Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/456 Esas, 2005/220 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalıları...tarafından yüklenici şirkete karşı 23.09.2003 tarihinde taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin üzerine düşen edimleri yerine getirmediği, inşaatın öngörülen sürede bitirilemediği, mevcut durumun tespit edilerek giderleri karşı tarafa ait olmak üzere nama ifaya ve alacakların tahsili amacıyla yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin satışına izin verilmesi talep edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile eksik işlerin tamamlanması için nama ifaya izin verilmesine ve 7, 9 ve 12 no'lu bağımsız bölümlerin davacı tarafça satışına izin verilmesine karar verilmiş, karar 02.10.2007 tarihinde kesinleşmiştir. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen nama ifaya izin, tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 26.02.2015 gün ve 2014/7142 Esas, 2015/1212 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Asıl davada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı yüklenici arasında yapılan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yapı kullanma izin belgesi alınarak bağımsız bölümlerin teslimi gerekirken iskân ruhsatının alınmadığını ve yapı denetim ücretinin de davalı tarafından ödenmediğini ileri sürerek, yapı kullanma izin belgesi alınması için yükleniciye ait 11 no’lu bağımsız bölümün satışı suretiyle nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nama ifaya izin ve tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın aktif husumet yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı yüklenicinin inşaatı yarım bırakarak terk ettiğini, kat malikleri ile dava dışı üçüncü kişi arasında sözleşme yaparak inşaatı tamamladıklarını ileri sürerek, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin feshini mümkün değilse nama ifaya izin verilmesini talep ve dava etmiş; daha sonra fesih isteminden vazgeçerek, nama ifaya izin verilmesini ve eksik işler bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....

        Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kat karşılığı inşaat sözleşmesinde yüklenici olarak taraf olduğunu, tapuda şerh bulunduğunu, davalıların sözleşme gereğince taşınmazın tesliminin sağlamadıkları gibi taşınmazın davalı ...'a devir edildiğini ileri sürerek, sözleşme gereğince nama ifaya izin verilmesini, nama ifaya izin verilmediği takdirde sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan gelir kaybının ve yapılan masraflar nedeniyle tazminat talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilleri, zamanaşımı süresinin dolduğunu, sözleşme imzalandıktan sonra davacıya ulaşamadıklarını, davacının yıllar sonra ihtarname göndermekten başka işlem yapmadığını savunarak davanın reddini istemişlerdir....

          e yapılan satışlarda muvazaa olgusunun isbat edilemediği, davalı şirketten de tazminat talep edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava; nama ifaya izin kapsamında satışının izin verilmesi talep edilen taşınmazların iyiniyetli olmayan 3. bir kişiye devredildiği iddiasıyla tapu iptali ve nama ifaya izin talebine ilişkindir. Mahkemece muvazaa iddiası yerinde görülmemiş ise de davalı ...'in sözleşmenin tarafı olan şirket yetkilisinin kardeşi olması bizzat yüklenici şirkette sigortalı personel olarak çalışması nazara alındığında mahkemenin bu kabulünü isabetli bulmak mümkün değildir. Bu satışa değer tanınması yüklenicinin edimlerini yerine getirmekten kaçınmasına sözleşmeyi dolanarak izin vermek olur. Halbuki davalı ... tüm aşamalarda yüklenici ile beraberdir ve inşaatın eksik olduğunu bilmektedir. Bu nedenle iyiniyetli olduğundan bahsetmek mümkün değildir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDEL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki eksik ve ayıpların giderilmesi, mümkün olmazsa tazminat ve kal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın husumet nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkillerinin babası ... ile davalı yüklenici arasında imzalanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine göre, babalarına verilecek olan 56 numaralı dükkanı müvekkillerinden ...'in, 57 numaralı dükkanı ise ...'...

                a, davalı yüklenicinin nam ve hesabına eserin tamamlanması için kararın kesinleşmesinden itibaren 6 ay süre ile yetki ve izin verilmesine, genel iskanının alınabilmesi için gerekli yaklaşık bedelin 317.377,06 TL olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı nama ifaya izin ve tazminat istemine ilişkindir. TBK. 113. maddesinde nama ifa olarak adlandırılan izin talebi değerlendirilmiştir. Davacının elinde davalı yükleniciye düşen herhangi bir daire veya hak bulunmadığına göre davacının talebinin madde kapsamında nama ifaya izin olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Ancak iskan izni alınması için gerekli masrafların tespiti değerlendirildiğinde, davacının talebinin sadece bu konuya hasren tespit talebi olarak değerlendirilmesi ve buna göre davanın değerlendirilmesi gerekir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.07.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davalı arsa sahibi kooperatif vekili cevap dilekçesiyle, binanın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine uygun tamamlanmadığını, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir....

                    nitelikli yetki ve izin verilmesi de doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu