Davalı vekili, tenfizi istenen karar ve dosya için müvekkiline hiç bir tebligatın yapılmadığını, karardan işbu dava ile haberdar olunduğunu, savunma ve adil yargılanma hakkına aykırı olarak verilen kararın tenfiz edilemeyeceğini, hakemin nasıl seçildiğinin bilinemediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savuma ve tüm dosya kapsamına göre, sunulan tebliğ belgelerinin internet çıktısı olduğu, kimin tarafından düzenlendiği belli olmayan belgelerin kargo şirketi tarafından düzenlendiğinin iddia edildiği, tahkim merkezi dava müdürü tarafından düzenlenen 22.10.2014 tarihli açıklama belgesinde bu belgelerin esas alındığının görüldüğü, ancak belgelerin kendi içerisinde çeliştiği, buna göre teslimatların usulüne uygun yapılmadığının anlaşıldığı, davadan davalının haberdar edildiğine ve hakem seçimi için bilgilendirildiğine dair tebligatlara güven duyulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetince reddine dair verilen karar, talebin Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince, davacılar vekilinin itirazı üzerine; itirazın reddine, karar verilmiş, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 14.06.2007 tarih, 26552 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve aynı tarihte yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 30. maddesinin 12. fıkrası “Uyuşmazlığa düşen taraflar arasında, açık ve yazılı şekilde yapılması gereken sözleşme ile daha yüksek bir tutar belirlenmemişse, hakemin verdiği kırk bin Türk Lirasına kadar olan kararlar her iki taraf için kesindir. Kırk bin Türk Lirasının üzerindeki kararlar için temyize gidilebilir” hükmünü içermektedir. Temyize konu karar, anılan Yasa’nın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/05/2022 NUMARASI : 2021/653 ESAS - 2022/284 KARAR DAVA KONUSU : Hakemin Reddi KARAR : İstanbul 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/05/2022 tarihli, 2021/653 Esas, 2022/284 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....
Sigorta Tahkim Komisyonu Bilirkişilik Yönetmeliğinin, 22. maddesinin 3. fıkrasında; bilirkişilerin, Komisyonca düzenlenen listeden seçileceği, uzmanlık alanında birden fazla bilirkişi bulunması halinde, hakemin adilane şekilde bilirkişi seçimi yapmakla yükümlü olduğu belirtilmiş olduğundan, Komisyon tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen listede, konunun uzmanı bilirkişinin birden fazla olması hainde; hakemin sıra usulüne göre bilirkişi ataması yapmasında, yönetmelik hükümleri ile öngörülen adilane seçime dolayısıyla hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davanın reddi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....
Davalı vekili, davacının MÖHUK 48. maddesi uyarınca yabancılık teminatı yatırması gerektiğini, davanın nispi harca tabi olduğunu, taraflar arasında geçerli, yazılı tahkim anlaşmasının kurulmadığını, zira davalının uyuşmazlıkların tahkimde çözülmesini kabul ettiği, tahkim anlaşmasının kurulması yönünde iradesini ortaya koyduğu herhangi bir belgenin dosyaya sunulamadığını, tarafların imzasını içermeyen sözleşmeye dayanılarak tahkim anlaşmasının yapıldığının kabul edilemeyeceğini, taraflar arasında asıl sözleşmesinin kurulduğu kabul edilse dahi tahkim anlaşmasının yazılılık şartını yerine getirmemesi nedeniyle hükümsüz ve geçersiz olduğunu, bu nedenle New York Konvansiyonu’nun V/1-a karşısında müvekkili aleyhine verilen yabancı hakem kararının Türkiye'de tenfiz edilemeyeceğini, kararı veren tek hakemin atanmasının, hakem atama usulüne ve kamu düzenine aykırı olduğunu, hakemin verdiği kararda Yemen'de savaş hali olduğunu kabul etmediğini, bu durumu mücbir sebep olarak değerlendirmediğini, ayrıca...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tahkim yargılamasında hakemin davacının savunma ve iddialarını değerlendirip incelemeye aldığını, Kulübün işçisine olan ücreti ödememesi için Covid-19 pandemesini ileri sürdüğü ancak bu durumun davacı ... borçtan kurtardığına dair yasal bir dayanak belge, delil sunamadığı dolayısıyla hukuki dinlenilme hakkının ihlali edildiği söylenemeyeceği, davacı Kulübün ... Tahkim Merkezi yargılaması yapılmış sözleşmeden kaynaklı uyuşmazlığa ilişkin verilmiş olan 02/11/2021 tarih 2021/DA-320 sayılı Hakem Kararının iptali talebinin yasal dayanağı olmaması nedeniyle davanın reddini istemiştir. III....
maddesinde düzenlenen derhal uygulanır kuralı gereğince aynı Kanun'un 439. maddesinde öngörülen kanun yolu açık olmak üzere karar verildiği belirtilmiş ise de bu hakemin yorumu olup tek başına hakem kararına karşı iptâl davası açılabileceği sonucunu doğurmaz. Her ne kadar tahkim şartı ya da sözleşmesi yargılamanın devlet mahkemelerinde mi yoksa hakemde mi görüleceğine ilişkin olduğundan usul sözleşmesi niteliğinde ise de, bu sözleşmenin düzenlenmesi ve geçerliliği maddi hukuk işlemidir. Tahkim şartı ya da sözleşmesi yapılması maddi hukuk işlemi olduğundan sonradan çıkartılan yeni kanunlar, düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan kanuna göre geçerli olarak kurulan sözleşmeleri ve sözleşme hükümlerini geçersiz hale getirmez. Maddi hukuk sözleşmelerinin geçerliliklerinin yapıldığı tarihteki yasa hükümlerine tabi olduğu doktrin ve Yargıtay içtihatlarında tartışmasız kabul edilmektedir....
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem kararına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 5.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı, Beşiktaş-Fenerbahçe maçında davacı ... tarafından atanan hakemin hatalı kararları ile penaltı atılmasından önce ... futbolcunun topun altını ayağı ile kazımasının ....a önemli zarar verdiğini, konunun günlerce kamuoyunda tartışıldığını, ....na istifa çağrıları yapıldığını, maçın hakeminin .... kulüp başkanının isteği ile değiştirilmiş olduğunu, ... C. Başsavcılığınca yürütülen şike soruşturma sırasında kulüp başkanı ile ... başkanının konuşmalarının dinlemeye takıldığını, ... kulüp başkanının davacı ... başkanına ağza alınmayacak küfürler ettiğini, davacının bu sözlere hiç ses çıkarmadığını, kendi konuşmasının eleştiri sınırları içinde ve yorumlardan ibaret olduğunu, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, konuşmanın bütünü itibari ile futbol, maçlar, futbolcular, hakemler ve ...'na yönelik olduğu, ...'...
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden alınmasına 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....