WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Davacı, kredi borcunun tamamen ödenmiş olması sebebiyle ipoteğin kaldırılmasını davalı bankadan talep etmelerine rağmen ipoteğin kaldırılmaması sebebiyle eldeki davayı açmıştır. Küçükçekmece 1.Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlıkta davalı banka ile dava dışı Osman Güller arasında konut finansman kredisi sözleşmesi imzalandığı, davacı adına 09/05/2012 tarihinde oluşan tapu kaydı kapsamında Osman Güller'in kullandığı krediyle bağlantılı 14/10/2010 tarih, 14877 yevmiye sayısıyla tesis edilmiş ipotek kaydının devam ettiği, ipotek ile bağlantılı işlemin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, yapılan ödeme ile ipoteğin terkin şartlarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesinin tüketici mahkemesinin görev alanında olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir....

    Ne var ki, üçüncü kişi vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya durumun özelliği icabı bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yazılı dürüst davranma kuralının doğal bir sonucu olarak kabul edilir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; İpoteğin dayanağı 10.08.1990 ve 28.06.2007 tarihli vekaletnamelerde, vekil ... ve vekil ...'a ipotek tesisi hususunda verilen yetki geçerli ve yeterlidir. Davacı, vekili ...'in kötüniyetini de ispat edememiştir. Kaldı ki, davalı şirketin (üçüncü kişinin) vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde olduğu iddia dahi edilmemiştir. Bu nedenlerle, ipoteğin kaldırılması isteminin reddi gerekir. Ne var ki, söz konusu ipotek 14.02.2011 tarihinde terkin edildiğinden bu istem konusuz kalmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davalı tarafın 13/11/2006 tarihinde borcun bir kısmının tesis satın alınarak, bir kısmınında sulhen nakten ve defaten tahsil edilmek sureti ile tasfiye edildiğini beyan etmesi karşısında 13/11/2006 tarihi itibariyle alacağın sona erdiği ve bu tarih itibarı ile ipoteğin hükümsüz hale geldiği ,aynı ipotek konusu 4 adet taşınmazdan 3 adet taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırıldığı, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin de kaldırılması gerektiği,davalı tarafından ileri sürülen ve sonradan geliştiği bildirilen olayların hükümsüz hale gelen ipoteği yeniden canlandırmayacağı, ipotek senedi incelendiğinde sadece taşınmazdan bahsedildiği, içindeki makinelerle ilgili ipoteğin kapsamında olduğuna dair bir açıklama, şerh, tespit bulunmadığı anlaşılmakla, davalının bu iddiası da yerinde görülmeyerek davanın kabulüne davacı adına kayıtlı taşınmazda davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmiştir....

        Pazarlama ve İhracat A.Ş. lehine ipotek kayıtlarının mevcut olduğu, anılan şirketin ticaret sicilinden 11/12/1996 tarihinde terkin edilmiş olduğu, bu ipoteklerin kaldırılmadan tasfiyenin kapatıldığı ve şirketin sicilden terkin edildiği, bu nedenle anılan bu şirketin, aleyhine ipoteğin fekki davası açılmasına münhasır olmak üzere yeniden ihyasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memuru vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı Tasfiye Memuru vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

          Somut olaya gelince; davacının maliki bulunduğu taşınmazda davalı yararına 5 yıl süreli 600.000 TL bedelli teminat ipoteği tesis edildiği tapu kaydı ve ipoteğin dayanağı resmi senet ile sabittir. Bu ipoteğe bağlı olarak davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu 20....

          Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. hükmünü amir olup ipoteğin kaldırılabilmesi için ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu aşikar olduğunu belirterek davanın kabulü ile ... Day.Tük.Mall.Tic. ve San. A.ş. ne ait olan ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parsel sayılı 1. Kat 5 no.lu bağımsız bölüm ve ... ili, .... ilçesi, ... mahallesi, ... ada ... parsel sayılı Zemin kat 3 no.lu bağımsız bölüm üzerindeki , terkin edilen dava konusu şirket ... Dış Ticaret ve Turizm San.A.ş. lehine tesis edilmiş 07/05/2008 tarih ... yevmiye no.lu 500000.00TL.lık 1. Derecedeki ipotekler ilgili ipoteklerin fekki, kaldırılmasına dair her nevi iş ve işlemlerle alakalı olarak ... Sicil numarası ile kayıtlı iken sicil kaydı terkin edilen Tasfiye Halinde ......

            ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bu kapsamda aleyhine ipotek tesis edilenin borcu, ipotek senedinde yer alan borç miktarı ve ödemede gecikilmesi halinde gecikme faizi kadar olduğundan ve lehine ipotek tesis edilen şahıs sadece bu miktarı ve icra takibi yapmış ise icra masraflarını isteyebileceğinden ipotek bedelinin uyarlanması mümkün değildir. Davalının dava dilekçesinde delil olarak sunduğu İzmir 2.Asliye Hukuk “Mahkemesinin kararı ekte olup, “...davacı tarafın uyarlama talebinde haksız olduğu, davacı belediyenin kendi kusurlu hareketi ile bunca yıldır ipoteğin fekkini gerçekleştirmediği ve ipoteğin değersiz olmasına kendi neden olduğu, mahkememizce ipotek bedelini güncel koşullara uyarlamak için gerekli yasal koşulların bulunmadığı...” denmiş ve dava reddedilmiştir. Davalı 32 sene boyunca ne ihtar çekmiş, ne icra takibi yapmış ne de başkaca bir yasal işlem başlatmamıştır. Bu durumda şimdi uyarlama talebinde bulunması iyiniyetli olmadığı gibi hakkın kötüye kullanılmasıdır....

            kişiye ait telefonuna K.Çekmece Tapu Müdürlüğü'nden ipotek terkini başvurusunun alındığına dair bir SMS ulaştığını, dikkat ediler ise Teb'in ipotek fekki için ücret tahsil ettiği gün ile ipoteğin fek edileceğine dair Tapu Müdürlüğünden davalı Teb'in ipotek başvurusu üzerine gönderilen SMS'in tarihinin aynı gün olduğunu, ihtayiti tedbir taleöp edildiği tarih itibariyle müvekkiline ait taşınmazda bulunan ipoteğin terkininin halen gerçekleşmediğini, aksine davalı banka tarafından ipotek hakkının bulunduğu taşınmazın satışa çıkarıldığını, satış işleminin 17/09/2020 tarihinde gerçekleştirileceğini, bu durumun hukuka ve hakkaniyete aykırı biçimde ipotek terkinini gerçekleştirmeyen davalı Teb'e karşı dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talep edilmesine neden olduğunu, davalı bankanın ipotek terkin yükümlülüğünü gerçekleştirmek bir yana, ipoteğin de paraya çevrilmesi için haksız ve hukuksuz olarak işlemlere başlandığını, yargılama sürecinde telafisi güç ve imkansız zararların doğmaması, müvekkilinin...

            Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, davalı bankaca yapılan işlemlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacıların, davalı bankaya başvurarak kullanılan krediler ve borç doğurucu evrakların tesliminin talep etmelerine rağmen banka tarafından evrakların teslim edilmemesi üzerine Büyükçekmece ...Noterliğinden keşide edilen ihtarla ipoteklerin fekki ve evrakların tesliminin ihtar edildiğini, müvekkillerinin ipotek verdiği 2013 yılındaki kredi borcunun ödenmesinden sonra 2015 yılında yeniden kullanılan kredi nedeniyle müvekkillerinin sorumlu olmadığını, ipotekle teminat atına alınan borcun takip öncesi tamamen ödendiğinin banka kayıtlarının incelenmesinden anlaşılacağını, alacağa bağlı bir hak olan ipoteğin alacağın sona ermesiyle kendiliğinden sona ereceğini, bu nedenle borcun sona ermesi üzerine teminat vasfı ortadan kalkan ipoteğin yeni kredi yönünden geçerli kabul edilemeyeceğini, ipoteğin alacağın sebebi olmayıp teminatı olduğunu, bankaca...

              UYAP Entegrasyonu