Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının ablası ile evlendiğini, evliliklerinde şiddetli geçimsizlik olduğunu ve ablası hamileyken bile davacının ablasına şiddet uyguladığını, bunun üzerine ablasının anne ve babasıyla birlikte yaşadıkları eve sığındığını, ablasının davacıya boşanma davası açtığını, ablasına hakaret mesajları attığını, ablasının daha sonrasında anlaşmalı boşanma ile davacıdan ayrıldığını ve ablası ile çocuğunun maddi manevi ihtiyaçlarını ailesinin karşıladığını, davacının kendisine göndermiş olduğu hakaret mesajına karşılık tahrik olduğunu, ona cevap gönderdiğini, hakaret olduğu iddia edilen sözlerin davacının ağır tahriki altında sarf edildiğini, bu sebeple davanın reddini talep ettiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin ikametgahının bağlı bulunduğu İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, bu sebeple dosyanın yetkisizlik kararı ile yetkili mahkeme olan İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmesini ve davanın...

"İçtihat Metni" Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/07/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 10/10/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kasten yaralama ve hakaret eylemi nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

    Maddesi (1- a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....

    Kişilerin yanında erkeği küçük düşürücü söz ve davranışta bulunmasına, hakaret etmesine, fiziksel şiddetine, evle ve çocuklarla ilgilenmemesine vakıa olarak dayanarak tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesine, 500'er TL tedbir ve iştirak nafakası ile yasal faizi ile birlikte 80 bin TL maddi, 100 bin TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 29/11/2010 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava rücuen tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, karar, davalı ... tarafından temyiz olunmuştur. Davacı idare, davalıların haksız eylemi ile yaralanan dava dışı polis memuruna 2330 sayılı Yasa gereğince ödediği tazminatın rücuen ödetilmesini istemektedir....

      Davalı-davacı erkeğin her ne kadar düzenli geliri olmasa bile çalışmaya engel fiziksel rahatsızlığının olmaması nedeni ile erkek lehine tedbir nafakası verilmemesinin doğru olduğu anlaşıldığından davalı-davacı erkek vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kadın lehine maddi- manevi tazminat verilmesi açısından: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitireceği, Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alındığında kadın yararına maddi tazminat verilmesinin yerinde olduğu, takdir edilen maddi tazminat miktarının ölçülülük ilkesine uygun olduğu anlaşıldığından taraf vekillerinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

      ve manevî tazminat taleplerinin de tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olmaları nedeni ile reddine karar verilmiştir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı ve davalı/karşı davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında karşılıklı olarak birbirlerine hakaret ettikleri ve bu nedenle hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, manevi tazminat miktarı belirlenirken ekonomik sosyal durumun göz ardı edilmiş olduğunu, hükmedilen tazminatın davacı tarafın ekonomik durumu ile örtüşmesi gerektiğini belirterek usul ve yasaya aykırı, yerleşik Yargıtay içtihatları ile çelişir haldeki yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının haksız ve hukuki mesnetten yoksun tazminat talebinin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Manevi tazminat ödetilmesi koşullarının oluşup oluşmadığı ve oluşmuşsa, hükmedilen manevi tazminat tutarının dosya kapsamına ve olayın özelliklerine uygun olup olmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır....

        Davalının birden fazla gönderdiği mesajlarla davacıya karşı hakaret ve tehdit eylemini gerçekleştirmesi, hakaret eyleminde kullanılan sözlerin ağırlığı, taraflar arasındaki akrabalık bağı ile olay tarihi, tarafların ekonomik durumları ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı için hükmedilen 4.000,00 TL manevi tazminat miktarı düşüktür. Bu nedenle davacı vekilinin manevi tazminat miktarının az takdir edildiğine yönelik istinaf nedeni yerindedir....

        UYAP Entegrasyonu