Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T3 cevap dilekçesinde özetle; dava konusu gayrimenkulü 2015 yılında satın aldığını, mülkiyetinin de halen kendi üzerinde olduğunu, davacı tarafın davaya konu iddiasını adi yazılı bir satış vaadi sözleşmesine dayalı şekilde talep ettiğini, davacı ile diğer davalı arasında gerçekten bir satış vaadi sözleşmesi olup olmadığını bilmediğini, böyle bir satış vaadi sözleşmesinin var olması halinde bu durumun kendisi açısından bağlayıcılığının olmadığını, satış vaadi sözleşmesinin geçerli olabilmesi için resmi yazılı bir şekilde noter huzurunda yapılması gerektiğini, usulüne uygun olarak yapılmayan satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olacağını, davacının dava konusu taşınmazın değerini 1.000.000,00- TL olarak beyan etmesine rağmen 5.000,00- TL teminat karşılığında dava konusu taşınmaz üzerine tedbir konulmasının uygun olmadığını, öncelikle tedbirin kaldırılmasına, mahkeme tarafından kabul edilemeyecek ise teminat miktarının arttırılmasını talep ederek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine...

Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/221 Esas sayılı menfi tespit davasında herhangi bir tedbir kararı verilmediği gibi esası yönünden de bir karar verilmediği, mahkemece menfi tespit davasının görülüyor olmasının bekletici mesele yapılmamasının yerinde olduğu dikkate alındığında davacının istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, taraflar arasında kurulan devremülk satış sözleşmesinin iptali, davacı tarafça davalı tarafa ödenen bedelin iadesi, düzenlenen senetlerin iptali, borçlu olunmadığının tespitine yönelik menfi tespit taleplerine ilişkindir....

Dava konusu somut olayda davacı alıcı, davalı yüklenici şirketten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 1 adet daire (konut) satın aldığını ve bedelini ödediğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen dava da ise ayıplı malın davalıya iadesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedellerin tahsilini talep etmiştir....

Tüketici Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin iptali ile satış bedelinin iadesine karar verildiğini ve davalıdan 155.000 TL'nin tahsil edildiğini ancak araç hatasız olsa idi şu andaki satış bedelinin yaklaşık 305.000 TL olduğunu, buna göre menfi zararın 150.000 TL olduğunu, ileri sürerek, menfi zararına karşılık şimdilik 150.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımından reddini, davacının açtığı davada seçimlik hakkını bedel iadesinden yana kullandığını, yasadaki düzenlemenin müspet zarara ilişkin olduğunu, bu bakımdan menfi zararın talep edilemeyeceğini, araçtaki hasarın kendi kullanımında meydana gelmediğini, ihtimale binaen açılan davanın reddini istemiştir. III....

    Hukuk Dairesi 14.04.2022 tarih ve 2021/3617 Esas, 2022/2860 Karar sayılı ilamı ile; harici satış sözleşmesinin aslının dosyaya getirtilmeden eksik araştırmayla karar verilmesinin doğru görülmediği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılıp, İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Türk Medeni Kanunu'nun 706 ıncı maddesi gereği geçersiz olan harici sözleşme gereğince davacıların murisi Mehmet ile davalı ... arasında taşınmaz alım ve satımına ilişkin satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve tarafların sözleşmeden dönmesi ile tarafların aldıklarını iade etmeleri gerektiğinden davacılar murisi ile davalı arasında düzenlenen 28.02.2002 tarihli "Protokol" başlıklı belgede, dava konusu taşınmazın davalı ......

      (HGK, E.2003/4-676-K.2003/639 sayılı kararında açıklandığı gibi) Mahkemece, "davacı talebinin, harici satış sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin iadesi değil, icra dosyasına ödenen bedelin iadesi talebine yönelik olduğu; kaldı ki harici satış sözleşmesinde ödenen bedelin bu davanın konusu olduğu değerlendirilse bile, senedin borçluya geri verilmiş olmasının borcun da ödenmiş sayılacağı" gerekçesine yer verilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; uyuşmazlığın niteliğine göre, davacı tarafından verilen 20.000-TL'nin karşılığında davalı tarafından tanzim olunan bononun ödenip ödenmediği ve buna göre aracın davalı tarafından geri alınıp alınmadığı hususunun esas itibariyle önsorun-ön mesele şeklinde değerlendirilip çözümü ile uyuşmazlık giderilmelidir. Kırılma noktası, 10/12/2003 tarihli belgede, 20.000-TL'lik bononun davalıya iade kaydı bulunmasına rağmen, davalı tarafından davacıya bir ödeme kaydının bulunmadığı hususudur....

        Mahkemece, taraflar arasında yapılan harici taşınmaz satış sözleşmesinin geçersiz olduğu, bu nedenle tarafların birbirlerinden aldıklarını iade yükümlülüğü altında bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, takibin asıl alacak olan 56.778,90 TL üzerinden devamına, asıl alacak olan 56.778,90 TL nin % 40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2012/10507-21353 2-Taraflar arasında düzenlenen 6.6.2007 tarihli harici sözleşme ile davalı’nın kendisine ait 4 no’lu daireyi davacıya sattığı, satış bedeli olan 26.500....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2021 BİRLEŞEN DOSYA: BAKIRKÖY 3.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2019/876 ESAS, 2020/8 KARAR DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARAR TARİHİ: 22/04/2021 Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve bileşen davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Tic....

            İhtiyati tedbire itiraz eden (davalı) vekili, mahkemenin yetkisiz olduğunu, taraflar arasında gaz satış sözleşmesinin sona erdiğini, ödenmeyen borcun banka teminat mektubunun nakde çevrilmesi suretiyle ödendiğini, davacının sözleşmenin teminatı olarak verdiği bononun da iade edildiğini, dava konusu bononun taraflar arasındaki gaz satış sözleşmesinin teminatı olmayıp, müvekkili ile davacı şirketin dahil olduğu grup şirketlerinden ...arasındaki gaz satış sözleşmesinin teminatı olarak verildiğini, davacının bu sözleşmede garantör sıfatıyla senedi verdiğini, ...nin borcunu ödememesi üzerine bononun bankaya temlik edildiğini, bunun üzerine davacının gerçek olmayan iddialarla menfi tespit davası açtığını, anılan senedin bankaya ibraz edilmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbirin temlik alan bankayı bağlanamayacağını belirterek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Türkiye İş Bankası ......

              UYAP Entegrasyonu