Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı; davacıya yönelik sözlerinde hakaret kastı taşımadığını, dava konusu edilen ifadenin toplumda da hakaret olarak algılanmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davacının, olay tarihi itibariyle siyasi kişiliğinin bulunması ve bu nedenle davalının rahatsız edici sert üslubuna, eleştirilerine katlanması gerektiği hususu dikkate alınarak manevi tazminat koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesinde belirtildiği üzere kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören , uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/03/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/11/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.  Davacı vekili ; davalının müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkilinin şikayeti üzerine ... Sulh Ceza Mahkemesince davalının mahkumiyetine karar verildiği, aynı olay nedeniyle ......

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR:Somut olayda, dava konusu paylaşımın kişilik haklarına haksız saldırı niteliğinde olup olmadığı, manevi tazminat ödetilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı ve hükmedilen manevi tazminat tutarının somut olayın özelliklerine uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, internet yoluyla/sosyal medya hesabından yapılan paylaşım sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerince yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizce, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava konusu olaya ilişkin davalı hakkında sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan Ankara 43....

      Özalp vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 16/03/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralama ve hakaret eylemleri nedeniyle manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davalının davacıya yönelik hakaret eyleminin sabit olduğu, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf başvuru dilekçesinde; asgari ücretle çalıştığı ve ödeyecek durumda olmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: İlk derece mahkemesince hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından yukarıda yazılı sebeplerle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kullandığı ifadelerin şiir yazdığını söyleyen davacının şair sıfatına karşı yöneltilmiş bir eleştiri niteliğinde olduğunu, davacıya hakaret etme ve kendisini aşağılama kastı olmadığını, müvekkilinin eleştirisini sert bir dille iletmek istediğini ve benzetme kullandığını, bu üslubun kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığını ve ifade özgürlüğünün kullanımı niteliğinde olduğunu, manevi tazminat miktarı belirlenirken kusur oranı tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve olayın özelliğinin dikkate alınması gerektiğini bu ilkeler incelenmeden manevi tazminat yönünden hüküm kurulduğu, tazminat miktarı yönünden de kararın kaldırılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleriyle bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir....

        Davacılar vekili; davalı ile davacıların aynı sitede yaşadıklarını; davalının, dava dışı üçüncü kişi olan eşi ...’nın devamlı surette davacıların evini izlediğini ve davacılardan ... ile aralarında bir gönül ilişkisi olduğunu bildiğini ima eden hakaret içerikli sözlerini, olay günü ... hastaneden evine dönerken herkesin duyabileceği şekilde tekrar söylemek suretiyle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğunu belirterek; oluşan zarar nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının davacılara hakaret ettiği hususu sabit görülse de; ... Hastanesi tarafından 17/04/2015 tarihinde düzenlenen sağlık kurulu raporuna göre davalının ... (...)...

          Davacı, davalının hakaret ve yaralama eylemine maruz kaldığını, ..... Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/535 esas ve 2014/78 karar sayılı dava dosyasında davalının cezalandırılmasına karar verildiğini belirterek, ceza dosyasında avukatlık ücret sözleşmesi nedeni ile ödediği vekalet ücretinden kaynaklanan maddi tazminat ve davalının işlediği sabit yaralama ve hakaret eylemi nedeniyle kişilik hakları zarara uğradığından bahisle manevi tazminat talep etmiştir. Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Dosya kapsamından, davalının davacıya yönelik kasten yaralama ve hakaret suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, ceza dosyasında davacının vekil ile temsil edildiği ve lehine vekalet ücreti takdir edildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu olayda, davacı ceza davasında kendisini vekil ile temsil ettirmiş ve buna ilişkin vekili ile arasında ücret sözleşmesi imzalanmış ise de, sözleşme taraf olan yanları bağlayıp üçüncü kişileri bağlayıcı nitelikte değildir....

            Davacı vekili, müvekkili ile aralarında husumet bulunan davalı ve dava dışı arkadaşlarının, müvekkilinin çalıştığı şantiyeye gelerek hakaret ve darp ettiklerini, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/1454 esas, 2015/391 karar sayılı dosyası ile davalının, müvekkiline karşı alenen hakaret eylemi nedeniyle mahkumiyetine karar verildiğini, meydana gelen hakaret eylemi neticesinde müvekkilinin saygınlığının azaldığını belirterek uğramış olduğu manevi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının hakaret eyleminin mahkeme kararı ile sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

              in işyerine gittiği, davalının hakaret ve küfür içeren sözleri üzerine davacının yumrukla davalıyı yaraladığı, davacının kasten yaralamaya, davalının ise kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, tehdit ve direnme suçlarından yargılandıkları ve her iki ceza dosyasında da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar mahkemece, haksız fiilin karşılıklı olması nedeniyle dava reddedilmiş ise de, bu durum tazminatın tümden reddini gerektirmez ve davalının eyleminin hukuka aykırı olmasını ortadan kaldırmaz. Borçlar Kanunu'nun 44. maddesi (TBK 52) gereğince indirim sebebi olabilir. Bu kapsamda davacı lehine uygun bir miktar manevi tazminat verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu