Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2019 NUMARASI : 2018/530 ESAS-2019/1037 KARAR DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT KARAR : Denizli 2....

Bilindiği üzere, harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 Esas ve 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedeli geri verilmeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takibine konu faturaların tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalının icra takibine konu ettiği belgeleri fatura olarak değil satış bordrosu olarak kullandığı, Hal müdürlüğünce verilen cevabi yazı ile takip dayanağı faturaların aynı gün içinde satış icmali-bordrosu ile Hal müdürlüğüne bildirildiği, davacıya satışı gerçekleşen malların davalı tarafından Hal müdürlüğüne bildirilerek kayıt altına alındığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı tarafından sebze halinde komisyoncu olarak davacı pazarcıya mal satışından kaynaklanan alacağın tahsilini amaçlayan ilamsız takibe itirazın kesinleşmesi üzerine davacı tarafından açılan menfi tespit davasıdır....

      Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları üzerinde durularak dava konusu çeklerin noterde satış ve devri yapılan araçlar için mi yoksa davacının iddia ettiği gibi harici satış sözleşmesine konu ve devri yapılmayan araçlara ilişkin mi olduğu ve harici satış sözleşmesi altındaki imzanın inkar edilmesi karşısında bu yönde araştırma yapılarak taraflar arasındaki uyuşmazlık hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi hatalıdır....

        Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, harici takas sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, ikinci kademede harici sözleşme uyarınca devredilen taşınmazın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi ve bedel iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 124, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 706, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 213 (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89 uncu maddeleri, 3. Değerlendirme 1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlanna, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davalarının kayıt maliki ya da malikleri aleyhine açılması zorunludur....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı borçlu vekili şikayetinde, iadesi talep edilen paranın davacı borçlunun taşınmazının ihale sonrası satış bedeline ilişkin ödeme olması nedeniyle ve ikame etmiş oldukları menfi tespit davasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini gerekçe olarak beyan etse de; davacı tarafça iadesi talep edilen ödemenin davacının taşınmazının ihalesi sonrasındaki ihale bedeli olduğu kabul edilmekle birlikte; davacı borçlunun ikame ettiği menfi tespit davası sonunda "Davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, Gebze 1....

          marka 2013 model sıfır kilometre araç satın aldığını, müvekkilinin 2014 yılında aracı satacağı zaman aldığı 19.03.2014 tarihli ekspertiz raporunda aracın tavan bölümünde değişen parça ve boya tespit edildiğini, durumun 25.03.2014 tarihinde noter kanalı ile davalı şirkete bildirildiğini, ayıplı satış nedeniyle satış akdinin feshedilerek bedelin iadesinin istendiğini, ancak davalı şirketin bedeli iade etmediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, satılanın ayıplı olması nedeniyle satış sözleşmesinin feshi ile aracın satıcıya iadesi karşılığında ödedikleri 36.850-TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dosya kapsamındaki delillerden davalı müteahhit T3 ile arsa sahibi T4 arasında adi yazılı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yapıldığı, sözleşmede müteahhite bırakılacak dairelerin gösterildiği ve müteahhite bırakılan dairelerden 1. blok 12. kat 25 ve 26 nolu bağımsız bölümlerin toplam 320.000 TL'ye harici satış sözleşmesi ile davacıya satışının yapıldığı, 31/12/2015 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırılan dairelerin davacıya tesliminin yapılmadığı belirlenmiştir. Arsa payı karşılığı inşaat yapım ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri bedel olarak arsa payı devri ve satış vaadini de içerdiğinden, karma nitelikli sözleşmelerdendir. Bu sözleşme ile arsa sahibi iş bedeli olarak arsa payının bir kısmının tapusunu yükleniciye devretmek borcu altına girmekte hem de taşınmazın kullanım şeklini değiştirmektedir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali-alacak-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

              Satış vaadi sözleşmesinde açıkça 20/100 hisse dışında satıcıdan başka hiçbir hak ve talepte bulunulmayacağı yazılmış, böylece 28.2.1990 günlü harici satış sözleşmesinin niteliği sınırlandırılarak (1) numaralı dükkanın sadece 20/100 payının satıldığı bunun dışında talepte bulunulmayacağı kabul edilmiştir. Bu durumda mülkiyet konusunda kesin hüküm olduğu gibi mülkiyetin dışındaki haklar bakımından da 30.7.1990 tarihli sözleşmede ibra beyanı bulunduğundan davanın reddinde yasaya aykırılık yoktur. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından H.U....nun 440.maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu