Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTEM: Davacılar avukatı tarafından verilen 02.05.2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı belediyece 2981 sayılı İmar Ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler Kanunu gereğince yapılan imar ıslah planı neticesinde müvekkilinin murisi Ali Bahçıvan'a ayrı bir parsel verilemediği, 2981 sy.ml0/c gereğince müvekkilinin tapu kaydı terkin edilerek, davalı yanca terkin edilen hissesi karşılığında başka 3 adet parselde bu parsel sahipleri aleyhine, muris Ali Bahçıvan lehine kanuni ipotek tesis edildiği, müvekkilinin DOP kesintisi dışında kalar hissesi bedele dönüştürülerek belirli bir şahsın parseline dahil edildiği, o şahıs aleyhine ve müvekkilinin murisinin lehine hissesi karşılığında ipotek tesis edildiği, tesis ediler kanuni ipoteklerin tesis tarihinin 25.03.1988 olduğu, tesis tarihi itibariyle ipoteğin alacaklısı müvekkilinin murisi Ali Bahçıvan, borçlusu ise o tarihlerde üç adet taşınmazın malikleri olduğu,ipotek tesis edilen üç parselin de daha sonra davalı...

Şirketi müvekkili bankaya olan borcundan ötürü davacı yana ait gayrimenkuldeki ipoteğin fekkinin mümkün olmadığı gibi davacı yanın talebinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER :Davalı banka kayıtları, dava konusu tapu kaydı, dava dışı şirkete ait ticaret sicil kaydı, 26/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı. GEREKÇE :Dava, davalı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen ticari kredi sözleşmesi nedeniyle davacıya ait taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı tarafından, üçüncü kişinin kullandığı kredi için taşınmazına ipotek tesis ettirildiği, ancak kredinin ödenmesine rağmen ipoteğin haksız olarak davalı bankaca kaldırılmadığı ileri sürülmüş, bilirkişi raporunun alınmasından sonra sunulan itirazlarında ise genel işlem koşulları kapsamında sözleşme hükümlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiği iddia edilmiştir....

    Diğer yandan ihyası istenen şirketin terkininden önceki merkez adresine göre davayı görmeye mahkememiz görevli ve yetkilidir. İhyası istenen şirketin tasfiyesini tamamlayarak ticaret sicilinden 31/12/2020 tarihinde terkin edildiği ve bu hususun da tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır. İhyası istenen şirket aleyhine, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün .... E. Sayılı dosyası ile takip başlatıldığı, şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiği, Tasfiye Halinde .... Teknoloji İnş. Ve Sondaj Hizm.Ltd.Şti.'ne ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan takip dosyalarında tebligat yapılabilmesi için iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ihyası istenen şirketin terkin ile sona eren tüzel kişiliğinin yeniden kazandırılması ve ek tasfiyesi zorunludur....

      nin tasfiye sürecinde gerekli tüm özen gösterildiğini ve işlemler eksiksiz şekilde yetine getirildiğini, 31.03.2017 tarihinde tasfiye işlemleri tamamlanarak şirketin ticaret sicil kaydı silindiğini, Her ne kadar dava dilekçesinde ipoteğin kaldırılması için varsa borç ödemeye hazır olduğunu birçok kez ipotek sahiplerine bildirdiği iddia edilmiş ise de dava açılana dek müvekkiline hiçbir bildirim yapılmadığını, Ne tasfiye sürecinde ne de öncesinde davacılar tarafından herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediği belirterek ; Zamanaşımı ve diğer usuli itirazlarımız gözetilerek davanın esasa girilmeden evvel usulden reddine, davacıların haksız ve mesnetsiz davasının reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava; Tasfiye sonucu ticaret sicilden terkin edilen Tasfiye halinde......

        Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasında düzenlenen ipotek sözleşmesinin bir azami meblağ ipoteği olduğu, rehnin paraya çevrilmesi için borcun muaccel hale gelmesi gerektiği, davacı tarafça davalılara gönderilen 15.10.2010 tarihli ihtarla borcun muaccel olduğunun kabul edildiği, davacının takip tarihi itibariyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmasının usul ve yasaya uygun olduğu, bilirkişilerce taraf defterleri üzerinde yapılan inceleme ve düzenlenen rapora göre davacının toplamda 51.658,12 TL alacağı olduğu, ancak davacı lehine verilen ve bedeli nakden ödenmek suretiyle terkin edilen ipotek ödemesinin kayıtlarda yer almadığı, resmi senet ile terkin edilen ipoteğe ilişkin olarak davalılarca yapılan 80.000,00 TL'lik ödemenin davacının ticari defterlerine göre alacaklı göründüğü 51.658,12 TL'lik tutardan mahsup edildiğinde davacının herhangi bir alacağının kalmadığının anlaşıldığı, ipotek terkin belgesindeki...

          İcra Müdürlüğü’nün 2103/... esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip icra dosyasının takip ve infazı işlemleri ile bundan kaynaklı tapuda tescil işlemleri ile sınırlı olmak üzere Tüzel kişiliğinin yeniden ihyası ile Ticaret Sicilinde bu şekilde yeniden tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur. HÜKÜM:Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜ ile; Bursa Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil nosunda kayıtlı iken tasfiye ile terkin edilen Tasfiye Halinde...Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin Bursa 1. İcra Müdürlüğünün 2013/......

            davacı lehine tesis edilen 12/03/2003 tarihli 300.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir....

              Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 21.11.2014 tarihli ve 20795 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, doğmuş veya doğacak muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 315.000,00 TL bedelle Türkiye Halk Bankası A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun tamamını süresinde ödediğini ancak talebine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin terkin edilmediğini belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş, ipoteğin fekki için davacı tarafından 315.000,00 TL dava değeri gösterilip dava açılmıştır....

                Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 21.11.2014 tarihli ve 20795 yevmiye no'lu ipotek resmi senedi içeriğinden ipoteğin, doğmuş veya doğacak muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 315.000,00 TL bedelle Türkiye Halk Bankası A.Ş. lehine tesis edildiği görülmektedir. Davacı, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun tamamını süresinde ödediğini ancak talebine rağmen davalı banka tarafından ipoteğin terkin edilmediğini belirterek, davalı bankaya borcu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiş, ipoteğin fekki için davacı tarafından 315.000,00 TL dava değeri gösterilip dava açılmıştır....

                  DAVA Davacı; kullandığı konut kredisinin teminatı olarak maliki olduğu bağımsız bölüm üzerine tapuda 01.04.2010 tesis tarihli 6124 yevmiye numaralı işlem ile davalı banka lehine 110.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, konut kredi borcu ödemelerini tamamladığını ve ipoteğin fekkini davalı bankadan şifahi olarak talep ettiğini, ancak dava tarihi itibariyle davalı bankanın ipoteği halen kaldırmadığını iddia ederek; bağımsız bölüm üzerine tapuda 01.04.2010 tarihinde 6124 yevmiye numaralı işlem ile davalı banka lehine tesis edilen 110.000 TL bedelli ipotek nedeniyle borcunun olmadığının tespiti ile anılan taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı banka, davaya cevap vermemiştir. III....

                    UYAP Entegrasyonu