Mahkemece, birden çok sebeple alacaklı olan bankanın daha az teminatlı alacak için mahsup hakkı bulunduğu ve tapuda aleniyet ilkesi gereği tarafların iyi niyet iddiasında bulunamayacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiştir. Nevar ki, söz konusu kredi sözleşmesinin kullanıldığı ve ipoteğin tesis edildiği sırada davacı ...’nin takibe konu olan diğer borçlarına ilişkin kredilerin açılmış ve kullandırılmış olup olmadığı tespit edilmediği gibi ipteğin ilk olarak tesis edildiği konut kredisi dahi dosya arasında bulunmamaktadır. Bu noktada davacıların haksız şart ve genel işlem koşullarına aykırılık iddialarının incelenmesi ve değerlendirilmesi mümkün değildir. Mahkemece öncelikle anılı eksik hususlar tamamlanmalı, gerektiğinde yeniden rapor temini sağlanarak Tüketici Yasası kapsamında banka tarafından yapılan dava konusu işlemin haksız şart teşkil edip etmediği tartışılmalı ve sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir....
yeniden Ticaret Siciline tescili istenebileceği, buna göre malvarlığında yeraltı suyu sulama tesisi bulunduğu iddia edilen dava dışı kooperatif hakkında açıklanan yasal düzenlemeler ve belirtilen ilkeler ışığında ek tasfiye gerektiren işlemler bulunup bulunmadığı araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle Dairemizin kararı bozulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2013/1355 Esas sayılı dosyasından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını beyan ederek; belirtilen takip dosyasındaki satışın tedbiren durdurulmasına, davalı banka lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek; kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu kütüğüne tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu davanın konusunun menfi tespit değil, ipoteğin tapu sicilinden fekki davası olduğunu, bu nedenle arabuluculuğa başvuru zorunluluğu olmadığını, davalı yararına hükmedilen vekalet ücretinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemece arabuluculuk tutanağının sunulması için 1 hafta kesin süre verilmesi, ardından sunulmaz ise usulden red kararı verilmesi gerektiği, ancak buna riayet edilmediğini, mahkeme hatası yüzünden müvekkili aleyhinde vekalet ücreti tesis edildiğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi; Kamu düzenini ilgilendiren konularda resen, diğer yönlerden HMK'nın 355.maddesi gereğince istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Eldeki davada; dava değeri 10.000,00 TL gösterilmiştir. Davacılardan ...'...
nin davalı şirket ile yapmış olduğu sözleşmeden doğabilecek borçlarının teminatı olarak 69.000,00 TL limitli ipoteğin tesis olunduğunu; ancak, dava dışı Makine Sanayi A.Ş. ile davalı şirket arasında akdî ilişkinin sona ermiş olmasına karşın, davalı tarafından, ipoteğin terkin olunmadığını ileri sürerek ipotek kaydının taşınmazların tapu kayıtlarından terkinine karar verilmesini istemiştir. 17.08.2001 tarihli ve 5648 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu kapsamı incelendiğinde; dava dışı ...Makine Sanayi A.Ş. ile davalı şirket arasında yapılan Çimsa Kayseri Çimento Öğütme ve Paketleme Tesis, Bakım Hizmetleri Sözleşmesinde yer alan kabul ve yüklenimlerinden doğmuş ve doğacak borçlarının, keşideci, muhatap, ciranta, aval veren ve kefil sıfatları ile imzalamış olduğu ve imzalayacağı kambiyo senetlerinden, kabul ve yüklendiği yazılı beyanlarından, gerek kefalet gerekse borçlu ve müteselsil kefaletinden ödenmesi gereken faiz, gider vergisi, vade farkı, sigorta ücret ve masrafı ile sair kanuni...
AŞ ye olan 500.000,00 TL borcuna karşılık arsası üzerinde tesis olunan ipoteğin teminatı olmak üzere verildiğini beyan etmiş olmakla "..." bedel kaydı bulunan senedin teminat amaçlı verildiğini bildirmiş olup senet metnini talil etmiştir. Bu durumda davalı-alacaklı senedin teminat amaçlı verildiğini ispatla yükümlüdür. Dosya kapsamında davalı ...'e ait tarla vasfındaki taşınmaz üzerinde dava dışı ... AŞ lehine 500.000,00 TL bedelle 04.12.2013 tarihinde ipotek tesis edilmiş ise de dava ve takip tarihi hatta karar tarihi itibarıyla taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkin edilmediği, söz konusu taşınmaza ait dosyadaki tapu kayıtlarından anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı ipotek borçlusu ... tarafından ipoteğin terkin edildiğine dair herhangi bir beyanda da bulunulmadığı gibi ... AŞ tarafından verilen cevabi yazıda 20.11.2018 tarihi itibarıyla faiz ve masrafları hariç ana para riskinin 688.199,00.-TL olduğu, ...'in riskinin bulunmadığı, bu riske karşılık ipotek verildiği bildirilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının talebi, kendisine bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmadığını, aksine, davalılardan ... tarafından ipotek alacağına bağlı olarak başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti ile ipoteğin fekki ve %20 icra tazminatı, kendisine davalı şirket tarafından devir edilen ve ipotek borcunu ödemede kullanılan dairelerin devrinin muvazaalı olduğunun tespiti ile iptali ve temlik sözleşmesi ile ... tarihli protokolün temlikle ilgili hükümlerinin hükümsüz olduğunun tespiti ile iptali için dava açıldığını, mahkemenin ipotekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti halinde tapu kaydındaki ipoteğin fekki talebi menfi tespitten ayrı bir talepmiş gibi düşünülerek değerlendirme yapılması hukuka uygun olmadığını, dolayısıyla hiçbir taleplerinin 6102 sayılı TTK m.5/A'da belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminata ilişkin olmamakla, dilekçelerinde menfi tespit olarak...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, davacı taşınmazı üzerinde ticaret sicilinden terkin edilen şirket lehine tesis edilen ipoteğe konu borcun ödendiğinden bahisle açılan ipoteğin fekki davasında verilen yetki gereği, 6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi uyarınca ek tasfiye işlemleri için şirketin sicil kaydının ihyası istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2.6102 sayılı Kanun’un 547 nci maddesi. 3.6100 sayılı Kanun'un 326 ncı maddesi. 3....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili ve ailesinin eşine ait Beylikdüzü’ndeki gayrimenkulü aile konutu olarak kullandığını, davalı ...’ın müvekkili olan davacının rızası olmaksızın aile konutunu davalı bankaya ipotek ettiğini, MK’nun 194.maddesine aykırı olarak gerçekleştirilen bu işlemle tesis edilen ipoteğin fekki gerektiğini belirterek ipoteğin tapu sicilinden terkin edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle söz konusu taşınmazın aile konutu olmadığı gibi aile konutu olarak da tapuya şerh edilmediğini, bankanın tapu siciline güvenerek ipotek tesis ettiğini, ipotekten bir buçuk yıl sonra açılan bu davanın kötüniyetle kredi borcunun ödenmesinden kaçınmaya yönelik olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Derecede 400.000 TL bedelli ipotek tesis ettiğini, müvekkilinin davalıya ipotek tesisine neden borcu kalmadığına dair karar tesis edilmesine rağmen tapuda kayden ve fekki bildirilinceye kadar geçerli olan ipoteğin kaldırılmadığını, kayden varlığını sürdürüldüğünü, tarafların bir çok kere davalı ile ipoteğin fekki için şifahi görüşme yaptığını ve sonuç alınamadığını, bu nedenlerle adı geçen mesken üzerinde davalı lehine tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmesini dava ve talep etmiştir....