Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yazılı şekilde karar verilmişse de; asli müdahil orman idaresi 2- B vasfına çıkarılan taşınmazın aslında orman niteliğinin devam ettiği iddiasıyla dava açmış, talebin niteliği taşınmazın eylemli orman olduğu iddiasına dayanmakta olup davacının müdahelesi, Maliye Hazinesinin yanında feri müdahale değil bizzat ayrı bir hak iddiası ile yapılmış asli müdahale niteliğindedir. Asli müdahil Orman İdaresinin talebi hakkında da gerekli araştırma ve inceleme yapılarak olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken karar verilmemiş olması isabetsiz olduğundan, esasa ilişkin sair nedenler incelenmeksizin davacı ve asli müdahil Orman vekilinin istinaf başvuruları kabul edilerek HMK’nun 353/1- a.6 maddesi uyarınca hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

(KD) KARŞI DÜŞÜNCE Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/632 Esas sayılı dosyasının 18.02.2010 tarihli duruşmasında sanık hakkında suç duyurusunda bulunan hakimin suç duyurusu üzerine iddianameyle açılan kamu davasına bakması "tarafsızlığının şüpheye düşürecek hal" olarak kabul edilip davaya bakamaz hükmüne varılamaz. 5271 sayılı Yasanın 22. maddesinde hakimin davaya bakamayacağı halleri, 24. maddesinde de hakimin reddi sebepleri düzenlenmiştir. Hakimin suç duyurusunda bulunması ve açılan kamu davasına bakması hali 22. maddedeki sayılı ve sınırlı hallerden hiçbirine uymamaktadır. Hakimin reddini düzenleyen 24. maddenin 1. fıkrasının ikinci cümlesindeki "tarafsızlığında süpheye düşülecek haller" kapsamında değerlendirilebilinir. Bu halde de hakimin davaya mutlak bakamayacağı, hal olmadığında ancak ya reddi gerekecek ya da hakim kendi çekilecektir. Hakimin reddi de olmamıştır....

    Bu bilgiler ışığında somut olayda davacı yüklenici vekili taraflar arasında 05.03.2012 tarihli 08991 yevmiye nolu kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, davalının sözleşmede belirtildiği şekilde arsayı teslim etmediğini, binadaki oturan şahısın müdahelesi nedeniyle arsa sahibi nedeniyle Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/79 Esas sayılı dava dosyasında meni müdahale davası açtıığını, kararın da 12.03.2014 tarihinde karara çıktığını, kesinleşmediğini, Muhittin Saatcı aleyhine Karşıyaka 2....

    Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 07.02.2007 tarihli dilekçesinde hakimin her beyan için imza aldığından olumsuz ... oluştuğu, bu hususun manevi tazminat takdirini etkileyebileceği gerekçesi ile hakimin çekinmesi (reddi) talebinde bulunmuştur. Çekinmesi talep edilen Hakim ...... (....)'in davaya bakmaktan çekinmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci hakimliğince hakimin çekinmesinin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyizedilmiştir. İncelenen dosya kapsamına göre, duruşma hakiminin davadan çekinmesinde ileri sürdüğü gerekçe dikkate alındığında hakimin çekinmesinin H.Y.U.Y.’nın 28. maddesi anlamında çekinme değil, aynı Yasanın 29. maddesinde yazılı hakimin kendi kendini reddetmesi anlamında algılanması gerekir....

      Talep edenin hakimin reddini dayandırdığı sebepler, hakimin yargılama göreviyle ilgilidir. İleri sürülen sebeplerin hakimin dosyada tarafsızlığını şüpheye düşürdüğüne dair dosyaya somut bir delil sunulmamıştır. Başka bir deyişle dayanılan sebepler hakimin görev sorumluluğu kapsamında değerlendirilebilirse de, bu sebepler dolayısıyla hakimin reddi talebinin kabul edilebilmesi için hakimin tarafsızlığında oluşan şüphenin ayrıca ispatlanması gerekir. Reddi hakim talep edenin ileri sürdüğü birleştirme kararı verilmemesi yargı yetkisi kapsamında hakimin takdirinde olup, ihsası rey sayılamayacağından, reddi hakim talebini inceleyen yetkili mahkemenin HMK'nın 42/4.maddesinin de uygulanarak vermiş olduğu reddi hakim talebinin reddi kararı yerindedir....

      Tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hali genel bir düzenleme olup, maddede sayma yolu ile gösterilmemiş olsa dahi, hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren diğer sebeplerle de reddi mümkündür. Ancak hakimin reddi, doğal hakim ilkesinin istisnası niteliğinde olduğundan hakimin tarafsız davranmadığı hususundaki iddianın yeterli deliller ile ispatı gerekir. Hakimin yargı yetkisi kapsamındaki ihtiyati tedbir ve diğer ara kararları kanunda gösterilen yasa yollarına tabi olup, tarafsızlığı ihlal edici başka bir eylemi ispat edilmeyen hakimin sırf ara kararların hatalı olduğu ve benzeri nedenlerle reddi mümkün değildir. Öte yandan hakimin şikayet edilmesi, tarafların anayasal dilekçe hakkı kapsamında kalan haklarının kullanılması niteliğinde olup, tarafların bu haklarını kullanmaları hakim ile ilgili taraf arasında husumet olduğu anlamına gelmez....

        Tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunması hali genel bir düzenleme olup, maddede sayma yolu ile gösterilmemiş olsa dahi, hakimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren diğer sebeplerle de reddi mümkündür. Ancak hakimin reddi, doğal hakim ilkesinin istisnası niteliğinde olduğundan hakimin tarafsız davranmadığı hususundaki iddianın yeterli deliller ile ispatı gerekir. Hakimin yargı yetkisi kapsamındaki ihtiyati tedbir ve diğer ara kararları kanunda gösterilen yasa yollarına tabi olup, tarafsızlığı ihlal edici başka bir eylemi ispat edilmeyen hakimin sırf ara kararların hatalı olduğu ve benzeri nedenlerle reddi mümkün değildir. Öte yandan hakimin şikayet edilmesi, tarafların anayasal dilekçe hakkı kapsamında kalan haklarının kullanılması niteliğinde olup, tarafların bu haklarını kullanmaları hakim ile ilgili taraf arasında husumet olduğu anlamına gelmez....

          KARŞI DÜŞÜNCE Finike Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/632 Esas sayılı dosyasının 18.02.2010 tarihli duruşmasında sanık hakkında suç duyurusunda bulunan hakimin suç duyurusu üzerine iddianameyle açılan kamu davasına bakması "tarafsızlığının şüpheye düşürecek hal" olarak kabul edilip davaya bakamaz hükmüne varılamaz. 5271 sayılı Yasanın 22. maddesinde hakimin davaya bakamayacağı halleri, 24. maddesinde de hakimin reddi sebepleri düzenlenmiştir. Hakimin suç duyurusunda bulunması ve açılan kamu davasına bakması hali 22. maddedeki sayılı ve sınırlı hallerden hiçbirine uymamaktadır. Hakimin reddini düzenleyen 24. maddenin 1. fıkrasının ikinci cümlesindeki "tarafsızlığında süpheye düşülecek haller" kapsamında değerlendirilebilinir. Bu halde de hakimin davaya mutlak bakamayacağı, hal olmadığında ancak ya reddi gerekecek ya da hakim kendi çekilecektir. Hakimin reddi de olmamıştır....

            nın 34. maddesinde hakimin davaya bakmaktan yasaklı olduğu haller tahdidi olarak sayılmış olup, bu hallerin bulunması halinde hakim talep olmasa dahi kendiliğinden çekinmek zorundadır. Bu hususta hakime takdir hakkı tanınmamıştır. H.Y.Y.nın 36. maddesinde ise hakimin tarafsızlığından şüpheye düşürecek sebeplerin varlığı halinde iki taraftan birisinin hakimi reddedebileceği veya hakimin davaya bakmaktan çekilebileceği hususu düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkeme hakimince 03.01.2012 tarihli duruşma tutanağına geçirilen ve davacı vekilince beyan edildiği belirtilen hususlar H.Y.Y.'nın 36. maddesi gereğince hakimin reddi kapsamında değerlendirilip çekilmeye davet anlamında kabul edilse dahi, hakimin reddi sebeplerinden sayılamaz. Bu nedenle hakimin çekilmesini uygun bulan merci kararı usul ve yasaya aykırıdır....

              Açılan bir davada, hakimin taraflardan biri veya dava ile yakın ilgisinin bulunması halinde hakimin o davada tarafsız kalamayacağından endişe duyulur. Bu nedenle hakimin tarafsız kalamayacağı varsayılan veya tarafsızlığından kuşku duyulabilecek hallerde, hakimin kendi mahkemesinin yetki ve görevine giren belli bir davaya bakamayacağı kabul edilmiştir. Hakimin davaya bakmaktan çekinmesi, hakimin tarafsız kalamayacağı varsayılan ve kanun tarafından sayma yoluyla gösterilen hallerdir. Buna karşılık, hakimin reddi halleri kanunda yer alan sebeplerle sınırlı değildir. Hakimin tarafsızlığından kuşku duyulan hallerde ileri sürülen ret sebebinin reddedilen hakimin katılmadığı mahkeme tarafından, reddedilen başkan ve üye birden çok ise başka mahkeme tarafından incelenip kabul edilmesinden sonra, hakimin o davaya bakamayacağının belirlenmesi usulü uygulanmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu