulunmadığı da değerlendirilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak kısmen kabule ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, harici sözleşme ile araç satışından kaynaklanan alacak davasıdır. Her ne kadar davacı tarafından, dava konusu aracın davacıya 53.500 TL'ye satıldığı, 11.500 TL'sinin davalı tarafından davacıya ödendiği, bakiye 42.000 TL'nin ödenmediği iddia edilmiş ise de, dosyada örneği mevcut taraflarca varlığı uyuşmazlık konusu olmayan harici satış sözleşmesi örneğinden davacının, araç satışı işiyle iştigal eden davalıya 34 XX 868 plakalı aracın haricen 53.500,00 TL satışının karar kılındığını, davalının davacıya 13.500,00 TL kaparo niteliğinde ödeme yaptığı, bakiye alacağın 40.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık ve eldeki iş bu dava, taraflar arasındaki harici satış sözleşmesi ile davalıya satılan ve fiilen teslim edilen dava konusu olan aracın davalı tarafından, dava dışı Fatma Başak'a satıldığı halde davalının, davacıya bakiye bedelin ödenmediği iddiasını kapsamaktadır....
KARAR Davacı,davalı ve dava dışı hissedarlara ait 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan 1 numaralı bağımsız bölümün satışı için 17.8.2005 tarihli adiyen düzenlenen sözleşme imzaladıklarını,5000 YTL kaparo verdiğini,satıştan dönülmesi halinde 5000 YTL cezai şart kararlaştırdıklarını,davalının ve diğer hissedarların taşınmazı dava dışı üçüncü kişiye tapudan devrettiklerini bildirerek 5000 YTL kaparo ve 5000 YTL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiş,karşı davasında davacının zamanında satın almaması nedeniyle kaçırdığı fırsatlar nedeniyle uğradığı 50.000 YTL zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Komisyoncusu sıfatı ile bila tarihli Alım Satım ve Komisyon Anlaşması yaptıklarını ve 158.000,00 TL bedel ile satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını,anlaşmanın 2.maddesi uyarınca 2.500,00 Euro satış bedeline mahsuben kaparo bedelini nakden ödediğini, 4.maddesine göre alıcı veya satıcından biri almaktan ya da satmaktan vazgeçtiği takdirde kaparo bedeli hariç, 5.000,00 ABD Doları cezai şart bedeli ödemeyi kabul ettiklerini, davalılardan ... el yazısı ile diğer davalının satıştan vazgeçtiğini ve 20.02.2009 tarihine kadar 2.500,00 Euro’nun iade edileceğini kabul ve taahhüt ettiğini, fakat bu paranın ödenmediğini öne sürerek, 2.500,00 Euro kaparo bedeli ve 5.000,00 ABD Doları Cezai Şartın ödeme günündeki T.C.Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden TL'sı karşılığı ve dava tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek banka faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...'...
Davacı, davalı ile imzaladıkları 10.07.2007 tarihli sözleşme gereği Merkez Mahallesinde bulunan 5 no.lu binayı almak için 20.000,00 TL kaparo verdiğini, bakiye bedeli ödemek istediğinde davalının devir işlemlerinin yapılmayacağını ve kaparonun iade edileceğini söylemesine rağmen ödeme yapmaması üzerine başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile eldeki davayı açmış, davalı; davacının kaparo iadesi için davet edildiğini, davacının kaparoyu almak yerine kendisine başka bir daire satılmasını ve bunun için aracılık yapmasını teklif ettiğini, müteahhit Bayram'a ait iki adet daireyi beğendiğini, kaparo için yeni bir düzenlemeye gidilmeksizin ilk sözleşmedeki aynı koşullarla davacının beğendiği iki dairenin satışı için anlaşıldığını, devir işleminin kendisi aracılığıyla gerçekleştiğini, davacının kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiş, mahkemece; davalı ile dava dışı Bayram arasında düzenlenen 10.07.2007 tarihli satış sözleşmesinin yazılı delil başlangıcı olduğundan...
Davalı vekili, müvekkiline ait işyerinin satışı konusunda davacı ile anlaşmaya varıldığını, davacının 15.000 YTL kaparo vererek geri kalan kısım için ödeme vaadinde bulunduğunu, davacının kalan bedeli ödeyemediğini, bu nedenle devrin gerçekleşemediğini, ön anlaşma başlıklı belgede geçen 20.000 YTL’nın 14.3.2006 tarihli anlaşmayı kapsayan ve daha önce verilen 15.000 YTL kaparoya eklenen 5.000 YTL’nin toplamından oluşan bedel olduğunu, davacı tarafından aynı alacak sebebine dayalı takiplerin hükümsüz olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....