Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası AŞ aleyhine 14/08/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili hakkında ... Bankası ... Şubesine ait sahte olarak 11/11/1999 tarih ve 1999/382 sayılı müşterek ve müteselsil borç senedi tanzim edildiğini, bu borç senedinden dolayı müvekkili adına ......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2018/924 ESAS- 2020/95 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 35. İcra Müdürlüğü'nün 2018/38717 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibe konu kambiyo evrakı ile ilgili İstanbul 23. İcra Müdürlüğü'nün 2018/38069 e sayılı dosyası ile de icra takibi yapıldığını, takibin mükerrer olduğunu, ağır kusurlu ve kötü niyetli bir icra takibi olduğunu belirterek İstanbul 35.İcra müdürlüğü'nün 2018/38717 esas sayılı takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu halde Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Takibin haksızlığı sabit olsa da, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Ancak dosya kapsamında manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddi kararı yerinde olup itirazın reddi gerekmektedir. Nitekim Yargıtay 4 HD nin 2016/11623 esas 2018/7173 karar 2019/2403 esas 2019/4711 karar sayılı,2016/9905 esas 2018/6408 karar sayılı ilamları....

    dan alacağının bulunduğunu, davalının borcunu ödemediğini, daha sonra noterde borç senedi imzaladığını, bu senedi de ödemediğini, davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, bu sırada davalılar silahla senet imzalatıldığı iddiasıyla şikayette bulunduklarını, silahla yağma suçundan yargılandıklarını ve beraat ettiklerini, davalıların haksız ve yersiz şikayet nedeniyle kişilik haklarının zarara uğratıldığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır Davalılar ise yasal şikayet hakkını kullandıklarını, davanın reddini savunmuşlardır. Yerel mahkemece, davalıların şikayetinin herhangi bir delile dayanmadığı, soyut iddialarla yapılan şikayet nedeniyle davalıların yargılandığı gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

      T.A.Ş. aleyhine 16/12/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin esastan reddine dair verilen 11/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati haciz ve icra takibi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, maddi tazminat istemi feragat nedeniyle, manevi tazminat istemi esastan reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı .... Ltd....

        Dava, haksız takip ve hacizler nedenine dayalı ödenen bedelin iadesi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, takibe konu abonelik sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptandığı, takip sırasında davacının taşınmaz ve araçlarına haciz şerhi işlendiği, yakalama emri düzenlendiği ve maaş haczi işlemlerinin yapıldığı görülmektedir. İstirdat talebinin kabulüne ilişkin karara karşı istinaf yoluna başvurulmamıştır. Manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının kesinleşen takip nedeniyle menfi tespit veya memur muamelesini şikayet yoluyla haczin haksızlığını ileri sürme yolu varken davalı şirket ile telefon görüşmesiyle yetinmesi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı, başka bir ifade ile takibin haksız ve kötü niyetli olduğu söylenemez....

        Davacı, avukat olarak takip başlattığı ve davalının borçlu olduğu icra takip dosyasından itiraz dilekçesini alıp yok ettiği iddiasıyla davalının haksız şikayeti sonucunda hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini, yine baro tarafından da yapılan soruşturma sonucunda disiplin cezası verilmediğini belirterek bu haksız şikayet ve hakaret nedeniyle kişilik haklarının zarar gördüğünü belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının delil olmadan davacıyı şikayet etmesinin anayasal şikayet hakkı kapsamını aştığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

          Davacı, davalı ile arkadaş olduğunu, sonrasında davalının bir takım tekliflerini kabul etmemesi nedeni ile kendisini borçlu göstererek senet düzenlediğini ve icra takibine koyduğunu, davalının... yargılanarak ceza aldığını belirterek haksız icra takibi nedeni ile uğramış olduğu manevi zararının tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından sahte senetle icra takibi başlatılmış olduğu ve yapılan şikayet sonucu davalının resmi evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır....

            ye karşı açılan davanın kabulüne; birleşen davada davanın kabulü ile, davacının davalılar T3 ve Memet Diler'e Ankara 15 İcra Müdürlüğü'nün 2007/6330 sayılı takip dosyasına konu 10/04/2007 vadeli ve 38.000TL bedelli bono nedeniyle ve aynı icra müdürlüğünün 2007/6331 sayılı takip dosyasına konu 10/03/2007 vadeli ve 40.000TL bedelli bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 15/05/2004 tarih, 2014/3320 Esas, 2014/9200 Karar sayılı onama kararı ile 30/12/2004 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, haksız takip/hacizden, diğer bir deyişle haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup Türk Borçlar Kanunu uyarınca zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir. Hükmedilecek tazminat, hiçbir şekilde zarar miktarından fazla olamaz....

            Davacı, koruma bekçisinin asılsız olarak tuttuğu tutanaklar sonucu davalı tarafça hakkında idari para cezaları düzenlendiğini, bu para cezalarına dayanılarak haksız olarak icra takibi yapıldığını, aynı tutanaklara dayanılarak hakkı olmadığı yere tecavüz ettiği gerekçesiyle davalı tarafından haksız olarak şikayet edildiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosya kapsamından, davacının hem haksız şikayete maruz kaldığı ve hem de haksız hacze uğradığını belirterek tazminat talep ettiği, haksız haciz sonucu aracının sattırıldığı, banka hesaplarına bloke konulduğunu iddia ettiği; mahkemece, her iki istem yönünden de davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu