Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine 01/07/2006 tarihli kira sözleşmesine istinaden kira bedelinin fer'ileriyle birlikte tahsili için alacak ve tahliye talebiyle ... 11. İcra Müdürlüğünün 2007/227 (2009/13625) esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, müvekkilinin itirazının icra mahkemesince kaldırılmasına ve temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verildiğini, bu icra takibi derdest iken davalının kira alacağının fer'ileri için taşınmazın tahliyesi talebiyle ... 4. İcra Müdürlüğünün 2007/7392 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi yaptığını, ancak ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmemesine rağmen takibin kesinleştiğini, her iki icra takibi sonucunda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müvekiline ödenen yetim aylığına haciz uygulandığını belirterek her bir kesintinin yapıldığı tarihten başlatılacak yasal faizi ile birlikte istirdadı ve haksız kesilen yetim aylıkları nedeniyle mağdur olduğu iddiasıyla manevi tazminat isteminde bulunmuştur....

      İcra Müdürlüğü’nün 2004/921 esas sayılı dosyasında kredi borcunun tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkillerinin süresinde ödeme emrine itirazları nedeniyle takibin durduğunu ve davalı banka tarafından itirazın iptali istemi ile açılan davada kredi sözleşmesinde yer alan imzaların müvekkilerine ait olmadığının tespit edildiğini, davalı banka tarafından icra takibinden önce müvekkilerinin hesabına yatan tütün alacaklarının kredi borcuna mahsup edildiğini belirterek, haksız icra takibi nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        hakkında çalıştığı kuruma şikayet dilekçesi vermesinin haksız bir eylem olarak nitelendirilemeyeceği değerlendirilerek şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine dair karar verilmiştir....

        İcra Müdürlüğü 2013/6757 esas sayılı dosyası ile 09.05.2004 tarihinde 4.018,36- TL kredi kartı alacağının tahsili amacıyla ilamsız icara takibi yaptığını, söz konusu icra takibi ile alakalı olan borçtan sorumlu olan kişihuh Ferhat Ruşan isimli şahıs olduğunu, isim benzerliği nedeniyle hakkında başlatılan tamamen hukuksuz ve mesnetsiz icra takibi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 2013/23960 soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, Yapı Kredi Bankasının kimlik bilgilerinin sehven tanımlanması nedeniyle bu olayın yaşandığını belirttiğini, İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinde 2015/957- 2017/265 E.-K. sayılı dava neticesinde haksız ve mesnetsiz icra takibi başlatıldığının belirlendiğini, müvekkili T1 hakkında başlatılan haksız ve hukuksuz icra takibi nedeniyle 05.02.20115 tarihinde müvekkilinih çalıştığı Tek Gıda Ürünleri LTD. Ş.T.İ.'...

        Davacı vekili, davalı aleyhine icra takibi başlattıktan sonra davalının müvekkili hakkında “sahte belge tanzim etmek, ölümle tehdit ve resmi mercileri iğfal” suçlarını işlediğinden bahisle Cumhuriyet Savcılığına şikayet ettiğini, şikayet dilekçesinde, davalının kendi düzenleyip imza altına aldığı taahhütname belgesini, müvekkilinin düzenlediğini iddia ettiğini, yapılan soruşturma sonucu takipsizlik kararı verildiğini belirterek, kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istemiştir. Davalı vekili, yasal süresi içinde zamanaşımı defi'ni ileri sürmüş, yasal bir hakkın kullanımına yönelik şikayetten dolayı davacının manevi zarara uğramasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, öğrenme tarihinden 1 yıl, şikayet dilekçesine konu olayların üzerinden beş yıllık süre geçtiği ve davanın zamanaşımına uğradığı kabul edilmiştir....

          in diğer davalı şirkete gönderdiği asılsız ihbar üzerine davalı şirket tarafından gerçek dışı isnat ve iftiralar ile suçlandığını, yapılan şikayet üzerine yakalanarak gözaltına alındığını, ailesinin ve komşularının önünde karakola götürüldüğünü, devamında ise yargılanarak beraat ettiğini, haksız şikayet sebebiyle kişilik ve itibarının zedelendiğini, manevi olarak zarara uğradığını ileri sürerek, 2.000.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Tapu Sicil Müdürü olarak görev yaptığını, davalılardan ...’ın ise aynı görevde iken emekli olduğunu ve halen aynı yerde emlakçılık işi yaptığını; adı geçen davalının, iş takibi sırasında taraflar arasında yaşanan tartışma neticesinde, müvekkiline hakaret ve tehditte bulunduğunu, bu nedenle davalının ceza yargılaması sonucunda mahkum olduğunu, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü’ne sunmuş olduğu şikayet dilekçeleri nedeniyle müvekkili hakkında idari soruşturma başlatıldığını, anılan davalının yönlendirmesi ile diğer davalının da hakkında ... Valiliği’ne hitaben yazdığı dilekçe ile haksız isnatlarda bulunduğunu, davalılar tarafından yapılan adli ve idari başvurularda şikayet hakkının sınırlarının aşıldığını, kişilik haklarının saldırıya uğradığını iddia ederek; davalılardan ... yönünden haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle, diğer davalı yönünden haksız şikayet nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, 1 ) “Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; Sanığın eyleminin 2004 sayılı İİK'nın 338. maddesi kapsamında olduğu, atılı suçun soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu,İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği, Somut uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan icra takip dosyasında borçlu vekilinin 09/05/2006 tarihli takibe itirazı üzerine açılan Alanya 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1119 E. 2011/272 K.sayılı kararı ile davanın kısmen kabulü ile , itirazın kısmen iptali ile takibin 3.805,70 TL asıl alacak üzerinden ve icra takip...

                İcra Müdürlüğü'nün 2014/10771 E sayılı dosyası var iken icra takibi başlattığını, 150/c şerhinin tapuya satış günü işlendiğini, aynı taşınmaz hakkında iki kere ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılamayacağını, ipotek akit tablosunun bir tane olduğunu, ..... 11. İcra Müdürlüğünün dosyalarından talep edilen alacak ile Karşıyaka 2. İcra Müdürlüğü'nün 2015/4109 E. sayılı dosyasından talep edilen alacakların aynı olduğunu, dayanak ihtarname tarihleri dikkate alındığında davacının sonradan doğmuş bir alacağından bahsedilemeyeceğini, ..... 2.İcra Müdürlüğü'nün 2015/419 E. sayılı dosyasının kesinleşmediğini, mükerrer olduğunu, 150/c şerhinin satış tarihinde tapuya işlenmesi nedeniyle ihale işleminin geçersiz olabileceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu