Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davalarında (TMK. 166/3) eşlerden her birinin anlaşmayı bozma konusunda eşit derecede hak ve yetkileri vardır. Davaya çekişmeli yargı (TMK. m. 166/1) hükümlerine göre devam edilmek üzere temyiz edilen kararın bozulması gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.07.05.2013(Salı) (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Anlaşmalı boşanma davalarında (TMK...

      nedeniyle şikayetçi vekilince tazminata ilişkin davanın ARİ mirasçılarına yöneltilebilmesi için süre istendiği, 28.12.2006 tarihli oturumda da mahkemece özetle "… …Davalıya çıkartılan birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesince verilen kararın henüz kesinleşmediği, tazminata ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için her ne kadar kesinleşmeleri gerekmemekte ise de 6.5.2003 tarihinde verilen kararın 8.5.2003 tarihinde henüz yazılmadığı, karar ve ilam harcının yatırılmadığı, bu haliyle ilamın 8.5.2003 tarihi itibariyle infaz kabiliyetinin bulunmadığı ve itiraz tarihi olan 12.5.2003 tarihi itibariyle davalının hakikate aykırı beyanda bulunduğunun söylenemeyeceği, tazminat hakkının doğmadığı, her ne kadar tazminat hakkı mirasçılara yöneltilebilirse de davalının tazminatla sorumlu tutulması söz konusu olamayacağından davacı vekilinin bu yöndeki talebi yerinde görülmediğinden reddine" karar verildiği, şikayetçi vekilinin temyizi üzerinde Dairemizin 3.7.2007...

        (Muhalif) KARŞI OY YAZISI Davacı; davalılardan ...'e ait dairede diğer davalı ...'ın kiracı olarak oturduğunu, davalılara ait daireden su sızıntısı sonucu zarar oluştuğunu ileri sürerek 5.150,00 TL zararın tespit tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılara tebligat yapılmış, davalılar davaya karşı yazılı beyanda bulunmadıkları gibi yargılamaya da katılmamışlardır. Mahkemece, tespit raporu aynen benimsenerek 5.150,00 TL tazminatın tespit tarihi olan 30.03.2011 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Davacı, dava açmadan önce 2011/65 D....

          ın, kooperatif müdürü Mehmet Kurt'un eşi rahatsız olduğu için toplantının yapılmayacağını bildirmesi üzerine müvekkilinin yönetim binasından ayrılması sağlandıktan sonra diğer yönetim kurulu üyelerinin toplanarak karar aldığını, 07.11.2008 tarihli toplantıda da müvekkili yönetim binasında olmasına rağmen toplantı yapılmayacağı izlenimi verilerek binadan ayrılması sağlandıktan sonra toplantı yapıldığını ve aynı toplantıda müvekkilinin üst üste mazeretsiz olarak üç toplantıya katılmadığından bahisle yönetim kurulu üyeliğinin düşürüldüğünü, esasında müvekkilinin kooperatif aleyhine alınan bazı kararlara muhalif kalması nedeniyle bu kararın alındığını ileri sürerek, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin düşürülmesine dair verilen kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

            Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar Dairemizin 06.03.2012 tarih, 2010/12003 E. 2012/3314 K. sayılı ilamı ile bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konusu genel kurul toplantı tutanağının incelenmesinde vekilleri aracılığı ile 07/05/2009 tarihli genel kurul toplantısına katılan davacıların usulüne uygun muhalefet şerhini tutanağa yazdırmamış oldukları veya dilekçe ile muhalefeti bildirmedikleri, dinlenen tanıklardan da davacıların muhalefetinin tutanağa geçirilmesi bakımından kendilerinin engellendiği hususunda bir beyanda bulunmadıkları, buna göre davacıların artık genel kurul kararının iptalini istemeyeceği, davacı ... ... yönünden HMK 150/1 maddesi uyarınca davanın işlemden kaldırıldığı gerekçesiyle davacı ... ...yönünden davanın reddine, diğer davacı yönünden davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir....

              Biz toplantı salonuna avukatımız ile birlikte gelmiştik ancak kargaşa çıkması üzerine bizim avukatımız toplantı salonundan çıkartıldı." şeklinde beyanda bulunmuştur. Davacı tanığı ... 16/01/2018 tarihli duruşmada; "Ben davalı kooperatifin üyesiyim. Davaya konu genel kurul toplantısı ile ilgili bana davetiye gelmedi, ben arkadaşlarımdan toplantının olacağı üzerine toplantıya katıldım. Genel kurul toplantısı devam ederken tutulan bir tutanağın kaybolduğu söylendi. Kooperatif yönetimine muhalif olan üyeleri ile kooperatif yönetimi arasında tartışma çıktı. Sonra güvenlik görevlileri muhalif olan üyeleri dışarı çıkarttı, biz kooperatif genel kurulunda söz alıp görüşlerimizi ifade edemedik. Biz toplantı salonu dışına çıktıktan sonra da toplantı sona erdi. Davaya konu genel kurul toplantısı için bana çağrı kağıdı geldi ancak kooperatif yönetimine muhalif olan kişilerden 30 kişiye toplantıya davet için bir çağrı gitmedi." şeklinde beyanda bulunmuştur....

                Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı ortağın genel kurulda kendisini vekili aracılığıyla temsil ettirdiği, vekilin iptali istenen ve mahkemece kabulüne karar verilen 28/03/2018 tarihinde yapılan 2017 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının 7-8 ve 9. maddesi ile ilgili olarak daha karar alınmadan önce karşı çıkıp itiraz ettiği (peşin muhalefette bulunduğu), bu şekildeki muhalefet öneriye karşı çıkma olup, kararın alınmasından sonra yapılmış bir karşı çıkmanın, muhalefetin bulunmadığı, karardan sonra davacının bu karara muhalif olduğuna dair bir şerh yazmadığı gibi bu karara muhalif olduğuna dair ayrı bir yazılı beyan sunmadığı, bu durumda iptal davası açabilmek için kanunun aradığı “alınan kararlara muhalif kalma” koşulunun yerine getirilmediği, bu hususun dava şartı olduğu, dava şartlarının bulunup bulunmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, buna göre ilgili genel kurul kararlarının iptali davasının dava...

                  İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesi ile davacının iş akdinin tazminatsız feshini gerektirecek bir davranışının bulunmadığını ileri sürülen fesih sebeplerinin tamamının soyut ve hakikate aykırı olduğunu davacının işi ihmal ettiğinin doğru olmadığını Haziran ve Ağustos aylarında başarılı çalışmalarından dolayı iki kez prim ödemesi yapıldığını işvereni kötülediği ididasının doğru olmadığını davacının kendi adına iş yapmadığını kendi işini kurmak için işten ayrıldığı iddiasının hakikate aykırı olduğunun kanıtlandığını Faruk KARAGÖZ isimli kişinin imzalı dilekçesinin hükme esas alınamayacağını süresinde içinde dosyaya sunulmadığını süresinden sonrada sunulmasının muvafakatleri olmadığını davalı tanıklarının halen işyerinde çalıştıklarından beyanlarının yönlendirilmiş ve taraflı olduğunu hükme esas alınamayacağını kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : İstinaf incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355....

                  (Muhalif) (Muhalif)...

                    UYAP Entegrasyonu