Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tic.A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir. 1- Taraflar arasındaki, ihracat Birliği Anlaşması'nın "Müteferrik Hükümler" başlığı altında "Anlaşmazlık vukuunda taraflar önce mali danışman Kemal Baral'ın hakemliğine müracaat edecekler ve hakemin yazılı bildirim ve kararı anlaşmazlığı çözemez ise yargıya gideceklerdir. Bu durumda yetkili mercii İstanbul Adli Mercileri olacaktır" denilmektedir. Tahkim sözleşmesi ile, taraflar, aralarındaki bir uyuşmazlığın çözümlenmesi için tahkim yoluna başvurmayı (gitmeyi) kararlaştırırlar (HUMK.nun 516. md.). Taraflar, tahkim sözleşmesinin konusu olan uyuşmazlık hakkında dava açmak isterse, tahkim yoluna gitmek zorundadırlar, yani davayı genel mahkemelerde değil, hakemlerde açabilirler. Taraflar arasında kararlaştırılan, tahkim şartı, taraflara hakemden sonra mahkemeye gitme yetkisi vermekle, uyuşmazlığın çözümünde tek yetkili olarak hakem kararını öngörmemekle geçersiz bulunmaktadır....

    Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ne şekilde değerlendirildiği ancak hakemin gerekçesi ile ortaya çıkacaktır. Kararın gerekçeli olması adil yargılanma hakkı ile de doğrudan ilgilidir. Verilen kararda gerekçe bulunmaması adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birisi olan hukuki dinlenilme hakkının ihlalini oluşturacaktır(Pekcanıtez, H; Pekcanıtez Usul, Medeni Usul Hukuku, 15. Baskı, İstanbul- 2017, s. 2769, Okumuş, Nagehan; Türk Tahkim Hukukunda Hukuki Dinlenilme Hakkına Riayet Edilmemesi Sebebiyle Hakem Kararlarının İptali, EYBÜHED, C.XXII, S. 1-2(2018), s. 191-208). Nitekim HMK’nın 27. maddesinde de kararın açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak yer almıştır. Hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi, HMK’nın 439/2-f maddesinde iptal nedenlerinden birisi olarak kabul edilmiştir....

      Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ne şekilde değerlendirildiği ancak hakemin gerekçesi ile ortaya çıkacaktır. Kararın gerekçeli olması adil yargılanma hakkı ile de doğrudan ilgilidir. Verilen kararda gerekçe bulunmaması adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birisi olan hukuki dinlenilme hakkının ihlalini oluşturacaktır(Pekcanıtez, H; Pekcanıtez Usul, Medeni Usul Hukuku, 15. Baskı, İstanbul- 2017, s. 2769, Okumuş, Nagehan; Türk Tahkim Hukukunda Hukuki Dinlenilme Hakkına Riayet Edilmemesi Sebebiyle Hakem Kararlarının İptali, EYBÜHED, C.XXII, S. 1-2(2018), s. 191-208). Nitekim HMK’nın 27. maddesinde de kararın açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak yer almıştır. Hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi, HMK’nın 439/2-f maddesinde iptal nedenlerinden birisi olarak kabul edilmiştir....

        Tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ne şekilde değerlendirildiği ancak hakemin gerekçesi ile ortaya çıkacaktır. Kararın gerekçeli olması adil yargılanma hakkı ile de doğrudan ilgilidir. Verilen kararda gerekçe bulunmaması adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birisi olan hukuki dinlenilme hakkının ihlalini oluşturacaktır(Pekcanıtez, H; Pekcanıtez Usul, Medeni Usul Hukuku, 15. Baskı, İstanbul- 2017, s. 2769, Okumuş, Nagehan; Türk Tahkim Hukukunda Hukuki Dinlenilme Hakkına Riayet Edilmemesi Sebebiyle Hakem Kararlarının İptali, EYBÜHED, C.XXII, S. 1-2(2018), s. 191-208). Nitekim HMK’nın 27. maddesinde de kararın açık olarak gerekçelendirilmesi hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak yer almıştır. Hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi, HMK’nın 439/2-f maddesinde iptal nedenlerinden birisi olarak kabul edilmiştir....

          Ancak hakemin yetki ve görevi dışında vermiş olduğu kararlar, kamu düzenini ihlal edecek 209/1130-9784 mahiyette ise bu hususlar temyiz edilebileceği gibi, Yargıtay’ ca da resen gözetilmelidir. Somut uyuşmazlıkta böyle bir yetki aşımı olup olmadığının incelenmesi gerekir. 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanunun 1. maddesi gereğince umumi, mülhak ve hususi bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayenin tamamı devlete veya belediyeye veya hususi idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilaflardan Adliye Mahkemelerinin Vazifesi dahilinde bulunanlar 3533 sayılı Mecburi Tahkim Kanununda yazılı tahkim usulüne göre halledilir. Bu uyuşmazlığa 3533 sayılı yasa hükümlerine göre bakılabilmesi için davanın her iki tarafının da yasanın 1. maddesinde sayılan kamu kurumundan olması gerekir.(HGK 19.9.1995 gün, 1995/6841-7614) Taraflardan birisi yasada belirtilen kamu kuruluş değilse, davaya mecburi Hakem Sıfatı ile bakılamaz....

            na başvurusu üzerine hakem ataması yapılmış, hakemin verdiği karara karşı iptal davası açılmış, açılan dava, hakem kararının şekil unsurlarını içermediği ve teknik anlamda bir hakem kararı sayılamayacak nitelikte olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddedilmiş, karara karşı süresinde temyiz isteminde bulunulmuştur.Hakem kararlarına karşı açılacak iptal davasında bakılacak iptal nedenleri HMK'nın 439. maddesinde sınırlı sayıda belirlenmiş olup iptal davasına bakacak mahkeme tarafından bu sebepler dışında bir sebeple kararın iptali mümkün değildir. Hukukumuzda hakem kararlarının şekil unsurlarını taşıyıp taşımadığı iptal sebebi olarak öngörülmemiştir.Hakem kararının şekli, içeriği ve taşıması gereken unsurlar HMK'nın 436. maddesinde hüküm altına alınmış olup, bu şekle uyulmaması iptal nedeni olarak öngörülmediği gibi şekle uygun olmayan kararlara karşı iptal nedenlerinin ileri sürülmesine ve kararın iptaline engel değildir....

              Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince, talebin kısmen kabulü ile davacı ... için 29.056,63 TL maddi tazminatın 29/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvurana verilmesine dair karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacı vekilinin itirazı üzerine; itirazın kısmen kabulü ile, Hakem Heyeti Kararının kaldırılmasına, 45.906,26 TL tazminatın 29/10/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sigorta şirketinden alınarak başvurana verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk...

                Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha ... bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu davada PMF yaşam tablosu uygulanarak düzenlenen aktüerya bilirkişi raporunda ihtiyari dava arkadaşı davacı ... için 32.334,27 TL, davacı ... için 25.402,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davalı vekili davanın reddini istemiştir....

                  Tahkim Komisyonunu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha ... bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu davada PMF yaşam tablosu uygulanarak düzenlenen aktüerya bilirkişi raporunda ihtiyari dava arkadaşı davacı ... için 32.334,27 TL, davacı ... için 25.402,66 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, davalı vekili davanın reddini istemiştir....

                    Davalı vekili, tek hakem tarafından verilen kararın New York Konvansiyonu ve MÖHUK'daki tenfiz şartlarını içermediğini, yargılamanın bağımsız ve tarafsız bir hakem tarafından yapılmadığını, kararın davalının savunma haklarına riayet edilmeksizin verildiğini, hakemin ileri sürdükleri usul ve esasa ilişkin itirazları dikkate almadığını, tenfiz koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu