Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Kurulunca, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davacının işleteni olduğu aracın dava dışı sürücüsünün meydana gelen kazada %100 kusurlu olduğunun değerlendirildiği gerekçesi ile başvurunun reddine karar verilmiş, karara karşı davacı iptal davası açmış, İptal Davasında mahkemece, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30/12. maddesi gereğince temyiz yolu açık iken veya kesin karar varken hakem kararının iptali için dava açılmasında hukuki yarar olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir....
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, 19.7.2003 tarihinde yürürlüğe giren ve 3533 sayılı yasanın 4.maddesinde değişiklik yapan 4916 sayılı yasaya göre taşınmazların aynına yönelik uyuşmazlıkların hakemin görev alanından çıkarılmasına ve kararda yazılı gerekçelere göre aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. REDDİNE, Ancak, davacı devlet demiryolları genel müdürlüğünün dayanmış oldukları Ocak 1959 tarih 196 nolu tapu kaydı ile kamulaştırma haritalarının yerel ve uzman bilirkişi aracılığıyla uygulaması yapılarak taşınmazın kamulaştırılan alan ve tapu kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak saptanması gerekirken hazinenin yokluğunda ve başka bir dosya meyanında yapılan keşif tutanağıyla yetinilmiş olması doğru olmadığı gibi, 3402 sayılı K.Y.nın 32/son maddesi uyarınca ......
SAYISI : 2022/İHK-45927 DAVA TARİHİ : 09.08.2021 HÜKÜM/KARAR : Başvurunun kabulü/ İtirazın Reddi ... ... SAYISI : K-2021/148698 Taraflar arasındaki sigorta tahkim yargılaması sonunda Uyuşmazlık Hakem Heyetince başvurunun kabulüne karar verilmiştir. Karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, İtiraz Hakem Heyetince itirazın reddine karar verilmiştir. ... kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Sayılı kesinleşmiş ilamında çözüme bağlanan uyuşmazlık hakkında yeniden yargılama talep etmiş olduğundan esasa dahi girilmeden dava şartı yokluğundan davanın reddi gerektiğini, komisyon nezdinde görülen uyuşmazlıkta, poliçe limitinin tükendiğini ispat yükü üzerinde olan davalı sigorta Şirketi, aynı Mahkeme nezdinde olduğu gibi soyut beyanlardan öteye gitmeyerek hiçbir ödeme dekontu sunmaksızın sadece birtakım ödemeler yaptığını ve poliçe limitinin tükendiğini beyan ederek, iddialarından lehine hukuki sonuç doğurmaya çalıştığını, tahkim yargılamasında hakem re'sen delil toplayamadığından ve taraflarca getirilme ilkesi sıkı sıkıya uygulandığından sigorta şirketi üzerine düşen ispat külfetini yerine getiremediğini, tahkim yargılama usulünde hakemin re'sen delil toplama yetkisi bulunmamakta, yargılamanın kısa ve seri sonlanması için sadece kendisine sunulan evraklarla bağlı olduğu hükümde açıkça ifade edildiğini, buna karşılık sigorta şirketi soyut beyanlarıyla kendi lehine sonuç elde etmeyi...
Bu açıklamadan sonra somut olaya gelince, davacı iş sahibinin yasal zorunluluk nedeniyle iptâl edilen hakem kurulu kararının başhakemine açılan dava sonucu ödemek zorunda kaldığı hakem ücretinden sorumluluğuna ilişkin taraflar arasında bir anlaşma bulunmadığı, ücrete hak kazanan hakemin dahil olduğu hakem kurulunun iş sahibi aleyhine verdiği hakem kararı iptâl edilerek ortadan kalktığından 4686 sayılı Kanun'un 16/B-1 maddesinin uygulanarak haklılık durumuna göre hakem ücretinin ve hakem yargılama giderinin paylaştırılması mümkün değildir. Ücretini alan hakemin katıldığı kurulun davacı iş sahibi aleyhine verdiği karar iptâl edilmekle hukuken kalmadığından hakem ücretinin tamamından tahkim davasını açan yüklenicilerin sorumlu tutulması gerekir....
üçüncü hakemi seçmek üzere 12.02.2018 tarihinde toplandıkları, üçüncü hakemin seçimi konusunda anlaşamadıkları, bunun üzerine sözleşmede hakem seçmeye yetkili kılınan mali müşavir Kemal Özmen'in üçüncü hakem olarak Avukat Yahya Yeşiloğlu'nu seçtiği, buna göre hakem seçiminin sözleşme hükümlerine uygun olduğu, bu konuda ileri sürülen iptal sebebinin yerinde olmadığı, davacı vekilinin, tahkim yargılamasının süresi içinde yapılmadığını, bu nedenle HMK'nın 439/2.c maddesi uyarınca hakem kararının iptali gerektiğini ileri sürdüğü, HMK'nın 427. maddesine göre, taraflarca aksi kararlaştırılmamışsa, birden çok hakemin görev yapacağı davalarda hakem kurulunun, ilk toplantı tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde esas hakkındaki kararını vermesi gerektiği, dosyanın incelenmesinde, tarafların seçtiği birer hakem olmak üzere iki hakemin, sözleşmeye göre üçüncü hakemi seçmek üzere 12.02.2018 tarihinde toplandıkları, ancak üçüncü hakemin seçimi konusunda anlaşamadıkları, iptal davacısı...
Baskı, sh.524, 525)" ise de dava konusu uyuşmazlıkta hakemin tarafsızlık ve bağımsızlığını ortadan kaldıracak somut veriler ortaya konulmadan ve davalı tarafın bu hususa yönelik 28.08.2012 tarihinde yaptığı itirazın ICC Divanı tarafından 04...2012 tarihinde reddedildiği nazara alınmadan mahkemece “davacı firma ....... firması olup tek hakem olarak atanan hakemin ise .........'nin ....... Kantonundan olduğu, bu durumun tarafların eşitliği ilkesine aykırılık teşkil ettiği” gerekçesiyle tenfiz talebinin reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. Bu itibarla mahkemece yukarda belirtilen mevzuat hükümleri ve ilkeler ışığında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmek gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Maddesi uyarınca seçeceği hakemini tebliğden itibaren hakemin açık kimlik bilgileri ve adresi ile birlikte mahkememize bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Bu süre içerisinde hakemini seçmediği takdirde davalı yerine mahkememizce resen hakem seçileceği ihtar edilmiştir. Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Genel Müdürlüğü yazısından davalıya tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin 16. maddesi gereği davalı verilen süre içerisinde hakemini seçmediğinden ve 4686 sayılı Yasanın 7....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tenfizi talep edilen hakem kararının, taraflar arasındaki tahkim anlaşması ve İngiliz tahkim kanunu hükümlerine uygun bulunduğu, davalının talepte bulunanın tahkim kararına taraf olmayan kişi olduğu, ayrıca tahkim kararının tenfizi için özel yetki gerektiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, davacının acentesi sıfatını haiz olduğundan tenfiz talebinde bulunma yetkisini taşıdığı ve acentenin müvekkili adına dava açabilmesi gibi onun adına tenfiz talebi için de özel yetki gerekmediği, tenfizi istenen hakem kararının onaylı sureti ile Türkçe tercümesinin ve tahkim sözleşmesinin ibraz edildiği, MÖHUK'un 60. maddesine uygun başvuru şartlarının varlığı belirlendikten sonra dosyada taraflar arasındaki tahkim sözleşmesine göre başvurulan hakemin verdiği tenfize konu kararın genel ahlaka ve kamu düzenine aykırı olmadığı, uyuşmazlığın tahkime konu olabilecek nitelikte olduğu, hakem önünde tarafların usulünce...
TEMYİZ EDİLEBİLEN KARARLAR"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen mülkiyetin tesbiti davasının hakem sıfatı ile yapılan yargılaması sonunda davanın reddi yolunda kurulan ve hakeme yapılan itirazın da red edilerek kesinleşen hükmün H.Y.U.Y.nın 427/6. maddesi gereğince yasa yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 12.01.2005 tarih ve Hukuk 2004/231990 sayılı yazıları ile istenilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü: KARAR Davacı Hazine, hakem sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı davada, G… …. O… …. Yılmaz Mahallesi 4694 ada 4 sayılı parselin 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğinin tespitini istemiştir....