Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia, savunma, tapu kaydı, bilirkişi raporları, 22/07/1981 tarihli harici taşınmaz sözleşmesi, tanık beyanları, tüm dosya kapsamı ve de yukarıda değinilen ilke ve olgular birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesince davaya konu Kocaeli İli, Kartepe İlçesi, Ketenciler Köyünde kain 123 ada - 20 parsel sayılı taşınmazın 800,00 m2'lik kısmının (daha doğrusu 530,00 m2'lik kısmının) davacı tarafından dava dışı/önceki malik Erkan KARATEN'den 22/07/1981 tarihli harici taşınmaz sözleşmesi ile satın alınmış olmasının harici satış sözleşmesinin akdedildiği tarihte tapuda kayıtlı bulunan dava konusu taşınmaz için düzenlenen harici satış sözleşmesinin haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyeceği ve de sözleşmeler hukuku'nun en temel ilkelerinden birisi olan sözleşmelerin nispiliği kuralı gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlayacağı gerekçeleriyle davacının davasının reddine karar verilmiş olmasında usul ve esas ve de dosya içeriği/kapsamı yönünden...

Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca ZORUNLU resmi şekle tabi olduğundan,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmış resmi nitelikli bir sözleşme olmaması,resmi nitelikte olmayan el yazılı,harici geçersiz bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi olması,geçersiz sözleşmelerde sözleşmede kararlaştırılan edimin (evin yapılmaması) yerine getirilmemesi nedeniyle ALICI DAVACI TARAFINADAN SÖZLEŞMENİN FESHİ ve BEDEL İADESİ TALEBİ HALİNDE taraflardan her biri diğer tarafın/alıcı davcının ifa ettiği edimi(alıcının ödediği satış bedelini) davalı satıcı iade etmekle yükümlüdür. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ifadan bahsetmek için ilk önce sözleşmenin ifa olanağı bulunup bulunmadığının tespiti gerekmektedir....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/172 2020/713 DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesinin 2020/172 Esas, 2020/713 karar sayılı kararı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen ara kararın yerinde olmadığını, davalı Aslanoğlu firması ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan arsa sahibiyle satış sözleşmesinde imzası bulunan davacının ayı kişi olduğu, haksız ithamlarda bulunduğunu, mahkemeyi yanılttığını, davalı Öz Emin firmasıyla alım satımın alakası olmadığını, alım satım sözleşmesinde taraf olmadıklarını, kararın hukuka aykırı olduğunu, mağdur olduklarını, ara kararın kaldırılmasını talep ederek ara kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, davacının, davalı Aslanoğlu firmasından harici olarak satın aldığı taşınmazın teslim edilmemesi ve sözleşmenin geçersizliği nedeniyle ödediği bedelin denkleştirici adalet gereğince iadesi talebine ilişkindir. Davacı alacağın temini için ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Davacı, iş sözleşmesinin feshinin geçersiz nedene dayandığını belirterek feshin geçersizliğinin tespitine, işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücreti ve diğer haklara karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece iş sözleşmesinin feshi haklı veya geçerli nedene dayanmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir. 4857 sayılı İş Kanununun 18 vd. maddeleri uyarınca feshin geçersizliği istemi yani işe iade davasında kurulacak hüküm tespit hükmü niteliğindedir. Dolayısıyla işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre için ücret ve diğer hakların miktar belirtilmeksizin, faiz ile ilgili herhangi bir ibare de kullanılmaksızın hüküm altına alınması ve ödenmesi gerektiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekir. Tespit davalarında yalnızca tespit hükmü verilir, eda hükmü verilemez....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya harici satım sözleşmesi ile 18.01.2008 tarihinde yapılan çekici ve dorsenin noterden satış sözleşmesinin 01.06.2011 tarihinde yapıldığını, bu süre zarfında araç müvekkili üzerine kayıtlı olduğundan davalının kullanımında olan araç sebebiyle müvekkilince ödenen vergi borçları ile vergi alacaklarını tahsil etmek için bu davanın açıldığını ileri sürerek, alacak miktarının belirsiz olması sebebiyle fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000 TL nin davalının zarar verdiği tarihten itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davacıya hiçbir borcu bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

      11.04.2013 tarihli konut satış sözleşmesinin feshine, ödediği satış bedelinin iadesi ile birlikte kira kaybı ve menfi zararının tazminini talep etmiştir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın dosyaya ibraz ettiği satış sözleşmesindeki bilgilerin müvekkilin oğlu Murat Koç tarafından yanlışlıkla daha önceki başka bir satış sözleşmesinin bilgileri olduğunu, satış sözleşmesi incelendiğinde mülkün bilgilerinin yanlış olduğunun görüleceğini, harici satım sözleşmesindeki taşınmazın, satıma konu olan taşınmaz olmadığını, satıma konu dairenin tapuda resmi olarak satışı yapılan İstanbul İli, Pendik İlçesi, Esenyalı Mahallesi, 022B11C2D pafta, 7897 ada, 10 parsel, bodrum katta bulunan (2) numaralı daire olduğunu, davacının iddia ettiği gibi taşınmazın o gün ki değerinin 60.000,00 TL değil, 13.000,00 TL olarak taraflarca beyan edildiğini, duvarcı ustası olan davacının, taşınmazı 04.02.2006 tarihinde kaba inşaat olarak aldığını ve içini kendisinin yaptığını, duvar ustası birisinin nereyi, kaç m2 aldığını, tapu kaydını, imar durumunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkilinin, davacı yana 11.12.2006 tarihli tapu...

        KARAR Davacı, davalılar ile yapmış olduğu sözleşme ile taşınmazda hisse satın aldığını, tapu devri sırasında 40/877 hisse yerine 30/877 hisse devredildiğini, eksik ifa nedeniyle fazladan ödediği bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek 11.250 TL.nin faizi ile tahsilini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dayandığı 9.6.2011 tarihli harici satış sözleşmesinde davalı ... tapu kayıt malikleri Özlem ve Nurşen Gür vekili olarak satıcı konumunda sözleşmeyi imzalamış, diğer davalılar ise emlakçı sıfatıyla imza koymuşlardır. Sözleşmede davalıların dava konusu zararı ödeyecekleri yönünde tahsisen tekeffülleri de bulunmamaktadır. Davacının, satım sözleşmesinin tarafı olan tapu kayıt maliklerine yönelmesi gerekir....

          DAVALININ CEVABI : Davalı .... davanın reddi gerektiğini savunmakta, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, sözleşmedeki yetki şartı sebebiyle davanın Ankara mahkemelerinde açılması gerektiğini, taraflar arasında 25.06.2012 günü imzalanan "Alternatif Satış Kanalları Sözleşmesi kapsamında davacının "Türk Telekom Alternatif Satış Kanalı" olarak faaliyet gösterdiğini, bu kapsamda davalıya faaaliyetler hakkında raporlama işleri yaptığını, ayrıca autboud kanalı olarak da çalıştığını, talep toplamak için kendisine verilen veri tabanından bireysel ve kurumsal müşterileri arayarak tanıtım satış ve sisteme giriş işlemlerini yaptığını, davacının sözleşmesinin noterden gönderilen bir ihtarla tek taraflı biçimde feshedildiğini, davacının yaptığı hatalı -sanal işler sebebiyle davalı abonelerine ücret iadesi yapıldığını, davacının yanıltıcı bilgilerle yaptığı işlerle ilgili müşteri şikayetlerinin haklı bulunması halinde cezai şart uygulanacağına dair sözleşmede hüküm bulunduğunu, bu sebeplerle davacıya...

            UYAP Entegrasyonu