Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine,kötüniyet tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davalının kendisi hakkında haksız icra takibi başlatarak evinde haciz yaptırması nedeniyle manevi zarara uğradığını öne sürerek 3.500TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiş, davalı, kötüniyetli olmadıklarını 2010/10404-2011/940 savunmuştur. Mahkemece şartları oluşmadığı gerekçesiyle davacının manevi tazminat talebi reddedilmiştir. Dava konusu icra takibi nedeniyle davacının konutunda 20.2.2008 tarihinde bir kısım menkul malın haczedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan disiplin soruşturması sonucunda da davacının kusur ve kasıt yokluğundan dolayı disiplin cezası verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular birlikte değerlendirildiğinde; davalının borçlu olduğu icra dosyasında mehil belgesi alabilmek amacıyla yatırmış olduğu teminatın süresi içerisinde tehiri icra kararı almasına ve bu kararın UYAP üzerinden ilgili icra müdürlüğüne ulaşmasını sağlamasına rağmen teminatın karşı tarafa ödenmesi nedeniyle zarara uğradığını iddia ederek davacı hakkında şikayette bulunduğu, somut iddialara dayanan şikayet için yeterli emare bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, davalının yasal şikayet hakkını kullandığının kabulü ile, mahkemece istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle, kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
hakkında çalıştığı kuruma şikayet dilekçesi vermesinin haksız bir eylem olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilerek şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine dair karar verilmiştir....
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 01/07/2006 tarihli kira sözleşmesine istinaden kira bedelinin fer'ileriyle birlikte tahsili için alacak ve tahliye talebiyle ... 11. İcra Müdürlüğünün 2007/227 (2009/13625) esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin itirazının icra mahkemesince kaldırılmasına ve temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verildiğini, bu icra takibi derdest iken davalının kira alacağının fer'ileri için taşınmazın tahliyesi talebiyle ... 4. İcra Müdürlüğünün 2007/7392 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, ancak ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmemesine rağmen takibin kesinleştiğini, her iki icra takibi sonucunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müvekiline ödenen yetim aylığına haciz uygulandığını belirterek her bir kesintinin yapıldığı tarihten başlatılacak yasal faizi ile birlikte istirdadı ve haksız kesilen yetim aylıkları nedeniyle mağdur olduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur....
İcra Müdürlüğü’nün 2004/921 esas sayılı dosyasında kredi borcunun tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin süresinde ödeme emrine itirazları nedeniyle takibin durduğunu ve davalı banka tarafından itirazın iptali istemi ile açılan davada kredi sözleşmesinde yer alan imzaların müvekkilerine ait olmadığının tespit edildiğini, davalı banka tarafından icra takibinden önce müvekkilerinin hesabına yatan tütün alacaklarının kredi borcuna mahsup edildiğini belirterek, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasanın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikayeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir....
in diğer davalı şirkete gönderdiği asılsız ihbar üzerine davalı şirket tarafından gerçek dışı isnat ve iftiralar ile suçlandığını, yapılan şikayet üzerine yakalanarak gözaltına alındığını, ailesinin ve komşularının önünde karakola götürüldüğünü, devamında ise yargılanarak beraat ettiğini, haksız şikayet sebebiyle kişilik ve itibarının zedelendiğini, manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, 2.000.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili, davalı aleyhine icra takibi başlattıktan sonra davalının müvekkili hakkında “sahte belge tanzim etmek, ölümle tehdit ve resmi mercileri iğfal” suçlarını işlediğinden bahisle Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiğini, şikayet dilekçesinde, davalının kendi düzenleyip imza altına aldığı taahhütname belgesini, müvekkilinin düzenlediğini iddia ettiğini, yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı verildiğini belirterek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istemiştir. Davalı vekili, yasal süresi içinde zamanaşımı defi'ni ileri sürmüş, yasal bir hakkın kullanımına yönelik şikayetten dolayı davacının manevi zarara uğramasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, öğrenme tarihinden 1 yıl, şikayet dilekçesine konu olayların üzerinden beş yıllık süre geçtiği ve davanın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiştir....
İcra Müdürlüğü 2013/6757 esas sayılı dosyası ile 09.05.2004 tarihinde 4.018,36- TL kredi kartı alacağının tahsili amacıyla ilamsız icara takibi yaptığını, söz konusu icra takibi ile alakalı olan borçtan sorumlu olan kişihuh Ferhat Ruşan isimli şahıs olduğunu, isim benzerliği nedeniyle hakkında başlatılan tamamen hukuksuz ve mesnetsiz icra takibi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/23960 soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, Yapı Kredi Bankasının kimlik bilgilerinin sehven tanımlanması nedeniyle bu olayın yaşandığını belirttiğini, İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinde 2015/957- 2017/265 E.-K. sayılı dava neticesinde haksız ve mesnetsiz icra takibi başlatıldığının belirlendiğini, müvekkili T1 hakkında başlatılan haksız ve hukuksuz icra takibi nedeniyle 05.02.20115 tarihinde müvekkilinih çalıştığı Tek Gıda Ürünleri LTD. Ş.T.İ.'...