WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, takibe istinaden borç miktarının takip çıkışı itibari ile 19.900,49 TL olduğunu, alacaklı tarafından müvekkilinin tüm banka hesapları, menkul ve gayrimenkullerine haciz konulduğunu, araçlarından iki tanesine yakalama şerhi işlendiğini, yapılan tüm haciz işlemlerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin aleyhinde başlatılan icra takibinin tesadüfen öğrenildiğini, müvekkiline yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, usulsüz tebligat nedeniyle Çarşamba İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/280 E.sayılı dosyası ile müvekkili tarafından şikayet yoluna şikayet yoluna gidildiğinin dosyanın derdest olduğunun, müvekkilinin hem hayvancılık hem de ticaret ile uğraştığını, müvekkilinin ticari itibarının zedelendiğini, haciz kararı sonrasında müvekkilinin itibarının sarsıldığını, usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerinin henüz derdest olduğunu, müvekkilinin kişilik haklarının zedelendiğini belirterek davalı tarafın yapmış olduğu haksız, aşkın ve...

a ait kablolara 2019 yılında zarar verildiğini iddia etmiş fakat söz konusu icra takibi 2021 yılında yapıldığını, TBK madde 72'de "Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." hükmünü içermekte olduğunu, kanunda öngörülen 2 yıllık süre içinde icra takibi yapıp yapmadığının tespit edilmesi ve eğer icra takibi kanunda öngörülen 2 yıllık süre içinde yapılmamışsa davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca kabloların zarar görmesine ilişkin davalı şirketin hiçbir kusur ve sorumluluğu bulunmadığını, davacının iddia etmiş olduğu tarihten 6 ay öncesinde ... caddesinde çalışmasını bitiren firma ... Tic. Ltd. Şti. olduğunu, husumetin işbu şirkete yönlendirilmesi gerektiğini, davanın işbu yüklenici firmaya ihbar edilmesini, yine ... ile .... Tic....

    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1) Tazminat talebine ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan incelemede, Tazminat talebinin reddi kararına yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2) Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçuna ilişkin kurulan hükme yönelik incelemede, Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 338/1. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma...

      Bu halde Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Takibin haksızlığı sabit olsa da, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Ancak dosya kapsamında manevi tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi yerinde değildir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2020 NUMARASI : 2016/63 ESAS - 2020/179 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Haksız Şikayetten Kaynaklı Manevi Tazminat) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Çarşamba İcra Müdürlüğü'ıııin 2010/125 Ksas sayılı dosyası ile müvekkilin alacağına istinaden borçlu Cemal Sarıköse hakkında icra takibi başlatıklarını, bu takip nedeniyle borçlunun adresinde haciz yapıldığını, bu haciz nedeniyle davalı Ercan Sarıköse Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğu ve soruşturma başlatılmasına sebebiyet verdiğini, iş bu suç istinatları mesleki hayatını olumsuz etkilediğini, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğini, bunun üzerine...

      Balıkçılık ve Tic. Ltd. şirketinin eski ortağı olduğunu, ancak hisselerini aynı şirketin ortağı olan dava dışı kişilere devrettiğini, söz konusu devrin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davalı tarafından anılan şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, icra takibinin sonuçsuz kalması üzerine, davalının müvekkili hakkında takip borçlusu şirketin ortağı olduğu gerekçesiyle ticareti terk etme suçu nedeniyle şikayette bulunduğunu, bu kapsamda ... 5. İcra Ceza Mahkemesinin 2016/126 Esas sayılı dosyasında yargılama yapıldığını, yargılama neticesinde müvekkilinin beraatine karar verildiğini belirterek davalının haksız şikayeti nedeniyle uğranılan manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı vekili; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacının manevi zararının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı taraf vekillerince istinaf talebinde bulunulmuştur....

        Davacı istinaf dilekçesinde özetle; davalılarla öncesinden husumetinin bulunduğunu, davalıların bono senetlerinde tahrifat yaparak icra takibi başlattıklarını, itiraz üzerine yapılan inceleme sonucu senedin kendisine ait olmadığının anlaşıldığını, daha sonra yeniden sahte senet düzenleyip takip yaptıklarını, bilahare üçüncü kez haksız icra takibi yaptıklarını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, haksız icra takibi ve dava sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkindir. Haksız icra takibi sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalıların icra takibinde kötü niyetlerinin ve ağır kusurlarının varlığı ile buna bağlı olarak manevi zararın oluşması gereklidir. Somut olayda davalıların kötüniyeti ve ağır kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/24 D.İş sayılı kararına binaen Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2013/6594 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve aynı araç üzerine ihtiyati haciz konulduğunu ve yediemine teslim edildiğini, Bilecik İcra Müdürlüğü tarafından konulan haczin Çatalca İcra Müdürlüğü tarafından konulan hacizden önce olduğunu, ancak şikayetçinin birinci sırada gösterilmesi nedeniyle sıra cetvelinin hatalı olduğunu, ayrıca şikayet olunanın süresinde satış istemediğinden haczinin düştüğünü gerekçe göstererek sıra cetvelinde 1. sıranın Bilecik İcra Müdürlüğü'nün 2013/6594 Esas sayılı dosyası kayıt edilerek düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2008/14759 esas sayılı icra takip dosyası ile davacı aleyhine icra takibi yaptığını, davacının itirazı üzerine takibin durduğunu, icra takibine dayanak olan genel kredi ve teminat sözleşmesindeki imzanın sahte ve imzası taklit edilerek davalı bankaca düzenlendiğini belirterek uğramış olduğu manevi zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı banka vekili; davacının dava dışı .....’nin imza yetkisine sahip ortağı olduğunu, imzanın davacıya ait olmadığının belirlenmesinin, daha önce yapılan icra takibini haksız hale getirmeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının ......

            İcra dosyasında tebligat yapılan... getirtilen nüfus kayıtları ve ticaret sicil kaydına göre yüklenici şirket yetkililerinin kardeşi olup davacı yüklenici tarafça tebligatın Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı şekilde yaptırıldığı anlaşılmaktadır. İcra dosyasında yapılan tebligat geçersiz kabul edilerek takip durdurulduğu ve hacizler kaldırıldığından konulan ve infaz edilen haciz işlemi haksız hale gelmiştir. Haksız yere haciz konulup mallarının muhafaza altına alnıması halinde haksız haciz konulmasını talep eden alacaklı ve geçersiz tebligatla icra takibinin kesinleşmesini ve haksız haczin yapılmasını sağlayan, usulsüz olarak tebligatı kabul eden ..., uğranılan maddi zarar ile haksız haciz ile muhafaza altına alma eylemi o kimsenin şeref ve haysiyetini ihlal eden, kişilik hakkına haksız saldırı teşkil eden eylemlerden olduğundan, haczin uygulandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 49. maddesi hükmünce manevi tazminattan sorumludur. ......

              UYAP Entegrasyonu