Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin doğru olarak düzenlendiğini, borçlu aleyhine yaptıkları icra takibinin de şikayetçilerin icra takipleri gibi tazminat istemine ilişkin ilamlı icra takibi olduğunu, şikayetçilerin ilamlarının da tazminata dayandığını ve sıra cetvelindeki öncelikli ilamlardan olmadığını, kendi hacizlerinin önceki tarihli olduğu savunarak şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, sıra cetvelinin doğru hazırlandığı gerekçesiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçiler vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Yüksek 19....

    Davalı-karşı davacı ..., davanın reddini dilemiş,karşı davasında da; davacının kendisini Savcılığa şikayet edip haksız olarak işbu davayı açtığını,bu nedenle manevi olarak büyük elem duyduğunu,itibar ve saygınlığının zedelendiğini ileri sürerek, 15.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın HUMK.nun 409.maddesi gereğince açılmamış sayılmasına,karşı davanın kısmen kabulüne,1.500TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir . 2009/12926-2010/499 1-Davalı-karşı davacı ..., davacı-karşı davalının kendisini haksız olarak Savcılığa şikayet ettiğini ve yine haksız olarak işbu davayı açtığını öne sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu talep kısmen kabul edilmiştir....

      dair ibarenin sonradan eklendiğini ispat etmesinin güç olduğu, bu ispatı aynı derecede bir delille karşılaması gerektiği, sözleşmede yazılı ücretin 6.600,00 TL olduğu dikkate alındığında davalının davacılar hakkında suç duyurusunda bulunması ve davacı T1 hakkında icra takibi başlatmasında ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere Anayasal şikayet hakkını kullandığı ve takibe başlamada ağır kusurunun olmadığı, komisyon sözleşmesinde yazılı satış bedeli ile tapu senedinde yazılı satış bedelinin farklı olması ve devletin vergi kaybına uğraması nedeniyle davalının kızı vasıtasıyla vergi dairesine yaptığı ihbarın haklı olduğu, bu ihbar nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluşmadığı, kaldı ki vergi dairesinden gelen yazı sonrasında davacı tarafın Korkuteli Vergi Dairesinden de ayrıca belge istenmesine dair bir taleplerinin bulunmadığı ve sözlü yargılama aşamasına böyle bir taleple geçilmediğinin belirlenmesine göre ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında...

      İcra Müdürlüğünün 2001/4390 esas sayılı icra takip dosyası ile davacı aleyhine icra takibine konu edildiği,bu icra dosyası kapsamında 13.02.2002 tarihinde davacının aracının haczedildiği, 26.02.2004 tarihinde davacının evine haciz işlemi uygulanarak ev eşyalarının haczedildiği, bu ev eşyalarının söz konusu icra dosyası kapsamında satışa çıkarıldığı, bunun üzerine davacı tarafından bu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin davalılar aleyhine ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/84 esas sayılı dosyasına konu davanın açıldığı, bu dava kapsamında yapılan yargılama sonucu dava konusu çek nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve bu kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ayrıca davalı tarafından davacının karşılıksız çek keşide ettiğine dair yapılan şikayet üzerine davacı aleyhine ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/84 esas sayılı ceza davası açıldığı, yapılan yargılama sonucu mahkumiyet kararı verildiği, ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 20/11/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 12/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız icra takibi nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, eşinin davalıdan konut satın alıp yöneticilik hizmet sözleşmesi imzaladığını, kendisinin sözleşmede taraf olmadığı halde sözleşmeye dayanılarak aleyhine icra takibi yapıldığını belirtip, haksız icra takibi nedeniyle uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir....

          Somut olayda, karşı davacının haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ettiği eylemler bakımından karşı davalıların eyleminin yasal şikayet hakkı kapsamında kaldığı ve emare olduğu anlaşılmakla; karşı davacının manevi tazminat yönünden isteminin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Davacı, tüketici kredisi kullandığı ve kredi taksitlerini ödemediği gerekçesiyle davalı tarafından hakkında icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz ettiğini, davalının Bursa Tüketici Mahkemesi’nin 2011/659 esas, 2012/332 karar sayılı dosyası ile itirazın iptalini istediğini, sözleşmenin aslının dosyaya sunulmadığını, tediye fişi üzerinde imza incelemesi yaptırıldığını, imzanın kendisine ait olmadığının anlaşıldığını, davanın reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek haksız icra takibi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın tahsilini istemiştir. Davalı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

            İSTİNAFA CEVAP : Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacıya ait taşınmazın satış işlemlerinin mahkeme kararıyla çözümlendiği ve bahsi geçen taşınmazın satışının hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirildiği, icra dosyası ve mahkeme denetimiyle gerçekleştirilen iş ve işlemler nedeniyle davacının tazminat talebinde bulunmasının haksız ve hukuka uygun olmadığını beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir. G E R E K Ç E Uyuşmazlık, haksız icra takibinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....

            Dava, kiracının haksız tahliyesi nedeniyle maddi ve manevi tazminata ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı sahibi olduğu dükkanda kiracı olan Uğur 'nın vermiş olduğu tahliye taahhüdüne dayalı olarak, tahliyesi için 4.3.2002 tarihinde icra takibi başlatmıştır. Bu takip ile tahliye gerçekleşmediği halde 15.4.2002 tarihli kira sözleşmesi ile aynı dükkan bu kez davacıya kiralanmıştır. Ancak bundan sonra Uğur aleyhindeki tahliye talepli takip nedeniyle 16.4.2002 tarihinde tahliye işlemi için gelinerek süre verilmiş ve daha sonra da 20.5.2002 tarihinde 15.4.2002 tarihli yeni kira sözleşmesi sunulduğu halde davacı bu yerden tahliye edilmiştir. Bundan sonra davacının yaptığı şikayet üzerine İcra Tetkik Mercii kararı ile tahliye haksız bulunarak iptal edilmiştir. Ancak bu arada dükkan bir başkasına kiralanmış ve kullanılmakta olduğundan davacının oraya dönmesi mümkün olmamıştır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayet edilen vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayet eden vekili, müvekkilinin alacağı nedeniyle dava dışı borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlattığını, ilk haczi 27.02.2009 tarihinde konulmasına rağmen, müvekkilinin icra takibi başlattığı icra dairesi dışında şikayet edilenin icra takibi başlattığı icra dairesince sıra cetveli düzenlendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Şikayet edilen vekili, istemin reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, ilk haczin şikayet edenin başlattığı icra dairesince konulduğu gerekçesiyle, istemin kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu